• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    

ALT DİZİSİ "ŞAUD: 6"

 

KIRMIZI ÇEMBER MATERYALLERİ

ALT Dizisi ŞAUD 6

Geoffrey Hoppe tarafından yapılan ADAMUS SAINT-GERMAIN kanallığı,

4 Mart 2023 tarihinde Crimson Circle'a sunulmuştur.

 

 

 

Ben Benim, St. Germain'nın Adamus’uyum.

Hoş geldiniz Şambra. Bu Şaud'a hoş geldiniz, ALT Dizisinin altıncı Şaud'una, Cennetin Haçı’ndan - Geçidi’nden önceki son Şaud’a hoşgeldiniz. Gezegenin dört bir yanından gelen Şambra'nın enerjileri birleşirken, gelin birlikte derin bir nefes alalım.

Güzel, derin bir nefes alın ve herkesin bu kutsal olay için bir araya geldiğini hissedin.

Bu Şaud biraz daha farklı olacak. Burada Cennetin Haçı’na - Geçidi’ne hazırlanmak için oldukça uzun bir merabh yapacağız ve her birinizden rahat olmanızı istiyorum - rahat olun. Dışarıdaki tüm dikkat dağıtıcı o şeyleri bırakın. Biz bu Şaud’a başlarken, kendi içinizdeki o yeri, o tatlı, kutsal ve güvenli alanı bulun.

Birazdan müziği açıp, bu güzel günde Cennet’in Haçı’na hazırlanmak için oldukça uzun bir deneyime gireceğiz. On sekiz gün uzaktayız, Kıyamet, Cennet’in Haçı, 18 gün sonra.

Bu yaşamda oraya varmak için yapılan yolculuğu ve bütün yaşamların o yolculuğunu düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Buradayız. Bu neredeyse ezici, inanılmaz ve gerçeküstü görünüyor. Bazen "Bu gerçek mi?" diye merak ederek kendinizi çimdiklemeniz gerektiğini hissediyorsunuz. Metatron'un çok uzun zaman önce söylediği şeyi hissetmek için de doğru zaman. "Bu gerçek mi? Bu gerçek mi? sorusuna, “Kesinlikle, eğer izin verirseniz.” demişti. Bu diğer pek çok kişiye gerçek gibi gelmeyecek. Bir şey olduğunu fark etmeyecekler bile. Dünya onlar için herhangi başka bir gün gibi olacak, ondan sonra başka bir gün, ondan sonra başka bir gün daha. Ama hazır olanlar için Cennetin Haç’ının enerjileri burada; Onlar hazır.

 

Buraya Ulaşan Yol

Bugün için özel konuklar davet ettim. Elbette Tobias ve Kuthumi'miz var. Tobias zamanlarında, yıllar boyunca burada karşınıza çıkan, misafir olan birçok konuğu davet ettim. Hiç bu kadar çok misafirim olmadı, çünkü hepinizin benimle olmasını seviyorum, ama bugün geçmişte burada bulunanları, – Kryon'u, Yeşua'yı – Şambra ve Kırmızı Çember'e hitap etmek için buraya gelenleri davet ediyorum.

Kırmızı Meclis’in yeryüzündeki insanlarla yakın işbirliği içinde çalışan, bugün burada olmak için enerjileri hazırlamaya yardım eden tüm üyelerine de sordum, çünkü onlar, 18 gün sonra, Cennetin Haçı’nda sizin şerefinize yapılacak olan bir tören alayı esnasında buradan ayrılacaklar.

Yani oda dolu. sizinle dolu, Kırmızı Meclis ile dolu. Bu zamanın geldiğini bilen, daha önce burada olanlarla dolu. İşte buradayız, gitmeye hazırız.

Bu yaşamda, pek çoğunuz, kendiniz tarafından, başkaları tarafından döşenen bir yolu seçtiniz. Pek çoğunuz, 1800'lerde Blavatsky'nin, Yeni Düşünce Hareketi'nin zamanlarından başlayarak, burada sahip olduğumuz şeyin yolunu açarak geliyorsunuz. Onun yaptığı iş, hakkında yazdıklarından;Teozofi'nin çalışmalarından, Yeni Düşünce çalışmalarından, Yeni Enerji çalışmalarından, tam da bugüne hazırlanmaktan bile çok daha fazlaydı.

Ve çoğunuz Edgar Cayce'nin eserlerine aşinasınız. Edgar Cayce, o zamanlar, özellikle de mistikler, medyumlar ve okumaların kabul görmediği bir zamanda, çığır açmıştı. Edgar Cayce, Atlantis hakkında çok şey anlattı, geçmişimiz hakkında çok şey anlattı, şifa hakkında konuştu, enerjiler hakkında konuştu ve bundan 18 gün sonra tam olarak yapacağımız şeyin önünü açmaya gerçekten yardımcı oldu.

Ve sonra birçoğunuz Jane Roberts ve Seth çalışmalarına aşinasınız. O zamanlar çığır açan bir çalışmaydı - çığır açan, yenilikçi, çok doğrudan olan bir çalışma. İnsan formunda olan Seth, şimdi Jane Roberts tarafından kanalize ediliyordu; büyük bir göksel varlık değildi, başka bir gezegenden gelen bir uzaylı değildi, şimdi, önceden insan formunda olan biri, Jane Roberts aracılığıyla konuşuyor ve burada olacak olanın yolunu bir kez daha açıyordu.

Ve sonra favorilerimden biri, çok sevdiğim bir arkadaşım olan Ramtha. Geçmişte Şambra toplantısına Tobias'ın konuğu olarak birden fazla katılmamıştı (bir kere katıldı). Ramtha, burada bizimle. Ramtha, JZ Knight aracılığıyla kanallık yaptı ve yine çığır açan bir çalışmaydı - komik, hüzünlü, çok, çok güçlüydü. Acı ve ıstırap yoluyla Gerçekleştirimine ulaşan, ancak gezegene, insanlara bunun mümkün olduğunu; bu yapılabilir ve tüm o acıları çekmeden de yapılabilir mesajını getiren ilk kişilerden biridir Ramtha. O– abartılı, pek çok yönden insanımsı ama yine de yükselmiş bir insandır.

Ve sonra Kyron'un çalışması var. Kryon. Kryon buraya gezegenin enerji ağlarını, gezegenin manyetik ağlarını ve hatta en sonunda da Kıyametin, Cennetin Haçı için temel olacak olan diğer alemleri hazırlamak için geldi; duyguların yerçekimini, fiziksel Dünya'nın yerçekimini sonunda serbest bırakmayı daha mümkün kılmak için manyetikleri ayarladı; insanların artık sonunda diğer alemlere geçebilmelerini mümkün kılmak için bunu yaptı. Kryon, yine geçmişte bu etkinliklere konuk olan Lee Carroll aracılığıyla kanalize edildi.

Ve tabii ki Tobias. Tobias, Kırmızı Çember’e özgüydü. Tobias, 1999'da tüm gezegene şu çağrıyı gönderdi: "Uyanma zamanı, sevgili Şambra. Tekrar bir araya gelme zamanı. Hepimizin sahip olduğu o hayali gerçekleştirmenin zamanı geldi.” Tobias Şambra'yı binlerce yıldan sonra, İsrail topraklarındaki ‘Shau-home Ba-rah’ zamanından sonra bir araya getirdi; orada, bir toplantı yapma zamanının geldiğini gizlice belirtmek için kırmızı eşarplar, kırmızı şallar giyerdiniz. Tobias o zamanlar zaten bir arada olan herkesi, Şambra bayrağı altında bir araya getirdi, onun geri getirdiği şey buydu.

Ve sonra, tabii ki, Tobias gittiğinde, ben geldim. Kendi uydurduğumuz bir isim olan “Adamus” olarak. Adamus, St. Germain'in bir parçası; St. Germain, ister Gizem Okullarında olsun, ister okuduğunuz kitaplarda olsun, tüm geçmişlerinizin önemli bir parçası olmuştur. Ama bu “Adamus” adı, Şambra olmak için, Şambra'ya geri yansıtmak için yaratıldı.

Şimdi, bildiğiniz gibi, St. Germain, Adamus'un tuhaflıklarına sahip olmayacaktı ama o tuhaflıklar, o tarz, o kışkırtıcı tarz; umarım mizahla, umarım muazzam bir bilgelikle, harika içgörülerle, provokasyonlarla, sizi sürekli dürterek ve provoke ederek, sizi tam olarak şu anda yaptığımız şeye hazırlamak için Adamus aracılığıyla  size geri yansıma yaptı.

Yol boyunca birçok kişi Kırmızı Çember’den ayrıldı. Basitçe, çok yoğun olduğu için diyebilirsiniz. Bunun için hazır değillerdi. Hâlâ birçok farklı düzeyde, sorunlar üzerinde çalışıyorlardı ve bir şeyleri bırakmaya tam olarak hazır değillerdi. Ve çoğu zaman Cauldre ve Linda ile bununla ilgili konuşurdum ve onlar "Ama Adamus, şu anda herkesi kaçırıyorsun" derlerdi. Bu, niyetin bir parçasıydı, çünkü şu anda yaptığımız şeye giderken, o enerjiyi yanımızda taşımak istemedik. Onlar,Kırmızı Çember veya başka bir grup aracılığıyla er ya da geç geri gelecekler. Geri gelecekler çünkü er ya da geç, kendi Gerçekleştirimleri için hazır olacaklar ve en sonunda bedenlenmiş Üstatlar olarak Dünya'da kalacaklar.

Ama bizi Cennet’in Haçı  arifesinde, - yüksek sesle söyleyeceğim - Kıyamet arifesinde buraya getiren oldukça eski bir geçmiş oldu. İşte budur ve biliyorum bu Cauldre için, birçoğunuz için bazı şüphelere, şaşkınlığa, sorgulamaya neden oldu, "Gerçekten burada mıyız? Bunu biz mi uyduruyoruz? Bu gerçek mi?"gibi. Metatron'un söylediği şeye geri döneceğim, "Olmasına izin verirseniz, o gerçektir." Kişisel olarak sizin için gerçektir. Kapıda durabilirsiniz. Tereddüt edebilirsiniz. Kendinizi geri tutabilirsiniz. Merak etmeye devam edebilirsiniz, “Gerçek mi? Bunu ben mi uyduruyorum? Bunun için gerçekten hazır mıyız? Gezegen buna hazır mı?” diyebilirsiniz. Ve bu sorunun cevabı zaten sizin içinizde. Bu size bağlı. Olmasına izin verirseniz, o gerçektir.

İşte burada, bu eşi benzeri görülmemiş bir zamandayız. Burada, sizin ve diğerlerinin yaşamlar, yaşamlar ve yaşamlar boyunca yapmış olduğu çalışmaların doruk noktasındayız. Burada, Kıyamet'teyiz, Cennet’in Haçı’ndayız.

Enerjilerimizi hazırlamaya devam ederken tüm bunlar için derin bir nefes alalım.

 

Sizin İçin Ne İfade Ediyor?

Birçoğunuz “Ne olacak? 22 Mart'tan sonra neler olacak?” diye soruyorsunuz. İnternette ya da gazetelerde önemli haberler okuyup okumayacağınızı merak ediyorsunuz. Bir çeşit dünya felaketi mi olacak, yoksa dünya yeniden mi yapılanacak? diye merak ediyorsunuz. Olabilir, ama asıl mesele bu değil, değil mi? Önemli olan, 22 Mart ve sonrasında sizin içinizde nelerin olacağıdır.

Bir an için günlük hayatınızı, doğrusal hayatınızı yaşadığınızı hayal edin. Her gün, her hafta, pek çok yönden olduğu gibi devam ediyor. Hemen hemen aynı. Umutlarınız ve istekleriniz var.

Hayal kırıklıklarınız, güvensizlikleriniz var. “Her şey ne zaman büyük ölçüde değişecek? Ne zaman değişecek?” diye merak ediyorsunuz, Ama "Her şey ne zaman büyük ölçüde değişecek?" diye sorarken aynı anda büzülürsünüz ve her şeyin çok hızlı, çok büyük bir şekilde değişmesinden endişelenirsiniz. Bunda ilginç bir ironi var.

Her gün kendi üzerinizde çalışıyorsunuz, düşüncelerinizi değiştirmeye çalışıyorsunuz, kalıplarınızı değiştirmeye çalışıyorsunuz ve ilerlemenin farkına varıyorsunuz. Oh, bazı günler büyük bir ilerleme kaydediyor, bazı günler ise neredeyse geriye gidiyormuş gibi hissediyorsunuz, ama aslında hiçbir zaman öyle yapmıyorsunuz. Ama devam ediyorsunuz ve çoğunuz, "Gerçekten ne zaman değişecek? Gökyüzü ne zaman açılacak? Hayatımda ne zaman büyük bir şey olacak? diye merak ediyorsunuz. Çoğu zaman, “Böyle devam etmekten yoruldum. Bunun için bu kadar çok çalışmaktan yoruldum. Sanki omuzlarımda büyük bir yük var ve ben yokuş yukarı çıkmakta zorlanıyormuşum gibi hissediyorum ve bir türlü ilerleyemiyormuşum gibi görünüyor" diye düşünüyorsunuz. Pek çokları için hayat böyle.

Şimdi, evet, neşe dolu zamanlar da var. Kahkaha dolu anlar da var. Ama neden bahsettiğimi biliyorsunuz; Bir şeyin ne zaman olacağını, ne zaman gerçekten değişeceğini merak etmek ve bazen sadece geride kalıp kalmadığınızı merak etmek, diğerlerinin büyük değişiklikler yapıp yapmadığını merak etmek ve sadece geride kalan ben miyim diye merak etmek. Kalmadınız. Hiç de geride kalmadınız. Mükemmel zamanda mükemmel yerdesiniz. Neden olduğuna dair çok fazla mantığa veya sebeplere girmek zorunda kalmak istemiyorum. Onu keşfedeceksiniz. Mükemmel zamanda mükemmel yerdesiniz. Kıyametten hemen önce buradasınız.

Şimdi, Cennet’in Haçı’nı, o açılışı hayal edin. Bu görece doğrusal hayatı günden güne yaşadığınızı hayal edin, harika günler de var elbette ama bazen mücadeleler de var. Ama hayat, günden güne devam ediyor, bu doğrusal hayat, bir nevi ormandaki bir patikadan yürümek gibi birşey ve yol devam ediyor, devam ediyor ve devam ediyor. Ve sonra aniden bir şey olur ve bu şey Cennetin Haçı'dır. Bir şeyler olur ve bu aslında dışarıda değildir. İçeridedir. Görüyorsunuz, Cennet’in Haçı gerçekten içsel bir şey, dışsal değil. Cennetleri açtığından bahsediyoruz ama o içinizdeki alemleri açıyor.

Birdenbire, Cennet’in Haçı’nın - Geçidi’nin ortaya çıkmasıyla, doğrusal bir yol yerine, her günün aynı eski gün olması yerine, aniden paralel bir yol olduğunu fark edersiniz. Paralel bir yol. Bu, ormanda yürürken etrafa göz attığınızda, ağaçların arasında, biraz daha yukarıda, paralel uzanan bir yolun olduğunu görmek gibidir. Ama neredeyse daha kolay (iyi) bir yol, daha pürüzsüz bir yol gibi görünüyor. O yolda inişler ve çıkışlar, kayalar, düşen ağaçlar ve hayvan pislikleri yok. Bu yol daha iyi (kolay) bir yol gibi görünüyor. Ve bunu hissedebilirsiniz ve ağaçların arasından hemen yukarıya doğru, diğer patikaya baktığınızda, kendinizi o yolda da yürürken görürsünüz. Ve bir sonraki anda, her şey değişiyor gibi görünür ve aniden bir üst yoldasınızdır ve kendinizi o eski doğrusal günlük yolda yürürken izliyorsunuzdur, o yol çok daha zor, çok daha zorlu görünen bir yol . Kendinizi seyrediyor ve gözlemliyorsunuzdur.

Sonra eş zamanlı bir şekilde ikisi bir araya gelir ve her iki yolda da olduğunuzu hissedersiniz. Hala günlük hayatınızdasınız – hala markete gidiyorsunuz, hala internettesiniz ve hala diğer insanlarla konuşuyorsunuz – ama aynı zamanda bu daha yüksek olan yoldasınız, daha kolay bir yol. Daha fazla gün ışığı var. Daha fazla temiz hava var. Sizin için orada ilerlemek çok daha temiz ve kolay görünüyor. Daha davetkâr, daha sıcak, daha mutlu, daha az mücadele ve stres içeriyor gibi.

Ve siz tüm bunları, var olan bu paralel yolları hissederken – biri kolay yol, diğeri ise “aynı eski yol, aynı eski” yol –  etrafınıza bakarsınız ve yukarıda başka bir yolun daha olduğunu görürsünüz ve onun ötesinde de bir başka yolun olduğunu fark edersiniz ve ileride, bambaşka bir yolun daha olduğunu… ve çok geçmeden kendinizin tüm bu yollarda olduğunu  görürsünüz. Ve onlardan bazıları, yol olmayı bile aşar. Aniden, bir yol kalmaz. Birdenbire başka bir alemde, fiziksel olmayan bir alemde süzülüyormuşsunuz gibi gelir. Ve bunun ötesindeyse, başlamak için hiçbir zaman bir yolun olmadığını ve sizin her zaman bütün olmuş olduğunuzu, her zaman tamamlanmış olduğunuzu görürsünüz ve işte Cennet’in Haçı böyle bir şeydir.

O, 22 Mart'ta alemleri açıyor. Kıyamet zamanına geliyoruz ve birdenbire,kendinizin sadece gezegende yürüyen, her günü atlatmaya çalışan, bazı günlerde neşe duyan, mutluluk duyan ama diğer günleri neredeyse dayanılmaz olan bir insan olduğunuza dair  olan bakış açınızla sınırlı olmazsınız. Ve siz, tam olarak neden bahsettiğimi biliyorsunuz.

Aniden, üzerinde bulunduğunuz, her zaman üzerinde bulunduğunuz bir sürü yolu fark etmeye çok açık hale gelirsiniz. Kıyamete kadar kapalıydı, öyleydi. Sanki göremiyor gibiydiniz; var olan bu diğer şeylerin hiçbirinin farkında bile değildiniz. Ve farkına vardığınız şey, diğer hikayelerdir, kendininizin diğer parçalarıdır; onlar, bazılarınızın son zamanlarda rüyalarında gördüğü gibi korkutucu değiller. Onlar, o korkunç şeyler değiller, üstesinden gelmeniz gereken zorluklar değiller.

Son zamanlarda rüya görürken hissettiklerinizin çoğu, geçmiş yaşamlarınızdaki kanayan şeylerdi. Ancak zihniniz onu, geçmiş bir yaşam bağlamında nasıl yorumlayacağını bilemediğinden, onu, bu yaşamda aşina olduğu sembollere yerleştirir. Ama birdenbire, tüm bu biliş denilen şeyin tümüne sahip olursunuz Artık eskiden olduğu gibi düşünmek zorunda değilsinizdir.

 Evet, insan yolundaki insan, günlük yoldaki insan hala bunu yapıyor, ama artık kendinizin, düşünmeyi gerektirmeyen, omuzunda ağır bir yük olmayan o diğer yollarına erişiminizin olduğunu anlıyorsunuz. Ve birdenbire, her günkü insan yaşamınızda, doğrusal yaşamınızda bile, şimdi bir parçanızın açılmakta olduğunu anlıyorsunuz. Beynin her zaman orada olan ve şimdi diğer alemlere - tipik düşünce ve mantık olmadan - erişebilen kısmı, o kısım her zaman oradaydı ve o şimdi açılıyor.

O size, diğer alemlere, kendinizin diğer bölümlerine dair, bir anlayış verir. Size bir anlayış verir ve ruhunuzla yeni bir bağlantı kurmanızı sağlar. Her şeyi baştan sona düşünmek zorunda olmadığınız bir yere açılır. Anlamak ya da kavramak için uğraşmanıza gerek yoktur. O sadece orada. Ve bu, doğrusal yol üzerinde olan insana da gelir.

Cennet’in Haçı ile, Kıyamet ile, birdenbire, kendinize, tanrısallık denen bu şeye, ruhunuza çok daha fazla açılırsınız. Bazılarınız buna Yüksek Benliğiniz diyor. Işık bedeninize açılırsınız. Kendinizin bu çok, çok başka yollarına açılırsınız ve bunlar uyum içindedir. Birbiriyle savaşmadan, birbirini geri tutmaya çalışmadan, uyum içindedirler. Ve sonra birdenbire, algılamaya başladığınız tüm bu yollar bir araya geliyormuş gibi görünürler. Artık ayrı değildirler, birbirlerinden uzakta değildirler, ulaşılmaz değillerdir. hepsi buradadır. Ve bunların hepsi, izin vermekle birlikte gelir.

Çok fazla izin vermekten bahsettim. Bazılarınız neredeyse profesyonel izin verenler oldunuz. Bazılarınız durmadan izin vermekten bıktı. Ama şimdi ile Cennet’in Haçı arasında, izin vermek en büyük ya da demeliyim ki gerçekten sahip olduğunuz tek araçtır.

Bu, olayları baştan sona düşünmekle ilgili değildir. Bu, onları güzel, temiz, küçük mantık ve anlayış kutularına koymaya çalışmakla ilgili değildir. Şimdi ile Cennet’in Haçı arasında, bu tamamen izin vermekle, açılmakla ilgilidir. Daha fazla engel yok. Daha fazla savunma yok. Artık enerjileri geride tutarak, kendi parçalarınızı korumaya çalışmak yok, çünkü şimdi gelenler dışarıdan gelmiyor. Şimdi gelen şey, kendinizin tüm bu parçalarının anlaşılması ve algılanmasıdır.

Kendinizin bu parçalarının ruhunuz olduğu söylenebilir. – ve yaptığımız bazı toplantılarda, bazı çevrimiçi derslerinizde bunun hakkında uzun uzadıya konuşuyorum – ruhunuz nedir, nerededir, neden öyledir- ve şimdi ruhla o kavuşma zamanı geldi. Ve bu, zihin yoluyla algıladığınız hiçbir şey gibi değildir. Gerçekte çizebileceğiniz bir şey değildir, bunu denememelisiniz bile. Ama birdenbire, ruhum dediğiniz şeyle, o bağı hissedersiniz.

 Geçmiş yaşamlardan gelen bütün o hikayeleriniz, bu yaşamda yaratılan tüm hikayeleriniz, bazen tekrar tekrar yaşamaya devam eden deneyimleriniz, onların hepsi eve geri dönüyor. Artık bir yanıt aranmıyor. Artık hayal kırıklığı yok. Bilirsiniz, bu hikayeler, diğer alemlerde devam ederler, ille de fiziksel olarak değil ve onlar çoğu zaman yanıtsız kalırlar. Onlar sinir bozucu ve ağırlaştırıcıdır. Bunlar, geçmişte sahip olduğunuz deneyimlerle oynayan veya onlarla savaşan, kendinizin hala dışarıda olan veçheleridir. Ve birdenbire, bunların hepsi çözümlenmiş olarak eve dönüyor, artık dışarı çıkıp hikayeye bir son veya bir çözüm bulmaya çalışmak zorunda kalmazlar. Çözüme kavuşurlar. Entegre olurlar. Artık bir şekilde yanıt bulmaya çalışan parçalar orada, diğer alemlerde  asılı kalmazlar. Ve şimdi yanıt size geliyor ve o sadece, "Ben'im. (ÇN: Ben Ben’im-in kısa formu.) Ben varım."dır.

İşte burada derin bir nefes alırsınız ve tüm yaşamlarınız boyunca yaptığınız bütün işlerin, deneyimlediğiniz her şeyin, şimdi Kıyamet'in bu zamanında bir araya geldiğini fark edersiniz. Ve izin verirseniz, o size tam olarak mükemmel bir şekilde gelir. Eğer izin verirseniz. Ve şunu söylüyorum, çünkü bazılarınız 23 Mart'ta uyanıp, “Nerede? Ne oluyor?" diyecek. Derin bir nefes aldığınız yer tam da burasıdır. Ona izin verirsiniz çünkü o size, sizin için mükemmel bir hızla gelir. Sizin için. Endişelenmek ve ondan şüphe etmekten başka yanlış yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Bunun dışında sizi tamamen bunaltmamak için o, mükemmel hızda, mükemmel zamanda geliyor. Sizin için kusursuz bir düzen içinde kendini ifşa ediyor (ortaya çıkarıyor) ve ifşa etmeye devam ediyor. Onu bu şekilde tasarladınız, bu şekilde yarattınız ve oraya ulaşmanın en iyi yolu, sizin için, yani hepiniz için, bundan sonra gelene izin vermektir.

Cennet’in Geçidi hakkında çok fazla düşünme ve tartışma yapma eğilimi var, birçok felsefi tartışma, hatta onun ne olduğu, ne yapmanız gerektiği, ona nasıl hazırlanacağınız hakkında ileri geri birçok tartışma var. Bu izin vermek kadar basittir. Hepsi budur

Şimdi ve o zaman arasında hergün zaman ayırın. Şambra'nın ev ödevi yapmakta hiçbir zaman pek iyi olmadığını biliyorum. Bu yüzden buna ev ödevi demeyeceğim, buna bir gereklilik diyeceğim.

Şimdi ve o zaman arasında her gün izin vermeye zaman ayırın. Tek başınıza gidin ve kendinize dikkat dağıtıcı şeylerin olmadığı, sessiz, kendinizle baş başa kalabileceğiniz bir yer bulun. Biraz nefes alın ve Cennet’in Haçı’yla gelen şeye kendinizi açın. Onu derinlemesine düşünmeye çalışmadan, onu yönlendirmeye veya kontrol etmeye çalışmadan, analiz etmeye çalışmadan kendinizi açın. Burada kontrol edecek hiçbir şey yok, yönlendirmeniz gereken hiçbir şey yok. Her şey ona açılmaya izin vermekle ilgili.

Şu andan itibaren 22 Mart'a kadar her gün, izin vermek için bu zamanı ayırın. Bu şekilde, gelmek üzere olan her şeyle birlikte, kendinizi enerjisel olarak çok uyumlu bir tür akışa veya zarafete sokarsınız. İnsan benliğinizi mükemmelleştirmek, kendiniz üzerinde çalışmak zorunda olmak anlamında yapacak bir şeyin olmadığını anlıyorsunuz. Üstesinden gelinecek bir şey yok. Dua veya ritüel yok, 22 Mart'a geldiğimizde, gelenleri alabilmeniz için izin vermekten başka bir şey yok. Yaptığınız şey, kendinizi, Olduğunuz Her Şeyi almaya hazırlamaktır. Bu kadar basit.

Zaman ayırın – ah, bu yaşamdaki ve diğer yaşamlardaki bütün o sıkı çalışmalardan sonra – şimdi ile 22 Mart arasında her gün izin vermek için zaman ayırın. Bunu  yürürken yapabilirsiniz,bunu bir yerde sessizce otururken yapabilirsiniz. Gece uykuya dalmadan önce bile yapabilirsiniz, ancak muhtemelen normalden daha erken uykuya dalacaksınız. Ama izin vermek için bu zamanı ayırın ve eğer, “Bunu doğru mu yapıyorum?” veya "Belki neye izin verdiğim konusunda endişelenmem gerekiyor" veya bunun gibi herhangi bir düşünce üstünüze doğru geliyorsa, sadece derin bir nefes alın ve daha fazlasına izin verin. Sadece derin bir nefes alın ve daha da fazla açılmaya izin verin. Böylece kıyametinizle birlikte gelen tüm hediyeleri almaya hazır olacaksınız.

 

Hazırlık Merabhı

Şimdi her birinizle, 22 Mart etkinliği için biraz hazırlık yapmak istiyorum.

Haydi biraz müzik açalım ve sizin, her ne yapıyor olursanız olun, nerede olursanız olun çok rahat olmanızı istiyorum. Uyuyakalırsanız endişelenmeyin, çünkü gerçekten uyumuyorsunuz. Sadece, sizi bir sonraki adıma daha açık hale getiren değişmiş bir duruma girmenize izin veriyorsunuz.

(müzik başlar)

Cennet’in Haçı’na hazırlanmak için derin bir nefes alalım.

(duraklama)

Şimdi geldiğimiz şey bir kaderdir, sizin kaderiniz. Ancak bu kader, başka bir yerdeki diğer varlıklar tarafından yazılmadı. Bu kader, herhangi bir Tanrı veya tanrılar tarafından zorunlu kılınmadı. Bu kader, herhangi bir grup çabasının bir parçası olmak zorunda bile değildir.

Bu sizin kaderinizdir. Bu, uzun zaman önce seçtiğiniz bir şeydir ve onu tekrar tekrar seçmeye devam ettiniz, bu, gezegende bir insan biçiminde olmanın kaderidir.

Bu, kendinize verdiğiniz ve sizi buraya güvenli bir şekilde yönlendirecek, Cennetin Haçı'nın tam da bu noktasına yönlendirecek bir kodlama gibidir.

O kaderden uzaklaşmak veya ondan kaçınmak için neredeyse elinizden gelen her şeyi yaptığınız zamanlar oldu, ancak bu enerji kodlaması sizi, hemen buraya, tam hizaya, hazır bir hale, Heaven's Cross için hazır bir hale getirdi. Ve işte buradayız.

Binlerce, on binlerce yıl öncesine, ta Atlantis zamanlarına kadar uzanan o seçilmiş kaderinizi hissetmenizi istiyorum. Seçilmiş bir kader. Size dışarıdan dikte edilen bir şey değil, ruhunuzda seçtiğiniz bir şey.

Güzel, derin bir nefes alın. Burada olmak ruhunun kaderidir.

(duraklama)

Yol boyunca bundan şüphe duyduğunuzu biliyorum ama bunların hiçbiri bir hata değildi. Kesinlikle hiçbiri bir hata değildir.

Bunda bir incelik ve bir güzellik var.

Bunda derin bir zenginlik var.

(duraklama)

Sanki her şeyden çok, şu anda burada olan hedefin ne olacağı ile ilgili bir yol haritasını oluşturmuş ve sonra onu kendi içinizde bütünleştirmiş gibiydiniz. Ve zihniniz bunu hatırlamamış olsa da, yoldayken, o yoldan ayrılacağınızı düşündüğünüz bazı şeyler olmuş olsa da, o sizi tam buraya yönlendirmeye devam etti.

Bu sizin seçilmiş kaderinizdir. Bu yüzden buradasınız. Sizinki sadece şans değildi ve bu, siz çok zeki olduğunuz için olmadı. Çünkü siz, bu noktaya gelmek için kendinize izin verdiniz.

Şu anda burada olmanın kaderini hissedin.

(duraklama)

Hayal edin - buraya gelmek için gereken enerjilerin tümünü hayal edin. Çok fazla şüphe duyduğunuz, gezegeni terk etmek istediğiniz, çok ama çok kaybolmuş hissettiğiniz zamanlar oldu, bunu hayal edin. Ama yine de, içinizde sizi buraya getiren bu kader kodlaması vardı.

(duraklama)

 

~ Alem İşçilerine

Şimdi, özellikle bu yaşamda, özellikle son 20, 30 yılda, diğer alemlerde hazırlanmakla çok meşgul olan Alem İşçileri, sizler için zaman geliyor. Görüyorsunuz, bu gezegende yeterince denge kurabilen, Kıyamet için gerekli olanı yapabilen sadece insan değildir. Bu iş için, burada insanın olması gerekir ve hem burada olan ve hem de diğer alemlerde şu anda meleksi varlıklarla birlikte çalışan insanların da olması gerekir.

Bakın, bu sadece buradaki insana bağlı olsaydı, onlar bu perdeyi delmeye çalışırlardı. Duvarı yıkmaya çalışacaklardı ve bu asla işe yaramayacaktı. Yumruklamaya devam edecekler ve onu boşu boşuna kırmaya çalışacaklardı.

Diğer alemlerde de dengenin sağlanması gerekir. Buna, Dünyanın cenneti ile diğer alemlerin cennetleri arasındaki karşılıklı bir anlaşmadır diyebilirsiniz. Bu yaşamda karşıya geçmiş olan Şambra da bu iş için gereklidir; Sart, Edith, FM ve diğerleri, diğer alemlerdeki çalışmalara yardımcı olmak için karşıya geçtiler. Bu açıklığı oluşturmak için her iki tarafın da olması gereklidir.

Birçoğunuz, Kryon tarafından dikkatlice ayarlanan, gezegene getirilen bu manyetik ızgaraların hazırlanmasına, bunlarla çalışılmasına yardım eden Alem İşçileri oldunuz. Diğer alemlerdeki Alem İşçilerinin hazırlık aşamasında işlerini yapmaları gerekir. Bu ve yaptığınız tüm hazırlıklar, tüm o sıkı çalışmalar, insan sınırlaması içinde olmanın tüm o zorluklarının üstesinden gelme, bunu mümkün kılmak için tüm bunlar gerekliydi.

Ama şimdi Alem İşçileri için, oradaki tüm Alem İşçileri için, yakında geri dönme zamanı gelecek. 

Bu hayata tam olarak geri gelin.Zamanınızın o kadar büyük bir kısmını diğer alemlerde geçirdiniz ki, çoğu zaman; fiziksel bedeninize bakmadınız , zihninize izin vermediniz , yaratıcılığınızın ortaya çıkmasına veya insan benliğinizin ifadesinin ortaya çıkmasına izin vermediniz çünkü diğer alemlere odaklanmış durumdaydınız. Ama şimdi geri dönme zamanı gelecek.

İşiniz bitmek üzere. 22 Mart için gereken işin bir çoğu yapıldı. Bazı işler yazın ilk yarısı boyunca devam edecek, ama şimdi geri dönmeye, gezegende olmaya, Şambralarla ve âlem işini yapmayan diğerleriyle – çünkü onlar burada işi yapıyorlar – onlarla birlikte kutlamaya ve şimdi hayatınızın tadını çıkarmaya hazırlanın. Yaptığınız tüm işlerin ödüllerini solumak için.

Bu diğer insanların onayı olmadan sessizce yapıldı. Sık sık hayatınızın neden böyle olduğunu, neden büyük bir şey yapmanız gerektiğini hissettiniz halde, insani bir düzeyde öyle olduğunuzu düşünmediğinizi merak ettiniz.

Hissedin. Çok şey yapıyorsunuz ve bu çok büyüktü. Ve şimdi buraya geri dönme zamanı geliyor.

Işık bedeninizi yanınızda getirin. Gnost'unuzu yanınızda getirin. Diğer alemlerde yapmakta olduğunuz şeyin memnuniyetini yanınızda getirin. Şu an hatırlamıyor olabilirsiniz. “Ben ne yapıyordum?” diye merak ediyor olabilirsiniz. ama yanınızda getirin. Hatırlayacaksınız Tam olarak ne yaptığınızı bileceksiniz.

 

~ Dünya İşçilerine

Burada, gezegendeki işi yapanlarınız; siz ister, Kırmızı Çember’in bir parçası olun, çeviriler yapın, web siteleri yapın, kadroda olun; İsterse sadece bütün enerjileri desteklemeye yardım ediyor olun, şu anda yaptığınız iş karşılığını veriyor.

İleride başka işler de olacak ama, o farklı türde bir iş olacak. Yol için tuğlaları ve kaldırım taşlarını döşemek yerine, artık o yolda seyahat edebilecek, onun tadını çıkarabileceksiniz.

Başkaları için inşa edilmesine yardım ettiğiniz o yol boyunca geriye dönüp bakabilecek ve bunun gerçekten altın bir yol olduğunu anlayabileceksiniz.

Bu yolda ileriye bakabilecek ve o yolda ilerlemenin ıstırap ve sıkıntı dolu olmadığını, onun zorlukların ve kim olduğunuzu unutmanın yolu olmadığını fark edebileceksiniz. Şimdi o yol, bolluk içinde bir Üstat, sağlıklı bir Üstat ve çok, çok bilge bir Üstat olarak bu hayatı yaşamaya götüren bir yoldur.

Yine de zorluklar olacak, çünkü hala kitle bilincinde yaşıyorsunuz, ancak bunların size ait olmadığını anlayacaksınız.

Karşınıza çok talepkar, çok can sıkıcı olabilecek insanlar çıkacak, ama siz de tüm bunları yaşadığınız için onları anlayacaksınız. Bunu anlıyorsunuz. Muazzam bir empati ve anlayışa sahipsiniz.

Sizden beslenmelerine izin vermeden onlarla nasıl başa çıkacağınızı tam olarak bilebileceksiniz. Hayır demeyi bileceksiniz. Kendi alanınıza ihtiyacınız olduğunda, ki ihtiyacınız olacak, onları dışarıda tutmak için kapıyı nasıl kapatacağınızı bileceksiniz.

Burada, gezegende kalan, Alem İşçiliği yapmayan hepiniz için söylüyorum, ne yaptığınızı kabul edin, oh, hatta kendi üzerinizde yaptığınız çalışmaları bile kabul edin.

Ama şimdi, kendi üzerinizde yaptığınız tüm o çalışmaları bırakın. Bu, kilo vermeye çalışmak, daha iyi bir insan olmaya çalışmak, daha ruhani olmaya çalışmak, pürüzleri yumuşatmaya çalışmak, daha iyi bir ebeveyn olmaya, daha iyi bir eş olmaya çalışmak; ya da her neyse o olabilir, ama şimdi sizden bunların hepsini bırakmanızı istiyorum.

Her şeyi bırakın, özellikle de daha ruhani olmaya çalışma, bedenlenmiş bir Üstat olmaya çalışma kısmını bırakın. Tüm bunların gitmesine izin verin.

Buna ilişkin yapılacak başka bir iş yok. Buna ilişkin yapılacak başka bir iş yok. Şimdi her şey izin vermekle ilgili.

Bu, yapmakta olduğunuz, üzerinde çalıştığınız her şeye izin vermekle ilgilidir; tüm bu acılara, tüm o zorluklara, tüm o karışıklığa izin vermekle ilgilidir. Bırakın gitsinler. Artık mesele sadece, izin vermekle ilgilidir.

O eski zorluklar olmadığında, hep bir şey üzerinde çalışmadığınızda, bunun oldukça farklı bir hayat yarattığını biliyorum ve bu, hayalini kurduğunuz yaşamdır ve o, şimdi burada.

Kıyametin bu arifesinde, gelin birlikte derin bir nefes alalım. Atlantislilerin Rüyası. Gezegende uyanış zamanı.

(duraklama)

Bu yolu önce kendiniz, sonra başkaları için döşemeye yardımcı olduğunuz için, Yol’u ve ileriye giden yolu inşa etmeye yardımcı olduğunuz için, yaptığınız her şeyle ilgili olarak başarı ve tatmin duygusunu hissetmeye izin verin.

Tüm bunları hissetmek için kendinize izin verin.

Ruhunun kendi karanlık gecesini, buraya gelmek için neler yaşadığını hissetmek için izin verin.

Bu diğerleri için sizinki kadar ilginç olmayacak. Ama biliyorsunuz, bu sizin kaderinizdi, sizin seçtiğiniz kaderdi. Bu zamanda burada olmak, o yolu döşemek ve sonra kendi başına yürümek.

İnsan benliğinizi onaylayarak derin bir nefes alın.

Ve evet, evet, bunun derinlerine, derinlerine, çok derinlerine daldınız, ve bu o kadar derindi ki gerçekte kim olduğunuzu unuttunuz. Ama şimdi Cennet’in Haçıyla bu açılıyor.

Derin bir nefes alın ve buna izin verin.

Şimdi ve o zaman arasındaki her gün, izin verin.

(duraklama)

Bir an için, bugün bu şaud için burada toplanmış olan herkesin muazzam onurunu ve takdirini hissedin: Onlar, daha önce Kırmızı Çembere gelmiş, daha önce konuşmuş, toplantılara katılmış olan tüm büyük varlıklardır; Kırmızı Meclis'in burada, yeryüzünde sizinle birlikte çalışmış olan ve şimdi bunu size devretmek için ayrılmaya hazır olan tüm üyeleridir.

(duraklama)

 

~ Geçmiş Yaşamlarınız

Ve şimdi, tüm bunları hissederken, geçmiş yaşamlarınızı da hissetmenizi istiyorum. Ah, şu anda onlar çok fazla şey yaşıyorlar.

Onların zaten hayatlarını yaşayıp bitirdiklerini düşünüyorsunuz. O hayatın yaşandığını, geçtiğini, bittiğini düşünüyorsunuz. Ama hiç de öyle değil. Gerçekte onlarda tam şu andalar. Tam buradalar. Onlar geçmişte olan bir şey değiller. Onlar sadece ruhunuzun farklı ifadeleridir.

Fark şu ki, siz, bu yaşamda sadece siz Tobias'ın atanmış Yükselen olarak adlandırdığı şeysiniz. Siz bu yaşamda – bu yaşamınızda – Yol'u takip edecek olan, Gerçekleştirime gelmeye gerçekten odaklanacak olansınız. Ve siz bunu yaptıkça geçmiş yaşamlarınızda değişmeye başladı.

Kendinizi şu anda, tüm geçmiş yaşamlarınızın, belki bin, belki de daha fazlasının oluşturduğu bir çemberin merkezinde olduğunuzu hayal edin.

Yaptıklarınızdan dolayı sizi onurlandırıyorlar. Ve şu anda, kendi Gerçekleştirim süreçlerinden geçiyorlar. Onlara, "Pekala, bu bir geçmiş yaşam" diyebilecek olsanız da, hayır, aslında bu da değişiyor. Onlar da Gerçekleştirim sürecinden geçiyorlar.

Ne yaşadıklarını bilmiyorlar. Hayatlarında bir şeylerin değişmekte olduğunu biliyorlar. Zaman ve yerçekimi dediğiniz şeyin yapısının değiştiğini biliyorlar ve böylece artık geçmişte değiller, tam buradalar.

Doğumdan ölüme kadar hikayelerinde yer alan ve onları sımsıkı tutan bütün yerçekimi güçleri değişiyor. Yerçekimi salınıyor, yani o geçmiş yaşamın hikayesi bile şu anda değişiyor.

Bunu hissetmek için kendinize izin verin çünkü siz onların rehberi, lideri oldunuz. Yaşamları boyunca en zor zamanlarında, onları ziyaret eden o melek oldunuz.

Şu anda içinde bulunduğumuz bu şimdi anından geçmişe giden, onları ziyaret eden ve ışığınızı ışıyan sizdiniz. Onlara ne yapacaklarını söylemediniz. Onlara doğru ya da yanlış olduklarını söylemediniz. Onları ziyaret ettiniz ve onlara ışık getirdiniz, şimdiki andan gelen ışığınızı getirdiniz.

Bu (şimdiki) yaşamınız zordu çünkü sadece kendi durumunuzla, kendi yaşam koşullarınızla uğraşmakla kalmadınız, aynı zamanda onları da hissediyordunuz – onların mücadelelerini, yüklerini, omuzlarınızdaki ağırlıkları hissediyordunuz. Artık bunun sonlanmasının zamanı geldi. Şimdi hepsinin bir araya gelme zamanı.

Bu geçmiş yaşamların her birini hissedin - şu anda kavrayışlarının ötesinde bir şeylerin değişmekte olduğunu hissediyorlar. Derin bir şey onları sarsıyor.

Siz, sizin izin vermeniz ve Kıyametin bu zamanına gelmeniz, işte hissettikleri şey budur.

Ve burada olan şey nedir? Onlar ölmezler. Geçmiş yaşamlarının eski hikayeleri içinde olabilirler. Bir savaşta ölmüş olabilirler, yaşlılık ya da, küçük bir çocukken yaşadıkları bir hastalık nedeniyle ölmüş olabilirler, her halükarda öldüler. Ama şimdi o eski hikaye ortadan kalkıyor. Ölmezler. Sizinle, ruhunuzla bütünleşirler.

Diyebilirsiniz ki, “eğer geçmiş yaşamını bilseydin, onun mezarını ziyaret edebilirdin”, Ama o hikaye değişir. Bir ölüm yoktur. Bir kesinlik yoktur. Artık onlar ölmezler ve Yakın Dünya alemlerine gitmezler veya kristalin alemlere geri dönmezler. Tekrar ruhla bütünleşirler.

Şu anda onların her birine olan şey budur; hikayelerindeki değişim. Bu değişim onların deneyimlerinde değildir, deneyimlerinin algısındadır, bilgeliğindedir. Ve hatta eski hikayeleri bile – diğer alemlerde canlandırılanlar – eski hikayeleri bile değişmeye başlar.

Eğer içine girerseniz, olan her şeyin ne kadar hayret verici olduğunu hissederseniz.. Hiçbir şeyin sabit olmadığını fark etmeye başlarsınız. Bu hayatta, yapıldığını ve bittiğini düşündüğünüz şeyler yada bitmek üzere olduğunu yada yeni bittiğini veya hala devam ettiğini düşündüğünüz şeyler  var; ve bütün bunlar değişebilir. Şimdiye kadar bunu yapmak zordu, ama Cennetin Haçı ile - ah! – bu çok daha kolay olur.

Hikayeler değişir, algılar değişir ve olan şeyler, tüm bu eski kalıcı sorunlar, tüm bu görünüşte hiç bitmeyen hikayeler, tüm travmalar, tüm yaralar şimdi bilgeliğe getirilir. Bilgeliğe getirilirler.

Görüyorsunuz, o geçmiş yaşamlar bile, yaşamlarda olan şeylere çok fazla tutunmuştu. Buna neden olan şey; suçluluk, utanç yada sadece öldüklerini farkettikten sonra bile, bazı şeylerle ilgili bir çözüm üzerinde çalışmaya devam etmeleri gerektiğini hissetmeleri olabilir, ama her şey değişir. Onlarda her şeyi ruhun bilgeliğine bırakmaya başlarlar.

Onunla  mücadele etmeyi bırakırlar. Kendilerine eziyet etmekten vazgeçerler. Ona tutunmayı bırakırlar. Onu saklamayı bırakırlar ve birazdan yapacağımız gibi, onu ruhlarının kutsallığına, ruhla birlikte gelen bilgeliğe salıverirler. Cennet’in Haçı’nın bu zamanına geldiğimizde, onlarında şu anda yaptıkları şey budur.

O bitmemiş hikayeleri, tüm o eski yaraları, tüm o travmaları ve onların getirdiği şüphe ve korkuları, işte şimdi geçmiş yaşamlarınız, onları ruha teslim ediyor.

Görüyorsunuz, aslında bu tür şeylerle insanın başa çıkamayacağını öğreniyorlar. Onları gerçekten dönüştürebilecek olan insan değildir. İnsan öğüt vermeye ve iyileştirmeye çalışabilir. İnsan pürüzleri düzeltmeye çalışabilir. İnsan bir şeyleri sonuca götürmeye, çözüme ulaşmaya çalışabilir, ama aslında gerçekten bunu yapamaz.

Nihayetinde bunu yapan ruh ve onun tüm bilgeliğidir. Bu ancak, insan bu şeylerin gitmesine izin verdiğinde, onları arınmak ve bilgelik kazanmak için ruhuna verdiğinde olur.

İyileşmek için o kadar çok, o kadar çok uğraştınız ki bunun çoğu çok fazla makyo içeriyordu ve bir işe yaramadı. Şimdi, burada Kıyametten önce, bundan 18 gün sonra, sen, insan, bunu şimdi yapmaya ne dersin? Bunu hep beraber yapmaya ne dersiniz?

 

~ Serbest Bırak, Bırak Gitsin

Bu yaşamı ve içinden geçtiğiniz her şeyi hissedin ve - hah! – ne hikayeydi ama, ya da demeliyim ki; amma çok hikaye.

Sanırım artık tüm bunları salıvermenin zamanı geldi – sahip olduğunuz her yarayı, sahip olduğunuz her şüpheyi, her kırık kalbi, her suçluluk ya da utanç duygusunu, doğru yapıp yapmadığınızla ilgi her sorgulamayı, kendinize verdiğiniz her kötü puanı veya kötü notu, her başarısızlık hissini, her başarısızlığı, her küçük olma hissini ve tüm bunların hepsini, öz-değer eksikliğini salmanın zamanı geldi. Siz insansınız; bunu çözmeyeceksiniz.

Daha önce yaptığınız gibi, onunla oynayabilirsiniz ve ne olacağını biliyor musunuz? O sadece, diğer alemlere gidecek, hikayeler yaratacak ve bazen neredeyse sonsuza kadar devam edecek, ve tüm bu süre boyunca, ruhunuz tarafından onu salıvermeniz için çağrılacaksınız;  böylece arınma ve arınmanın sonucu olan bilgelik gerçekleşebilir.

Kendinize şunu sorabilirsiniz “Peki,biz  bunu neden yapmadık? Madem bu kadar kolaydı, biz neden yapmadık?” Çünkü o hikayeyle oynamaya devam etmek istediniz. Yanlış, kötü, karanlık, değersiz hissetmenin nasıl bir şey olduğunu hissetmeye devam etmek istediniz.

Deneyim için, derinlik için, her ne sebeple olursa olsun, ona tutunmak istediniz. Ama şimdi, hala bu şeyleri tutarak, Cennet’in Haçı’ndan - Geçidi’nden geçemezsiniz, o yüzden hadi onları serbest bırakalım. Hepsini.

Ruhunuz şu anda burada. Uzakta değil, başka bir yerde değil. Hiç de olmadı. O şu anda burada. O her zaman hazırdı, onları serbest bırakmanız için her zaman hazırdı. Tüm gereken buydu. Tüm gereken buydu. Bazılarınızın "Pekala Adamus, bu o kadar kolay olamaz" dediğini duyabiliyorum. Ama öyle.

Şimdi sizden onu serbest bırakmanızı istiyorum. Bırakın. Ne hakkında olduğunu bilmenize bile gerek yok. Sadece bırakın.

İncinmeler, yaralar ve öfke, "Yanlış bir şey yaptım" duygusu. Zihninizle bunu düzeltemezsiniz. Bunu zaten biliyorsunuz. Ama serbest bırakabilirsiniz.

Ruhunuz bunu bekliyordu. Ruhunuz, Ben'iminiz, ona ne derseniz deyin, o, "Bıraktım." “Bu şeylerin temizlenmesine izin veriyorum. Sonunda bilgeliğe gidebilsinler diye onları salıveriyorum.” demenizi bekliyordu.

Bu şeylere tutunmaktan hiçbir fayda gelmez. Daha fazla bir şey öğrenmeyeceksiniz. Onlara bağlı kalarak, insani bir bilgelik seviyesine ulaşamazsınız. Onlardan hiçbir hayır gelmez. Sadece yükleri taşımaya ve daha da fazla sıkıntı ve zorluktan oluşan bir yol yaratmaya devam edeceksiniz.

Şimdi, Cennet’in Geçidi’ne geldiğimizde, her birinizden bu şeyleri, onlar her ne ise, hepsini serbest bırakmanızı rica ediyorum. Ne olduklarını bilmek zorunda bile değilsiniz. Tek yapmanız gereken, salınmalarına izin vermek ve ruhunuzun onları oradan almasına izin vermek. Bırakın ruh onları arındırsın ve bilgeliğe getirsin.

Hayır, neyin doğru neyin yanlış olduğuna, neyin iyi neyin kötü olduğuna dair olan bu kayıtları saklamanız gerektiğini düşünerek, onu taşımaya devam etmek zorunda değilsiniz. Bunu yapmanıza gerek yok.

Hemen şimdi güzel, derin bir nefes alın. Ruhunuzun varlığını hissedin. O tam orada.

Tanrısallığınız. Sizin kutsallığınız, her düşüncenin, her hatıranın arasındaki şeydir. O, sahip olduğunuz her deneyim arasındaki şeydir. O her zaman oradaydı ve şimdi yerçekimi kalkıyor, böylece onu hissedebiliyorsunuz ve artık (her şeyi) ona bırakabilirsiniz.

Güzel, derin bir nefes alın.

Şimdi Kıyamet zamanı geliyor. Ve (herşeyi) ruhunuza bırakmanın zamanı geliyor, saklamayı, korumayı, ona tutunmayı, ondan öğrenmeniz gerektiğini düşünmeyi, bu yükü taşımak zorunda olmayı bırakmanın zamanı geliyor, böylece artık insanca yanlış şeyler yapmazsınız.

Onu ruhunuza bırakmanın zamanı ve bırakın ruh onu oradan alsın. Ruhunuzun onu temizlemesine ve bilgeliğe getirmesine izin verin ve sonra Ruh onu, tanrısallığınız olarak size geri versin – tanrısallığınız olarak.

Dünya üzerinde bedenlenmiş bir Üstat olarak yürürken, tutunduğunuz bu şeyleri – kederinizi, ıstırabınızı ve acılarınızı ve hatta insani fiziksel durumunuzu, bedeninizi – ona bırakın. Arınma ve bilgelik için onları ruhunuza verin.

Ve şimdi, Kıyametle olan şey şudur: Ruh bunu tanrısallık olarak, ilahi doğanızı hatırlamak, uzun zamandır unutulmuş parçaları hatırlamak olarak size geri verir.

Artık bir şeyleri düzeltmeye çalışmakla uğraşmayın. Artık o yükleri taşımayın; Kelimenin tam anlamıyla bunu kastediyorum. Her şeyi kastediyorum. Çok, ama çok fazla ıvır zıvıra, karanlığa ve kötülüğe sahip olduğunuzu düşünseniz bile, bu önemli değil. Ruh bununla başa çıkabilir.

Kıyametin bu zamanında, gelin birlikte derin bir nefes alalım.

Lütfen hepsini – hepsini – ruha verin. İnsan onu onaramaz veya düzeltemez. İnsan, onu sadece, diğer alemlerde yaşanmış olan, sonuçsuz, çözümsüz başka bir hikayeye dönüştürür.

Aynı şey şu anda tüm geçmiş yaşamlarınıza da oluyor. Siz serbest bıraktıkça onlar da serbest kalıyor.

Yanlış ve kötünün, yaraların ve zayıflığın algılarının hepsini ruhunuza verdikçe, siz bunu yaptıkça, onlar da bunu yapıyorlar.

Ah, tüm o eski sıkışmış enerjilerin ruha salındığını, temizlendiğini ve bilgeliğe getirildiğini ve sonra ilahi olarak her bir yaşama geri verildiğini, bütün ışıkların en özeli olarak size geri verildiğini hissedebilirsiniz.

Bunun hakkında düşünmenize, üzerinde çalışmanıza gerek yok. Hayatınızın tüm detaylarını gözden geçirmek zorunda değilsiniz. Bu, şu anda, bu şeyleri ruhunuza bırakmak ve sonra bu yaşamda, tanrısallığınızdan gelen o ışık armağanını almanıza izin vermekle ilgilidir. Bu olamazdı; Siz hala tüm o eski şeylere tutunuyor olsaydınız, o (ışık) burada olamazdı.

Spesifik olarak neyi serbest bıraktığınız konusunda endişelenmeyin. Bazılarınızın, o uzun,upuzun listeyi aklınızdan geçirmeye çalıştığınızı hissediyorum. Endişelenmeyin. Sadece serbest bırakın. Şu anda tüm o eski şeyleri salmaya istekli olun.

Gerçek ışığınızla uyum içinde olmayan, hala bedeninizde veya zihninizde olan her şey, izin verin şu anda salınsın. Onu- onları ruhuna verin.

Bu, şu anda kendiniz ve tüm geçmiş yaşamlarınız için yapabileceğiniz en harika şeydir.

"Bırakıyorum. Hayatımda ışıkta olmayan, uyum içinde olmayan, neşe içinde olmayan her şeyi serbest bırakıyorum. Bırakıyorum. Sana veriyorum, ruhum. Bu şeyleri sana devrediyorum. Ne yapacağını bildiğini biliyorum çünkü sen benim ruhumsun. Bunları sana veriyorum.” deyin.

Ve sonra bekleyin. Sessizce ve sabırla bekleyin.

(duraklama)

22 Mart'tan itibaren yaşamınıza gelecek olan ışığın ve kutsallığın akışını hissetmeye başlayacaksınız. Şimdiye kadar deneyimlediğiniz, şimdiye kadar yaptığınız her şey, geçmiş yaşamlarınızın deneyimlediği ve yaptığı her şey, şimdi ruhun bilgeliğinden geri geliyor, şimdi size ilahi olarak geri geliyor.

Bu yüzden, dünyanın her yerindeki sevgili Şambra, Kıyametin bu zamanına gelirken, Kıyametin arifesindeyken, her gün izin vermenizi rica ediyorum. Ve izin verdiğiniz gibi, serbest bırakmanızı da rica ediyorum.

(duraklama)

Her gün bir veya iki dakikanızı buna ayırın. Geri gelin ve bu Şaud'u tekrar dinleyin.

Tüm bu şeyleri serbest bırakmak için kendinize izin verin.

Tanrısallığınızın geri gelmesine izin verin.

Kıyamet küresel bir olay değil.  Kişisel bir olay.

Bunun gelecek zamanlarda gezegen üzerinde etkisi olacaktır. Ama şu anda bu, son derece kişisel bir şeydir.

Sonuçları arıyorsanız, kanıt arıyorsanız, değişiklik arıyorsanız, dışarıya bakmayın. Tam buraya bakın (kalbi işaret eder). İşte o, burada oluyor. Ve bu, serbest bıraktığınızda, her şeyi ruhunuza verdiğinizde ve onun ilahi doğanızın ışığıyla bu gezegene geri dönmesine izin verdiğinizde olur.

Uzun zamandır kehanet edilen ve şimdi burada olan bu zamanda, birlikte derin bir nefes alalım, birlikte derin bir nefes. Bu gerçek mi? Deneyin.

Bununla birlikte, tüm yaratılışta her şeyin yolunda olduğunu unutmayın.

Ben St. Germain'nın Adamus'uyum.

Teşekkür ederim.

 

Türkçeleştiren ve  düzenleyenler: Çağrı, Hikmet

.