• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    

ALT DİZİSİ "ŞAUD: 8"

 

KIRMIZI ÇEMBER MATERYALLERİ

ALT Serisi; Şaud 8

Geoffrey Hoppe tarafından yapılan  ADAMUS SAINT-GERMAIN kanallığı,

6 Mayıs 2023 tarihinde Kırmızı Çember’e sunulmuştur

www.crimsoncircle.com

 

 

 

Ben Ben’im, Egemen Alandan Adamus.

ALT serisinin 8. bölümüne hoş geldiniz. Burada her birinizle bağlantı kurmak için bir dakikanızı alıyorum. Şu anda izleyen herkes, daha sonra izleyen herkes, bundan yıllar yıllar sonra da olabilir, ama yine de hepimiz aynı Varlık noktasındayız, aynı andayız.

Bir an için durup, biz bir araya gelirken sizi içime çekmek için bir dakikamı ayıracağım ve sizden de aynısını yapmanızı istiyorum - beni içinize çekmenizi istiyorum. Ah, bugün konuşacak çok şey var, ama haydi bu güzel kutsal anı sadece bir araya gelmek için kullanalım.

(duraklama)

 

Eve Hoş Geldiniz, Alem İşçileri

Bir an için Alem İşçileri hakkında konuşmak istiyorum. Alem İşçileri, diğer alemlerde çalışarak Cennetin Haçı için, Kıyametin gerçekleşmesi için gerekli olan dengeyi yarattılar.

Pek çoğunuz diğer âlemlerde kitle bilincinin derinliklerine daldınız ve başka şeyler de vardı, ancak kitle bilinci, bir ışık yakmak için gittiğiniz yerlerden biriydi. Buna ihtiyacı vardı.

Bilirsiniz, kitle bilinci sadece bu fiziksel Dünya gezegeninde değildir. Aslına bakarsanız, gerçekten de herhangi bir düşünce, zihninizde sahip olduğunuz herhangi bir düşünce, beyninizde olduğu gibi gerçekten de burada değildir. Beyniniz, zihniniz, bir grup düşünceyi depolamaz. Bu mümkün değildir. Onlar başka bir alemdedir ama sizin onlara erişiminiz vardır. Zihniniz sürekli bağlantı halindedir. Elbette bu çok yakın bir alemdir ama kitle bilincinin oluştuğu yer de burasıdır. Dünya'yı çevreleyen bir bulut gibidir ama tam olarak Dünya üzerinde değildir. Ve böylece, pek çoğunuz oraya kitle bilincinin içine, derinlerine gittiniz, Çünkü burada Dünya'da bulunanlar ışıklarını bu gezegen için parlattıkları sırada, Alem İşçileri de oradaydı ve ışıklarını parlatıyorlardı.

Ve siz,  tipik bir Shaumbra olarak - bunu tam anlamıyla yapmak isteyen, bunu tam bir tutkuyla yapmak isteyen bir Şambra olarak - sadece kitle bilincine girmekle kalmadınız, aynı zamanda, onu kendi düşünceleriniz olarak üstlendiniz. Kendi düşünceleriniz. Bu belki de en zor şeylerden biriydi, çünkü o zaman, onu kendi içinize aldınız. Sizin olmasa bile, onu içinize aldınız. Bu şeylerin sizin olduğuna inandınız. Sanki sizinmiş gibi yaşadınız, rüya gördünüz, uyudunuz, yediniz, tüm bunları ışığınızı kitle bilincinin o diğer alemine parlatabilmek için yaptınız.

Kahramancaydı, tutkuluydu ve bu bir etki yarattı. İşte bu yüzden Kıyamet gerçekleşti - başlangıcı gerçekleşti - 22 Mart'ta, sadece, ne kadardı, altı kısa hafta önce. Ve işte şimdi buradayız, Alem İşçileri geri dönüyor ve ayrıca Dünya'da kalanların hakkını vermek gerekirse, onlarda burada tamamen bilinçli bir şekilde çalışmayı sürdürdüler, çünkü burada yapılması gereken çok şey vardı. Kırmızı Çember ile çalışan, onlara yardım eden herkes, gezegene her gün topraklanmış bir şekilde bilinç getiren diğer insanların yaptığı muazzam miktarda iş vardı ve şimdi bu iş sona erdi. Alem İşçileri evlerine geri dönüyorlar. Ne yaptığınızı kabul etme zamanı geldi.

İlginç olan şu ki, pek çoğunuz ne yaptığınızı gerçekten bilmiyor ya da hatırlamıyorsunuz. Bu "Âlem İşçisi" terimini duyuyorsunuz, burada, gezegende Âlem İşçisinin niteliklerini duyuyorsunuz, nispeten sessiz yaşamlar, çok içsel yaşamlar sürdüğünüz gerçeğini; çok sık yorulduğunuz gerçeğini;  ve iyi zihinleriniz olmasına rağmen, olayları anlamlandırmaya çalıştığınızda, bunların mantıklı görünmediği gerçeğini duyuyorsunuz . Alem İşçileri ve Shaumbra, genel olarak, çok zeki olma eğilimindedir. Bu yüzden, ne halt ettiğinizi merak etmeye geri dönüyorsunuz. O sizde yankılanıyor. Onu hissedebiliyorsunuz ama yine de ne yaptığınızı ve muhtemelen bunun etkisinin ne olduğunu merak ediyorsunuz. Yaptığınız tüm bu çalışmaların sonucu ne oldu? Kıyamet gerçekleşti  ama şu anda gezegende ne değişiyor?

Bu sessiz bir zamandır, sessiz bir zaman, geriye döndüğünüz bu yer, kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak kanatlarınızı çıkarıp  asabileceğiniz yerdir. Kanatların - yaptığınız alem çalışmasını temsil eden - şimdi çıkarılabileceği, kanatları çıkarabileceğiniz, asabileceğiniz ve derin bir nefes alıp yaptığınız her şeyde rahatlayabileceğiniz yerdir.

Bu yaşamınızın büyük bir bölümünü, burada, insan bedeninde, insan düşünceleriniz ve günlük faaliyetlerinizle geçirdiniz. Ama çok büyük bir kısmınız diğer âlemlerdeydi ve şimdi buraya geri dönüyorsunuz. Kanatlarınızı asıyorsunuz ve bu sessiz bir zaman. Sessiz bir zaman çünkü çok derin bir içsel çalışma yapılıyor. İçinizde derin bir seviyede pek çok farklı şeyin yeniden ayarlanması oluyor. Bu sessiz bir zamandır, çünkü şimdi ışık, daha erişilebilir hale gelmesine yardımcı olduğunuz ışık, içeri girmeye başlar. Ama içeri girip yüzünüze vurmaz. Hayır. İçeri girer ve atomik düzeyde, atom altı düzeyde çalışmaya başlar. DNA'nızla çalışmaya başlar. Şu anda ışık bedeniniz dediğiniz şeyle çok derin seviyelerde çalışmaya başlar. Öyle olmak zorunda. Özümsemek zorunda. Bazılarınız muhtemelen bunu istemiş olsa da, 22 Mart'taki Kıyamet'te aniden kafanıza bir tokat atacak değildi. Hayır, bu derin bir çalışmadır, sessiz bir çalışmadır.

Şu anda, şu anda bu sessiz zamanı onurlandırmanın tam zamanı. Bedeniniz ve zihniniz pek çok ayarlamadan geçiyor. Ne yaptığınıza, şu anda ne yapmanız gerektiğine dair pek çok sorunuz var ve ben bunları ele almak istiyorum. Şu anda yapmanız gereken hiçbir şey yok. Cauldre, Linda ve Kırmızı Çember personeli hariç, ister Alem İşçisi olun, ister Dünya işçisi olun, hepiniz için iş tamamlandı, hala yapacak işleriniz var. Ancak geri kalanınız için iş, zor iş bitti ve bitti ve bu garip bir his, bir boşluk yaratıyor, "Şimdi ne yapmam gerekiyor?" Işığınızın parlamasına izin vermek dışında hiçbir şey. Kendinize bakmak ve hayatınızın tadını çıkarmak dışında hiçbir şey.

Ama dediğim gibi, şu anda sizin için çok farklı bir şekilde gelen bu ışık, derin bir seviyede çalışıyor ve Cauldre bana her gün, muhtemelen her gün,  her saat bunun etkilerini ne zaman göreceğinizi soruyor.  Ne zaman fark edilebilir olacak? Kesin bir tarih vermek istemiyorum, çünkü insanların nasıl olduğunu bilirsiniz - o zaman gidip takvimi işaretlerler - ama size küçük bir ipucu vereceğim. Bu yaklaşık üç aylık bir süreç.  Alem çalışmasından geri döndüğünüzde, gezegene geri döndüğünüzde, kendi yaşamınıza gerçekten derin bir özümseme seviyesinin başlaması için yaklaşık üç ay. Bu süre zarfında zaman zaman uykulu hissedeceksiniz. Biraz bedensel ağrı ve acı hissedeceksiniz, çünkü bedeniniz şu anda ışık bedene doğru hızlandırılmış bir süreçten geçiyor.

Her şeyden çok bir şeyler yapma ihtiyacı hissedeceksiniz, çünkü bir şeyler yapmakla, bazı işler yapmakla çok meşguldünüz ve şimdi "Sırada ne var?" diye soruyorsunuz.  Sıkı çalışma açısından bakarsak, aslında "sırada" diye bir şey yok artık ve bu sizi rahatlatmalı. Sizi gülümsetmeli. Yeni görevler yok. İş tamamlandı. Aslında hiç de ihtiyaç duyulmayan yeni işler yaratmayalım. Siz ve diğerleri, buraya yapmak için geldiğiniz şeyi yaptınız. Şimdi sadece Aydınlanmanızın içinde rahatlama zamanı.

Şu an, tekrar ediyorum, büyük kararlar vermenin zamanı değil. Şu an, o sessiz zaman, düşünme zamanı. Eğer bir şey yapacaksanız, diğer tarafta yaptığınız tüm o âlem çalışmasını hissedin.

Şimdi, birçoğunuz zihinsel bir yanıt arayacaksınız. Bir resim görmek istiyorsunuz. Diğerleriyle birlikte bulutların üzerinde süzülmek nasıl bir şeydi? Ve bilirsiniz, alem işlerini yaparken tırmığınız, çapanız ve küreğiniz var mıydı? gibi. Hayır. Öyle değildi. Siz ışığınızı ışımak için oradaydınız. Hepsi bu.

Şimdi, melek kanatları sembolünü kullanıyoruz ki, tekrar ediyorum, - buradaki melek kanatları kasten asılı duruyorlar - size, onları asma zamanının geldiğini, onları bir kenara koyma zamanının geldiğini hatırlatmak için. Yapacak başka bir iş yok. Zaten yaptınız. Şimdi bir kez daha ışığınızı ışıma zamanı - Cauldre bunu seviyor; ışıyın, ışığınızı ışıyın- ve tüm bu şeylerin içinizde çalışmaya başlamasına ve içinizde çok derin bir seviyede gerçekten topraklanmasına izin verin.

Aynı zamanda, şu an, zihninizin çok uzun zamandır uykuda olan kısmının, diğer alemlerle bağlantı kurabilen kısmının açılmaya başladığı zamandır. O açıldıkça, yaptığınız iş hakkında daha fazla şey hatırlamaya başlayacaksınız. Ama yine de, bulutlarda kanatlarınızın üzerinde süzülürken bir resminizi görmeniz gerekmeyecek. Kitle bilincini hissedeceksiniz. Onun sertliği hissedeceksiniz. Kitle bilincinin ortasında ışığınızı ışımanın ve sonra onu kendinizinmiş gibi üstlenmenin nasıl bir şey olduğunu hissedeceksiniz. Acı çekme sorunlarını, yoksulluk sorunlarını, sadece fiziksel bir bedende olma sorunlarını kendinizinmiş gibi üstleneceksiniz.

Bunu hissetmeye başlayacaksınız. Tüm bunları üstlenmenin nasıl bir şey olduğunu gerçekten görmeye başlayacaksınız. O zaman, bunun gerçekten de size ait olmadığını anlamaya başlayacaksınız. Bu yaşamınıza bir sürü saçmalıkla gelmediniz. Bunların çoğunu daha önce temizlediniz. Ve sonra Tobias'la geçirdiğiniz zamanlarda, birçoğunuz neredeyse nihai türde bir temizleme yaptınız, ama yine de tüm gerçekçiliği, kitle bilincinin tüm niteliklerini üstlendiniz. Neden? Bunun tam ortasındaysanız ve bunun size ait olduğuna gerçekten inanıyorsanız, ışığınız onu dönüştürecek kadar parlayabilir mi demek için. Tüm bu enerjileri, tüm bu yerçekimini, tüm bu zorlukları dönüştürmek, onları ışığa çıkarmak için. Ve aynı zamanda, karanlık enerjiyi de getirmek için. Birazdan bunun hakkında konuşacağız.

Yeniler için, bunun sizi korkutmasına izin vermeyin. Karanlık enerji, şeytan ya da iblis gibi bir şey değildir. Karanlık enerji basitçe antitezdir, yerçekiminin, zamanın ve uzayın düzenli enerjilerinin tersidir. Fizikçiler tarafından "karanlık enerji" olarak adlandırılıyor çünkü onu anlamıyorlar. Ama biz onu, ne olduğunu ve ne yaptığını anlıyoruz.

Yani şimdi o sessizlikte olduğunuz zamana geliyorsunuz. Bunu anlamaya çalışmayın. O size gelecektir. Ne kadar çok anlamaya çalışırsanız, bir bakıma onu o kadar uzaklaştırırsınız. Ama o size gelecektir. Tüm o zaman boyunca kitle bilincinde, diğer âlemlerde ne yaptığınızı anlamaya başlayacaksınız. Bazılarınız Kryon ile, elektromanyetik ızgaralarla yakından çalıştınız. Bazılarınız, tüm bu değişimin gerçekleşmesine yardımcı olmak için diğer âlemlerdeki Gaia'nın karşılık gelen enerjileriyle yakından çalıştınız. Ve bu sadece tek bir şeye odaklandığınız anlamına gelmiyordu. Birçoğunuz çeşitli farklı şeyler yaptınız. Ancak Cennetin Haçı'nın gerçekleşmesi için yapılan tüm bu çalışmalarda, insan temelli bilincin, insan faktörünün olması önemliydi. Ve siz bunu başardınız. Şimdi evinize döndünüz.

Sevinçli hissettiğiniz zamanlar olabilir, yaptığınız şeyden dolayı heyecan duyduğunuz zamanlar olabilir. Diğer zamanlarda depresif ve üzgün hissedebilir ve bir boşluk hissedebilirsiniz ve bunların hepsi bunun bir parçasıdır. Ve bu arada, Cauldre arada bir soruyor, neden tüm bunları size önceden söylemedik? Birkaç nedenden ötürü.

Birincisi, bir yıl önce sabah kalkıp "Ah! başka bir alem gününe başlıyorum.Kanatlarımı takıp oraya gitmeli ve o çirkin kitle bilincinin içinde oturup ışığımı ışımaya çalışmalıyım." demeden, müdahale olmadan, dikkatiniz dağılmadan çalışmanızı engelsiz bir şekilde yapabilmeniz için bunu yapmamamızı, bundan bahsetmememizi istediniz. Bence bu onu engellerdi. Oraya gitmek ve onu çok derin ve çok gerçek hissetmek istediniz. Bu sadece, kendinizi bir katran çukuruna daldırmak ve sadece bir katran çukurunda olduğunuzu fark etmek değildi, bunun katran çukuru olmak gibi bir şey olduğunu ne kadar vurgulasam azdır. Ve aynı zamanda, içine daldığınızda - yani baştan aşağa daldığınızda, katran gibi hissettiğinizde, katran gibi düşündüğünüzde, katran gibi davrandığınızda - içindeki ışığı tutmaya çalışmak... İşte bir Alem İşçisi olmak böyle bir şeydir.

Ne yaptığınızı tam olarak bilseydiniz ve bunu her gün hatırlasaydınız, bunu yapmayabilirdiniz ya da dengesizleşebilirdiniz. Bunu yaptığınızda dengesiz olma olasılığınız çok yüksekti. Yani, yaptığınız şey buydu. Buna ek olarak, sadece kitlesel bilince girmekle kalmayıp, aynı zamanda gezegenin enerji dinamikleriyle de ilgilenerek, Cennetin Haçı gerçekleşmeden önce ayarlamaların yapılmasına yardımcı oldunuz, böylece Cennetin Haçı gerçekleştiğinde dengesiz olmadı. Fiziksel Dünya'da bir dengesizlik yaratmadı. İnsanların zihinlerinde dengesizlikler yaratmadı.

Şu anda insan zihni genel olarak oldukça dengesiz. Sallantılı bir zeminde bulunuyor ve Cennetin Haçı'nın bir sonucu olarak ezici bir şeyin gerçekleşmesi dünyanın yarısını ya da daha fazlasını dengesizlik durumuna sokabilirdi.

Cennet’in Haçı’nda  olanlar zarifti. Pürüzsüzdü; kolaydı. Geceleri gökyüzünde bazı güzel ışıklar vardı ama bunun ötesinde çok fazla bir şey yoktu. Bunun nedeni şu anda o yerleşiyor ve o derin seviyelerde yerleşiyor. Bunun yaklaşık üç aylık bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Bu da bizi, Haziran'ın üçüncü haftasına götürür. Ama takviminizde işaretlemeyin. Herkes için bu farklıdır. Ama genel olarak, bunu fark etmeye başlayacaksınız.

Şu anda konuştuğumuz pek çok şey, çok uzun zamandır üzerinde çalışılan şeyler. Yakın zamanlarda başlayan birşey değil. Alem çalışmaları sadece bir yıl önce başlamadı. Gerçek, ciddi alem çalışması 50, 60 yıl önce başladı. Ve tabii ki son beş, on yıl içinde yoğunlaştı. Bu, gezegen için çok önemliydi ve yine Cauldre beni bazen büyüklük taslamakla suçlayacak ama ben size sadece ne olduğunu anlatıyorum.

Her şeyden önce, Kırmızı Konsey'deki bizler, eski Başmelekler Düzeni'ndeki bizler, ne olacağını bilmiyorduk. Ölçümlerimiz ya da hesaplamalarımız vardı ama olacak her şeyi bildiğimiz söylenemezdi çünkü insanlar bunu her an değiştirebilirdi. Bu daha önce hiç yapılmamıştı. Dolayısıyla işlerin nasıl gittiğine bakabiliyorduk ama "Tam olarak bunlar oluyor" diyemiyorduk. Şimdi bunun çok zarif bir şekilde yapıldığını biliyoruz. Şimdi biliyoruz ki Alem İşçileri geri döndüklerinde, evlerine döndüklerinde, çeşitli, farklı duygular yaşıyorlar: rahatlama ve üzüntü, sabırsızlık ve kızgınlık hissi, ama yine de büyük bir başarı hissi, "Bir şey yaptım". Ama sonra pek çoğunuz hissediyorsunuz - hissediyorsunuz, "Bir şey yaptım" - ama sonra bunu zihninizde anlamaya çalışıyorsunuz, "Neydi?" ve sonra kendinize kızıyorsunuz çünkü ne olduğunu net bir şekilde hatırlamıyorsunuz.

Sadece derin bir nefes alın ve biraz sakin olun. O resimleri mutlaka görmeyeceksiniz ama kitle bilincinin merkezinde oturmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmeye ve hatırlamaya başlayacaksınız. Şimdi diğer alemlerde ondan ne kadar uzaklaşırsanız, onun merkezinde oturmaktan o kadar uzaklaşırsınız, bunu hissedeceksiniz ve bunun gitmesine izin vermeye başlamanın nasıl bir şey olduğunu hissedeceksiniz. Artık oraya geri dönmek zorunda değilsiniz. Işık ortaya çıktı. Potansiyeller insanlar için aydınlatılıyor. Şimdi işin bir kısmını üstlenecek başkaları var, ama tam olarak sizin daha önce yaptığınız gibi değil, daha çok enerji tutucu olacak olan başkaları. Bunu yapan artık siz değilsiniz. Bunun siz olmasını istemezsiniz. Şimdi hayatta yapmanız gereken başka şeyler var, bunlardan birazdan bahsedeceğiz.

Ama şu an o sessiz zaman. Gezegende pek bir şey olduğunu görmeyeceksiniz. Kısa bir süre için her gün olduğu gibi devam edecek. Kendi yaşamınızda, her gün büyük iç görüler elde etmeyeceksiniz. Birbiri ardına akan küçük aydınlanmalar yaşayacaksınız. Ve sonra bir noktada, içinizde gerçekten topraklanan o ışık, kendi yaşamınıza, kendi bedeninize, zihninize gelmeye başlayacak. Ve sonra bir şeylerin kesinlikle farklı olduğunu fark ettiğiniz o noktaya geleceksiniz.

Cauldre'ye zaman zaman gülüyorum çünkü muhtemelen aranızda en sabırsız olanlardan biri o. Diyor ki, "Şimdi ne olacak, Adamus? Şimdi ne olacak?" Kıkırdamak zorundayım çünkü gidişata bakınca, işlerin nereye gittiğine bakınca, geriye dönüp baktığınızda, herhangi birşeyin olacağından şüphe duyduğunuz için biraz utanacaksınız gibi geliyor, çünkü topraklandıktan sonra, bu sessiz zamandan sonra oolacak.

Bununla birlikte derin bir nefes alalım. Güzel, birlikte derin bir nefes alalım.

Evinize hoş geldiniz, Alem İşçileri. Uyum sağlamak her zaman kolay değildir. Yine bir şeyler yapıyor olmanız gerektiğine dair bir his vardır, kendinizi sevinçli ve neşeli hissetmeniz gerektiğine dair bir his. Şu anda, onca sıkı çalışmanın ardından gelen bu geçiş dönemindesiniz, bu yüzden kanatlarınızı asın. Asın onları. Bugün burada küçük bir kanat temamız var. Kanatlarınızı asın, derin bir nefes alın ve hayattan gerçekten keyif almaya başlayın.



 Shaumbra'nın Üç Özelliği

Şimdi Shaumbra'nın şu anda olup bitenlerde büyük rol oynayan birkaç ortak özelliğinden bahsetmek istiyorum. Özellikle üç özellik. Birincisi hizmet niteliğidir.

 

Özellik 1: Hizmet

Shaumbra'da ortak olan şeylerden biri de başkalarına hizmet etme eğiliminde olmanızdır. Dünyanın dört bir yanındaki Shaumbra'nın enerjilerine gerçekten bakarsanız, başkalarıyla ilgileniyor olmanız çok ama çok yaygındır - aile üyeleri, arkadaşlar; başkalarıyla ilgilendiğiniz bir tür meslek, şifa, terapi işindesiniz. Doğrudan böyle bir alana dahil olmasanız bile, bir şekilde her zaman başkalarıyla ilgileniyorsunuzdur. Bu çok, çok yaygın bir özelliktir.

Alem İşçileri olarak başkalarıyla ilgileniyordunuz ve bu yaşamınızın büyük bir bölümünde bu sizin çalışma şekliniz, yönteminiz oldu. Ve garip bir his var. Geçenlerde, yaklaşık üç ay önce bir Shaumbra ile konuşuyordum ve annesi ölmüştü; çok uzun zamandır annesine bakıyordu ve annesi onu terk etti. Bu güzel bir salıvermeydi ve annenin gidişiyle ilgili çok fazla üzüntü yoktu çünkü zamanı gelmişti. Beden ve zihin yaşlanıyordu ve Shaumbra yine de sonrasında bir tür üzüntü ve depresyon hissetti. Annenin kaybıyla ilgili değil, çünkü bu Shaumbra DreamWalk'tan (Rüya yürüyüşü) sonra bile anneyle konuşmaya devam etti, ama sadece "Ne yapmam gerekiyor? Şimdi ne yapıyor olmam gerekiyor? Anneme bakmak için çok uzun yıllar harcadım." diye. Ondan sonra da bir kızgınlık hissi; "Tüm hayatımı başkalarına bakarak harcadım. Hayatımın son 10, 12 yılını hasta anneme bakarak harcadım." Bir kızgınlık gelir ve şöyle der: "Peki ya ben? Tüm hayatımı başkalarıyla ilgilenerek mi harcadım?" Ve çoğunuz bunu yapıyorsunuz. Çocuklarınızla ilgileniyorsunuz. Toplumla ilgileniyorsunuz. Gezegenle ilgileniyorsunuz. Diğer alemlerle de ilgileniyorsunuz. 

Yani çok köklü bir hizmet duygusu var. Bu aynı zamanda, zaman zaman hayal kırıklığı yaratsa da, size en büyük neşeyi veren şeylerden birisidir. Size en büyük neşeyi veriyor, çünkü bildiğiniz gibi, sahip olduğum sözlerden biri "Yalnızca bir Üstat hizmet edebilir. Diğer herkes hizmetkârdır."

Bunun anlamı şudur: bir Üstat olarak başkalarına hizmet ettiğinizi bilirsiniz ama onların sizin enerjinizi çalmasına izin vermezsiniz. Onların sizden bir şeyler almasına izin vermiyorsunuz. Hizmet ediyorsunuz çünkü sunacak bir şeyiniz var. Sunacak ışığınız var. Sunacak bilgeliğiniz var.

Pek çok Shaumbra için diğerlerinden daha fazlasına sahip olduğunuzu düşündüğünüz zamanlar vardır. Bu egoistçe bir şey değildir. Sadece daha fazla dengeye sahip olduğunuzu biliyorsunuz; daha fazla ışığa sahipsiniz; daha fazla içgörü ve bilgeliğe sahipsiniz. Dolayısıyla, başkalarına hizmet etmeye isteklisiniz. Şimdi, başkalarının sizden faydalanmasına izin verdiğiniz o tuzağa düşmek kolaydır ve bazı konuşmalar yapmak zorunda kaldığımız ya da Tobias'ın sizinle konuşup "Bunu yapma" dediği zamanlar olmuştur. Hizmette bulunabilirsiniz ama onların sizden faydalanmasına izin vermek zorunda değilsiniz." Bu, balık tutmayı öğretmekle ilgili eski bir hikayedir. İnsanlara sadece balık vermeyin, nasıl balık tutulacağını da öğretin.

Yani, hizmette olmanın bu çok yaygın özelliği var ve bu, şu anda biraz zorlayıcı çünkü sona eriyor, her zaman başkaları için çalışmak sona eriyor. Siz işinizi yaptınız. Hepinizin yaptığından daha büyük bir hizmet olamaz. Diğer âlemlerdeki o kalın, yoğun, bulanık kitle bilincine girmek ve kendinizi onun içine daldırmak, bundan daha başka,daha başka ne gibi büyük bir hizmet olabilir ki? Ben ve diğer bazı Yükselmiş Üstatlar bunu yapma konusunda uyarıda bulunup, "Işığınızı dışarıdan kitle bilincine doğru parlatın. İçine girmeyin, çünkü en azından bir süreliğine kaybolabilirsiniz. Bunun içine o kadar dalabilirsiniz ki, bu sizin için pek çok açıdan acı verici olabilir çünkü bunun sizin sorununuz olduğuna inanma eğiliminde olacaksınız ama öyle değil." dedik.

Bir dakikanızı ayırıp bunu hissetmenizi rica ediyorum. Bunlar sizin sorunlarınız değil. Gizem Okullarında bulundunuz. Birçoğunuz Yeshua'nın zamanlarında bulundunuz. Mistikler üzerinde çalıştınız. Birçoğunuz Atlantis için buralardaydınız. Bu şeylerin üzerine yükseldiniz. Aydınlanmaya bir ya da iki ömür önce de yapabilirdiniz ama yine de dediniz ki, "Ben burada, bu gezegene gerçek hizmette bulunacağım. Gerçek hizmette, onun içine dalacağım."

Bir an için durup, hissedip, bu şeylerin size ait olmadığını anlayabilir misiniz? Bunları sizinmiş gibi üstlenmiş olsanız da, bunlar sizin değildir.

Bunu üstlendiğiniz için fazladan puan almanız gerekmiyor ama bunun büyük bir etkisi oldu. Sanırım ekstra puanlar, bunu yaptığınızı bilmekten - bunun bir fedakarlık olduğunu söylemek istemiyorum ama- bunun büyük bir hizmet olduğunu bilmekten duyduğunuz tatmin duygusundan geliyor. Ve evet, fedakârlıklar oldu. Her zaman bir şeyler üzerinde çalışmak zorunda olduğunuzu hissetmenin nihayetinde acı veren yanları vardı.

Bunu hiç düşündünüz mü? Diğer insanların çoğu, her zaman kendileriyle ilgili bir şey üzerinde çalışmak zorunda olduklarını düşünmezler. Günün içinden geçip gidiyorlar, ama sürekli bir şeyler üzerinde çalışma konusunda neredeyse saplantılı diyebileceğim bir durumda değiller. Siz öyleydiniz, çünkü her zaman üzerinde çalışılacak bir şey vardı, her zaman kitle bilincinde bir şey vardı, her zaman kendi meseleniz olarak ele alacağınız konular vardı. Ve sonra, zaman zaman ne kadar zor olsa da, kendinize aitmiş gibi davranarak ama nihayetinde başkalarına hizmet ederek kendi ışığınızı koymaya çalışıyordunuz.

Bu hizmetle geçirdiğiniz zaman, bir Âlem Çalışanı, hatta bir Dünya Çalışanı olarak geçirdiğiniz zaman artık sona erebilir. Kanatlarınızı asın lütfen. Kanatlarınızı asın. Yaptığınız şey son derece başarılıydı. Bunun sonuçlarını göreceksiniz. Ama şu anda kanatlarınızı çıkarın ve yanlış bir şey yapıp yapmadığınızı merak etmeyi bırakın. Çalışmanızın herhangi bir etkisi olup olmadığını merak etmeyi bırakın. Bu, yıllardır üzerinde çalıştığımız bir şey ve nihayet burada.

Bu sessiz zamanın tadını çıkarın. İşler hızlandığında, yapacak başka iş kalmayacak. Mesele sadece insanlığın ya da bireylerin, ışıdığınız ışığı, diğer âlemlerden yaptığınız ayarlamaları, burada gezegende yaptığınız çalışmaları alıp almayacaklarıdır. Artık her şey onlara bağlı.

İster yapay zekâ olsun, ister tıp camiası, şu anda teknolojiyle çalışanlara bağlı. Orada ekilmiş olan ışığı algılamalarına izin verecekler mi? Kitle bilincinde artık mevcut olan bu Mesih bilincine erişmiş ışığı, icatları için, atılımları için, gezegene çok daha fazla eşitlik, çok daha fazla adalet getirecek yeni yollar için kullanacaklar mı? Bu onlara bağlı. Aslında yapabileceğiniz başka bir şey yok. Belki birkaç kitap yazabilirsiniz. Bir Âlem İşçisinin gerçek itiraflarından, diğer âlemlerde neler yaptığınızdan bahsedebilirsiniz. Ama artık gerçek çalışma söz konusu olduğunda, bilincinizi, ışığınızı âlemlere ve buraya getirmek konusunda sürekli tetikte olmak zorunda olduğunuz o süreç, o iş bitti. Ve bu iyi birşey ve hizmetiniz için onurlandırıldınız.

Shaumbra ile ilgili bir numaralı nokta budur, bu çok yaygın özelliklerden biridir: sürekli olarak başkalarına hizmet etmek. Şimdi bunu bırakmanın tam zamanı. Eğer bunun üzerinde çalışmaya devam ederseniz, aslında bu sizi daha ileriye götürmeyecek, gezegeni daha ileriye götürmeyecek ya da insanlığı daha ileriye götürmeyecek. Şimdi - elbette ışığınızın parlamasına izin vermeye devam edin - ama şimdi hayatınızın tadını çıkarın.

 

Özellik 2: Görünmeyen ve Duyulmayan

İkinci özellik şu anda gerçekten çok önemli. Pek çoğunuz bir şekilde görülmek ve duyulmak istediniz, ama görülmediniz. Kendinizi görülmemiş ve duyulmamış hissettiniz. Pratik bir örnek vermek gerekirse, bir restorana giriyorsunuz ve garsonlar - bu günlerde onlara ne diyorsunuz, garsonlar; ben onlara garson diyorum, garsonlar, görevliler, ne derseniz deyin - "garsonlar," Cauldre  söylüyor bana - tüm bu değişikliklere ayak uyduramıyorum - garsonlar sizi görmüyor bile. Diğer herkesi görüyorlar. Herkesin siparişi alınıyor, yemeği teslim ediliyor, hesabı veriliyor ama kimse sizi görmüyor.

Uzun zamandır görülmüyor ve duyulmuyordunuz ve bu durum, doğuştan gelen bir bilgeliğe sahip olduğunuzda, paylaşacak çok şeyiniz olduğunda - hiç değilse paylaşacak hikayeleriniz var, ama büyük bir bilgeliğiniz var, başkalarıyla paylaşmakla ilgili büyük bir rahatlığınız var -  bu durumu çok zorlaştırıyordu ama neredeyse sizi görmüyor ya da duymuyorlarmış gibiydi. Shaumbra toplantılarında bir araya geldiğinizde durum biraz farklıydı çünkü benzer ruhlarla birlikteydiniz ve böylece açıkça konuşabiliyordunuz. Ama diğerlerinin arasında, "Beni görmüyorlar mı ya da duymuyorlar mı?" gibi bir hayal kırıklığı hissi vardı.

Ve sonra da, gerçekten konuşmayı düşündüğünüzde, gerçekten dikkatlerini çekmeye çalıştığınızda bile, "Eğil. Saklan." durumu yaşıyordunuz. Bunun bir nedeni, öne çıktığınız için zulüm gördüğünüz geçmiş yaşamlar - dini veya ruhani görüşler, bilim hakkındaki görüşler, büyü hakkındaki görüşler her neyse ve zulüm gördünüz - bu yüzden dikkat çekmemeyi öğrendiniz. Ama kısmen de enerjisel olarak biliyordunuz ki, eğer aniden konuşmaya, derin içsel hakikatlerinizi paylaşmaya başlarsanız, bu çok fazla enerji gerektirecekti - bu ister bir kitap yazmak, ister bir web sitesi yapmak, ister topluluk önünde konuşma yapmak ya da her ne olursa olsun, kanallık yapmak, herhangi bir şey, muazzam miktarda enerji gerektirecekti - ve ilk hizmet çağrınız bir diğer alemlerdeki bir Alem İşçisi olmanızla ilgili oldu.

Yani, görülmekten ve duyulmaktan kaçındınız ve bu üzücüydü. Bu çok zor. Özellikle de içinizde çok fazla iyilik olduğunu bildiğinizde, kendinize ve başkalarına olan mutlak sevginiz olduğunda, paylaşılacak çok fazla iyilik olduğunda. Çoğu zaman eşleriniz, arkadaşlarınız, sevgilileriniz bile sizi insan olarak gördüler ama gerçekte kim olduğunuzu - kanatları olan o meleksi varlığı - görmediler ve bu üzücüydü. Bu çok zordu. Ya da çocuklarınız. Ve çoğu zaman arkadaşlarınızla bildikleriniz ve hissettikleriniz hakkında konuşmaya çalıştığınızda bile sizi görmüyorlardı. Sizi bu açıdan görmek istemiyorlardı. Sizi böyle görmek istemediler. Alay ettiler, kaçtılar, sizden uzaklaştılar ama bunu görmek istemediler. Onlar sadece insanı görmek istediler, hatta o kadarını bile görmek istemediler. Yani Shaumbra'nın çok uzun zamandır yaşadığı tüm bu şey - görülmemek ve duyulmamak - bu iyi bir haber, aynı zamanda da zor bir haber.

Şimdi, eğer isterseniz, görünür yada duyulur olabileceğiniz zaman geliyor. Birçoğunuz bunu yapmamayı seçeceksiniz. Nispeten sakin bir hayat yaşamayı seçeceksiniz. Pek çoğunuz doğada olmanın büyük tesellisini buldunuz. Pek çoğunuz şu anda doğaya taşınıyor ya da ona yakın, kolay erişebileceğiniz yerlerde yaşıyorsunuz ve içinde yaşadığınız şehirlerin, diğer âlemlerde çok uzun zamandır katlandığınız kitlesel bilinç yoğunluğunun sürekli hatırlatıcıları olduğunu görüyorsunuz. Kitlesel bilinç diğer alemlerde gerçek anlamda var ama o burada tezahür ediyor - binalar, kilometrelerce uzanan binalar, sokaklar, duman, gürültü ve diğer insanlar - ve şu anda tüm bunlardan, şehirlerde bulduğunuz kitlesel bilincin o sürekli ağırlığından uzaklaşmak istediğinizi fark ediyorsunuz.

Şimdi iyi bir zaman. Eğer biraz daha özgür bir alana, daha temiz bir havaya, daha az insana sahip olduğunuz bir yere taşınmayı düşünüyorsanız - daha az insanın muhtemelen en büyük faktör olduğunu söyleyebilirim - şimdi bunu yapmak için iyi bir zaman, kendinizi kitle bilincinin ortasında olmanın o eski bağlantılarından kurtarmak için.

Belli bir seviyede içinizde yeteneklerinizin ve kabiliyetlerinizin farkına vardığınızda bu zordur. Gezegen için metafiziği gerçekten geliştirdiğiniz pek çok yaşamınız olduğunu biliyorsunuz ve sonra bu yaşama geliyorsunuz ve görülmüyor ve duyulmuyorsunuz. Ama bunun tek nedeni gezegenin geri kalanının hazır olmamasıydı. Kendi egom dışında kimsenin egosunu okşamaya çalışmıyorum (kıkırdamalar). Ama size kendinizi iyi hissettirmeye de çalışmıyorum. Size doğru bildiklerimi söylüyorum. Gezegenin geri kalanı sizin sunabileceklerinize hazır değildi. Gerçekten hazır değillerdi. Şimdi bile çok - hazır ya da daha hazır, ama hala buna hazır olmayan pek çok insan var ve bu sorun değil. Hiçbir şeyi zorlamaya çalışmıyoruz. Hiçbir şey satmaya çalışmıyoruz.İmza atılacak bir şey yok.

Ama şu anda hazır olan pek çok kişi var. Acı çekiyorlar. Gerçek cevaplar arıyorlar. Bir tür kilise organizasyonundan ya da psikiyatrik veya psikolojik yöntemlerden yanıt almak istemiyorlar. Gerçek cevaplar istiyorlar ve bunları gerçek insanlardan istiyorlar. Hatta bunları Yükselmiş Üstatlardan, hatta Yükselmiş Üstatlar Kulübü Başkanından bile istemiyorlar. Bunu sizden, bunu yaşamış, klişelerle konuşmayan, kalpten konuşan gerçek insanlardan duymak istiyorlar.

Şu anda sizi görmeye hazır olan insanlar var. Asıl soru, siz görülmeye hazır mısınız? Hazır olmak zorunda değilsiniz. Siz işinizi yaptınız. Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Ama belki de şimdi, ister bir kitapla olsun, ister - burada Cauldre'ye atıfta bulunmak zorundayım - internet blogları veya filmler veya şarkılar veya yazılar veya her neyle olursa olsun, bunların bir kısmını ortaya çıkarmak istiyorsunuz. Belki de bu sadece, bir restoranda ya da kafede, sahilde otururken ya da yürüyüş parkurlarındayken karşılaştığınız insanlarla konuşmaktır. Ama şimdi dışarı çıkabilirsiniz.

Artık dışarı çıkabilirsiniz, çünkü enerjinizi tüketmeyeceksiniz, çünkü diğer iş tamamlandı. Artık ortaya çıkabilirsiniz çünkü gezegen söyleyeceklerinizi duymaya çok ama çok daha hazır. Ve bunu Kırmızı Çember'e, bana ya da herhangi birine atfetmek zorunda değilsiniz. Kalbinizden geldiği gibi konuşun, çünkü yıllar boyunca konuştuğumuz şeylerin çoğunun benden, Tobias'tan ya da Kuthumi'den geldiğini söyleyebilirsiniz, ama aslında hepsi sizden, tüm Shaumbra'dan geliyor. Tüm bunları bir araya getiren sizlersiniz. Biz sadece bunları dengelemeye ve sonra da size geri vermeye yardımcı oluyoruz. Onlarla kalbinizden konuşun.

Asıl soru şu: artık görülmek istiyor musunuz? Her zamankinden çok daha fazla bilgeliğe sahipsiniz ve diyelim ki bir tür ünlü olmanın tuzaklarının farkındasınız. Birçoğunuz şimdiden başınızı sallayarak, "Hayır, bu bana göre değil. Ben sakin bir hayat yaşamak istiyorum. Yaptığım iş üzerine düşünmek istiyorum. Kıyametin başlangıcını nasıl yarattığımızı düşünmek istiyorum. Doğanın içinde olmak istiyorum, belki birkaç köpeğim, kedim ya da kaplumbağam olur." Ama hayır, ilgi odağı olmak, bu birçoğunuz için istediğiniz bir şey olmayacak.

Tüm bunlarla ilgili olarak şunu çok ama çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum: diğer taraftaki bizler, Kırmızı Konsey'deki bizler; Yükselmiş Üstatlar tarafından görülüyor ve duyuluyorsunuz ve her zaman da öyle oldu. Yükselmiş Üstatların, grubum Shaumbra'yı kıskandıkları ve bu konuda bana zorluk çıkardıkları konusunda şaka yapıyorum ve bunun bir kısmı hikaye. Bir kısmı aslında çok doğru, çünkü sizin yaptığınız işe bakıyorlar ve etkileniyorlar. Benim yaptığım işten de etkilendiler ama sizin yaptığınız işten çok etkilendiler.

Sizi görüyorlar. Sizi duyuyorlar. Bazı büyük, büyük Yükselmiş Üstatlar aslında sizin kim olduğunuzu biliyorlar. Bir insan olarak kim olduğunuzu biliyorlar. Çok boyutlu bir varlık olarak kim olduğunuzu biliyorlar. Yaptığınız işi biliyorlar. Ve birçoğu, sizin bu yaşamınızda bir Alem İşçisi olduğunuzu ve kitlesel bilincin içine girip onu kendinizinmiş gibi üstlendiğinizi gördüklerinde, buna inanmakta güçlük çektiler.

Sizi çok fazla onurlandırıyorlar. Görülüyorsunuz ve bir gün bu gezegenden yükselişiniz gerçekleştiğinde ve kendi egemenlik alanınıza gittiğinizde - ama yine de diğer Yükselmiş Üstatlarla arkadaş olabilirsiniz - odaya, Yükselmiş Üstatlar Kulübü'nün mecazi odasına girdiğinizde ve şimdi 11.000'den fazla Yükselmiş Üstat ayağa kalkıp sizi onurlandırdığında şaşıracaksınız. Adınızı bilecekler. Ne yaptığınızı bilecekler. Yaptığınız iş için sizi onurlandıracaklar, çünkü sizi gördüler ve duydular. Görünmez değilsiniz, en azından diğer alemlerde.

Shaumbra'nın ikinci ortak özelliği de budur, görüldüğünüzü ve duyulduğunuzu hissetmemek ve sunacak çok şeyiniz varken bu çok zordur. Çok, çok zordur. Bazen çığlık atmak istersiniz. Sonra görüldüğünüzü ve duyulduğunuzu düşünüyorsunuz ve diğer tarafınız hayır, bunu istemiyor, en azından şu anda istemiyorsun diyor. Ama sizi rahatlatmak istiyorum, görüldünüz ve duyuldunuz. Ve şimdi eğer isterseniz, o kitabı yazmak isterseniz, kendinizi ortaya koymak isterseniz, onlar hazırlar.

 

Özellik  3: Bilmek

Bugün tartışmak istediğim üçüncü özellik, üçüncü özellik. Bu zor bir özellik. Birçok zeki ve yetenekli insanı çıldırtan ya da içkiye ya da her ikisine birden iten bir özelliktir. Bu, bildiğinizi bilmeniz ama nasıl bildiğinizi bilmemenizdir. Çok uzun zamandır sahip olduğunuz, insan duyularınızla algıladığınızdan ve insan zihninizle düşündüğünüzden daha fazlası olduğunu bilmenizdir. Orada daha fazlası olduğunu bilmeniz ama nasıl olduğunu bilmemeniz. Bu belki de tüm bu özellikler arasında en zor olanıdır.

Çok küçük yaşlardan beri daha fazlası olduğunu biliyordunuz. Biliyordunuz. Sizin için bu çok açıktı, "Hayatta bundan daha fazlası var." Ve bu sadece kiliselerin öğrettiği gibi cennete gideceğiniz bir ölümden sonraki yaşamla ilgili değildi. "Hayır, bu kulağa bile doğru gelmiyor. 'Buradan gidiyorsun ve ya öyle ya da böyle yargılanıyorsun ve sonsuzluğun geri kalanını geçireceğin cennete ya da cehenneme mi gidiyorsun? Hayır." Bunu biliyorsunuz ama nasıl ispat edeceksiniz? Elinizde hangi somut kanıtlar var? Ağzınızı açıp başkalarıyla bu konu hakkında konuşmaya başladığınızda size şöyle derler: "Kanıtla o zaman. Bu bilimsel bir gerçek değil. Doğru olamaz."

Bilim güzeldir, ancak bilim sadece şu anda inanıldığı şekliyle gerçekliği açıklamanın bir yoludur. Bilim sadece yaratılışınızı incelemenin bir yoludur, ama her şeyin sonu değildir. Bilimin ötesinde bir şey var. Bu yaratılacak olan bir sonraki şeydir. Bilim bunu anlayamaz çünkü henüz o yaratılmadı. Onu henüz incelemediler.

Başka bir şey olduğunu biliyordunuz ve bunu tanımlayamamak sizin gibi bir insanı delirtebilirdi. Bu başka şeyin ne olduğunu bulmak için kitaplarda ve şimdi de internette araştırmalar yaptınız. Başka insanlarla konuştunuz. Çoğunun neden bahsettiğiniz hakkında hiçbir fikri yoktu, dışarıda çok daha fazlası olduğunu biliyordunuz. Ama yine de zihin, sizi bir tuzağa düşürdü. Kitle bilinci sizi bir tuzağa düşürdü. Dedi ki, "Hayır, hepsi burada, öldüğünüzde cennet ya da cehennem olması dışında hepsi burada. Ve hepsi bu." Ve siz gezegende konuşulan her şeyin çok daha ötesinde bir fizik olduğunu biliyordunuz.

Ama sonra - Shaumbra'nın yapmakta çok iyi olduğu şekilde- "Ben kimim ki böyle bir fiziğin gerçekten var olduğunu varsayıyorum? Başka biri onu bulurdu. Bir yerlerde bir kitapta olurdu. Bir başkası zaten bunun hakkında konuşmak için ders veriyor olurdu. Yani, tüm bunları ben uyduruyor olmalıyım. Hayal görüyor olmalıyım. Normal insan hayatımdan hoşnutsuz olmalıyım ve bu nedenle bunları uyduruyorum." dediniz. Uydurmadınız.

Bunu biliyordunuz ama nasıl açıklayacağınızı bilmiyordunuz. Her şeyi bu gezegende tutan o çekim kuvvetini, o bariyeri nasıl aşacağınızı bilmiyordunuz. O çekim gücü ki sizin gibi öteki âlemlere geçmeye çalışan birini alır ve gömleğinize iliştirilmiş "Bunu bir daha deneme. Uyum sağla. Hayatın içinde ol. Onunla mutlu ol. Dışarı çıkmayı deneme. Orada hiçbir şey yok." yazan bir notla birlikte buraya geri gönderir. Dışarıda bir şey olduğunu bilmek, dışarıda olanın belki de sadece buranın, gezegendekinin bir uzantısı olmadığını, her yönden çok farklı olduğunu bilmek - farklı fizik, farklı dinamikler olduğunu bilmek. Gerçek sizin, ruhunuzun orada olduğunu bilmek ama telefon numarasını bilmemek, yönleri bilmemek, oraya nasıl gideceğinizi bilmemek. Bu belki de en zor şeylerden biriydi.

Şimdi alemler açıldığına göre, artık oraya gitmek için çok cesur ve cüretkâr olabilirsiniz. Orada algıladığınız şey sadece insan duyuları ve insan zihni aracılığıyla gelmek zorunda değildir. Algıladığınız şey farklı bir yolla gelir. Duyusaldır. Entelektüel değildir, duyusaldır. Onu hemen tanımlayamayabilirsiniz ama eninde sonunda tanımlayacaksınız. Ama şimdi daha fazlası olduğunu bilecek kadar cesur olabilirsiniz. Henüz tanımlamaya çalışmak konusunda endişelenmeyin. Her şey onu deneyimlemekle ilgili. Her şey onu hissetmekle ilgilidir.

Bahsettiğimiz bu şey, insan bilincinin, insan eğitiminin ve insan düşüncesinin sınırlarının ötesine geçmek, zaman içinde bazı ünlüleri çılgına çeviren şeyin ta kendisidir. Pisagor - Kuthumi - çok daha fazlası olduğunu biliyordu. Onunla matematiksel olarak oynadı ama bu alemin ötesinde de matematik olduğunu biliyordu. Ve bu, onu bir süre sonra çılgına çevirdi, çünkü ya onu almak için oraya gidemedi ya da onu yanında geri getiremedi. Bu perde, bu duvar, bu bariyer çok güçlüydü ve onu çıldırtmaya başladı çünkü orada olduğunu biliyordu.

Bunu biliyordu. Ama sonra, her zamanki hesaplarını yapıp başkalarıyla konuştuğunda, hepsi onu deli yerine koydu, hayalperest olduğunu, başka bir şey olmadığını söylediler. Hayat sadece matematik, bilim ya da her neyse işte odur. Bunca zaman çok daha fazlasının olduğunu bilmek, dışarıda başka bir şey olduğunu bilmek. Bu, penceresi ve kapısı olmayan bir binanın içinde mahsur kalmak ama dışarıda başka bir şey olduğuna dair derin bir iç hafızaya sahip olmak gibi bir şey. Binanın içindeki herkes ne derse desin, "Hayır, dışarıda hiçbir şey yok. Neden orada bir şey olsun ki? Hepsi burada. Her şey bu binanın içinde, dışarıda hiçbir şey yok." dese de siz biliyordunuz. Dışarıda başka bir şey olmadıkça binanın var olamayacağını, başka bir şey olmadıkça bu gerçekliğin var olamayacağını biliyordunuz.

Bu, Lord Byron, van Gogh, Michelangelo gibi başkalarını da çılgına çevirdi. Onlar sanatı ve ifadeyi bunu anlamaya çalışmanın bir yolu olarak kullandılar. Ama aynı zamanda, oraya gittiklerinde, geri püskürtüldüler. Bu da birçoğunun delirmesine neden oldu. Amerikalı devlet adamı ve dahi mucit Benjamin Franklin, dışarıda çok daha fazlası olduğunu biliyordu. Şimdi, bir devlet adamı olarak saygınlığını korumak zorundaydı. Etrafındaki çok güçlü dini topluluk tarafından yargılanmamak için uyum sağlamak zorundaydı, bu yüzden rol yaptı, ama daha fazlası olduğunu biliyordu ve sonunda zihnine, zihinsel dengesine gerçekten zarar vermeye başladı. Çok ama çok garip şeyler yapmaya başladı, özellikle de hayatının ilerleyen dönemlerinde, ki bu konulara burada girmek istemiyorum. Ama geçmişte bu, dışarıda çok daha fazlası olduğunu bilen ve ona erişemeyen pek çok büyük isme de zarar verdi.

Bazen geceleyin, geceleri rüya durumunuzda, oraya gidersiniz çünkü çoğunlukla zihinsel değilsinizdir; oraya gidersiniz - ve fiziksel değilsinizdir - ama sonra onu geri getiremezsiniz. Zihin onu yanlış yorumlar. Rüyalar için tüm o garip sembolleri yaratır. Bilgiler karışır ve karmakarışık hale gelir ve bu sinir bozucudur çünkü çoğu zaman bir şeyler olduğunu bilirsiniz ama hiçbir anlam ifade etmeyen bu tuhaf rüya hatıralarına sahip olursunuz ve sonunda "Bu zihnin saçmalığı" diye geçiştirirsiniz. Çünkü dün gece yemekten önce pizza yemişsinizdir. Her şeyden önce, rüya halinin sadece bir değil, pek çok seviyesi vardır. Bazıları günlük insan yaşamınızla daha yakından ilişkilidir, ancak geceleri rüya hallerine girersiniz. Mesele onu geri getirebilir misiniz? Ve getiremediğinizde ve başka bir şey olduğunu bildiğinizde - ileri metafizik - ama onları getiremediğinizde, bu insanı çılgına çevirir. Ve bu çağlar boyunca pek çok, pek çok, pek çok yetenekli, bilge, zeki kişinin başına gelmiştir.

Nikola Tesla, evet. Az önce biri adını söyledi. Kesinlikle, Nikola Tesla daha fazlası olduğunu anlama konusunda bir ustaydı. Başka alemler vardı ve o bunları deneyimlemeye çalıştı. İcatları için oraya gitti. Saf ışıkla çalışmanın ve sonunda onu elektrik spektrumuna getirmenin nasıl bir şey olduğunu hissedebiliyordu. Biliyordu ama yine de bunu bu alemde, bu koşullar altında, sahip olduğu ekipmanla yapamıyordu. Bu onu çılgına çevirdi. Hem de çok çıldırttı.

İşte sevgili Shaumbra, bu da çok uzun zamandır katlanmak zorunda kaldığınız özelliklerden bir diğeri. Şimdi bu sona eriyor. Artık o diğer âlemleri hissetmekte özgürsünüz. Ama "hissetmek" kelimesini özellikle kullanıyorum. Bu duyusaldır. Entelektüel değildir. Son derece gelişmiş, diyelim ki matematiksel bir kavramı hemen elde edemezsiniz. Dışarı çıkıp buraya getirilmeyi bekleyen icatların arasında dolaşmayacaksınız. Bu, eninde sonunda düşüncelere ve eninde sonunda da 3B'ye çevrilen duyusal bir deneyimdir. Ama eğer bu maddi bir şey değilse, eğer bu basitçe bir metafizikse, artık bunu keşfetmekte özgürsünüz, deli olduğunuzu düşünmek zorunda kalmadan, kendinize "Başka kimse bunu akıl edemedi, o zaman ben kimim ki?" demek zorunda kalmadan. Peki, kimsin sen? Siz inanılmaz bir ışık varlığısınız ve şimdi bu perdenin kısıtlamaları olmadan hayal etmeye başlamanın zamanıdır; diğer alemlere gitmeye başlamak ve bu şeylerin duyusal bir deneyim olarak kolaylıkla ve zarafetle geri gelmesini sağlamak, ama sonunda onu tanımlayabilmek ve tarif edebilmek.

Bu üç özellik şu anda o kadar güçlü ki, eğer bir Âlem İşçisiyseniz, eğer Dünya İşçilerinden biriyseniz, şu anda neler olabileceğine dair tüm anlayışınızla gezegene yeniden girişinizin büyük bir parçasını oluşturuyor.

Hizmet. Hizmet artık yok. Bunu yaptınız. Diplomanızı aldınız. Onayınızı aldınız. Görülmemek, eğer isterseniz bu şimdi değişebilir. Ama diğer taraftakiler tarafından görüldüğünüzü her zaman bilin. Ve sonra o şey, daha fazlası olduğunu bilmek ama nasıl anlayacağını bilmemek. Bu değişir. Şu anda çok cesur olmanıza izin verin. Geri durmak yok, zihinsel kısıtlamalar yok ve artık daha fazlasını biliyorsunuz. Bunu hissetmenize ve deneyimlemenize izin verin. Bunu bir kavramdan ziyade bir gerçek olarak bilmenize izin verin. Deli olmadığınızı anlamanıza izin verin; dışarıda daha fazlası olduğunu düşünerek deli olmadınız.

Bunlar şu anda üç büyük özellik ve bu sınırlamaların ötesine geçeceğimizi biliyorum. Ama şu an sessizlik zamanı. Şu an derin bir nefes alma ve yaptığınız şeyi hissetme zamanıdır. Şu anda gezegene ekilmiş ve filizlenmekte olan bir ışığı, insanlık için inanılmaz değişiklikler yapma yeteneğine sahip bir ışığı hissedin. Ama bu onlara bağlı, size değil.

Artık size bağlı değil. Lütfen. Işık orada. Yapacağınızı söylediğiniz şeyi yaptınız. Şimdi iş onlara kaldı.

 

Karanlık Enerji

Biraz da karanlık enerji hakkında konuşmak istiyorum. Bu, bugün fizikçilerin gezegendeki yerçekimi, zaman ve uzay güçleri dediğiniz şeyin diğer tarafına verdikleri isimdir. Karanlık enerji kötü anlamında karanlık demek değildir. Siyah, basitçe onların ters kuvvetler olduğu anlamına gelir. Yani bu gezegendeki her şeyi bir arada tutan tüm yerçekimi kuvvetleri için, evrenin genişlemesine neden olan bir karanlık enerji, bir ters kuvvet vardır. Aksi takdirde, görüyorsunuz, bu ters çekim kuvveti olmasaydı, her şey çökerdi, çünkü yerçekimi kozmosun çok güçlü ve zorlu bir özelliğidir. Ama her zaman bir zıttı, bir karşıtı vardır. Her zaman yerçekimi olmayan, karanlık enerjiler dediğimiz bir şey vardır.

Bu karanlık enerjiler şu anda çok erişilebilir veya kullanılabilir hale geliyor ve bu ilk olarak kişisel düzeyde olacak. Sadece tüm gezegenin ya da kozmosun genişlemeye başladığını düşünmeyin, çünkü sizin içinizde, normal yerçekiminin tam tersi olan karanlık enerji de rol oynamaya başlıyor.

Bunu söyledikten sonra, burada olan şey, özellikle Keahak'ta daha fazla bahsedeceğimiz çok eşsiz bir şeydir, gerçekliğinizi yerinde tutan, gerçeklik ilüzyonunu tutan yerçekimi kuvvetlerine sahipsiniz. Bu çok iyi, çünkü bu, bu gezegeni, bu fiziği deneyimlemenize izin verdi. Şimdi her zaman orada olan karanlık enerjiler ortaya çıkmaya, belirmeye başlıyor. Serbest bırakılıyorlar.

Yani, bir kişi olarak, şu anda bu gezegendeki bir varlık olarak, bir dengeye sahipsiniz, bir şeyleri tutma ve genişletme ve serbest bırakma yeteneğine sahipsiniz. Bunlar birbirleriyle uyum içinde çalışmaya başlarlar. Bu, Alem İşçilerinin yaptığı, birbirleriyle çatışma halinde olmamaları, birbirleriyle savaşmamaları için şeyleri uyum ve zarafet halinde nasıl dengeleyeceklerine dair çalışmanın bir sonucudur. 

Bunlar dualite faktörleri değildir. Karanlık enerjiler ve normal yerçekimi güçleri artık dualite güçleri değildir. Bu çok, çok önemli bir noktadır. Birlikte uyum içinde çalışırlar. Bu, Alem İşçilerinin yaptığı çalışmanın sonucudur, böylece iki rakip enerjiye sahip olmayız - biri bir şeyleri  tutmaya çalışırken diğeri onları bırakmaya, salıvermeye çalışır. Şimdi bunların hepsine sahip olabilirsiniz. Genişleyen ve açılan, artık yerçekimi kuvvetleriyle sınırlanmayan ama yine de kendiniz için seçtiğiniz gerçekliğe sahip olan şeyler bozulmadan kalır. Tutarlı ve bütünlük içinde kalır. Sanki havada süzülüyormuş gibi değil, ki yerçekimi kuvveti olmasaydı öyle olurdu. Şimdi ikisi birlikte çalışıyor.

Bu uzun, çok uzun zamandır bahsettiğimiz şeyin, gezegendeki Yeni Enerjinin başlangıcıdır. Bunun başlangıcı. Birbirine zıt olan iki güce sahip olduğunuzda, çok güçlü güçler birlikte uyum içinde çalışırlar ve öyle bir noktaya gelirler ki, sonunda şeyleri tutan yerçekimi ile genişleyen karanlık enerjiler arasında hiçbir fark kalmaz. Artık birliktedirler.

İnsan zihninin bunu kavraması biraz zor çünkü artık nasıl daha fazla - nasıl ayrı ayrı karanlık enerji ve normal yerçekimi olamayacaklarını tam olarak göremiyorsunuz. Ama aynı şey eril ve dişil enerjiler için de geçerlidir. Birdenbire dualiteye ihtiyacınız kalmaz. Birdenbire artık eril ya da dişil diye bir şey kalmaz. Birdenbire, bu sözcük (arka planda yüksek sesler duyulur) sözlükten çıkar.

Sadece biraz... Burada bir an için derin bir nefes alalım. Bir kamera operatörümüz  düştü. Güzel, derin bir nefes. Işığımızı ve enerjimizi buraya getirelim.

Güzel, derin nefes. Güzel, derin nefes.

(duraklama)

Işığınızı hissetmek için harika bir zaman.

Sette her şey yolunda. Sadece enerjiler burada biraz yoğunlaşıyor. Dinleyiciler olarak sizin için de öyle olabilir. Sadece derin bir nefes alın. Tamam. Sadece izleyen herkes anlasın diye söylüyorum, bu odadaki enerjiler bugün özellikle çok yoğun. Sanırım buradaki herkes buna katılacaktır. Kamera operatörlerinden birini biraz bunalttı. İşlerine çok ama çok odaklandıklarını, her şeyi hissettiklerini, benim ayağa kalkmamı beklediklerini anlıyorsunuz ve o da enerjilerin gerçekten derinlerine daldı. Tamam.

Tamam mı? Güzel. Pekâlâ. Güzel. Güzel.

Ah! İşte böyle bir etkisi var. Nerede kalmıştık? Karanlık enerjiler ve genişleme hakkında konuşuyorduk ve sonunda dualite kalmadı. Tüm bu Yeni Enerji şeyine doğru ilerliyoruz. Bu konuda çok uzağa gitmek istemiyorum ama bilinç ve enerjinin bir araya geldiği yer burasıdır. Ama çok ileri gidiyorum.

Yani, karanlık enerjiler. Şimdi kullanılabilir hale geliyorlar, yani genişliyorlar. Her şeyi bir arada tutmanın yanı sıra açılıyor ve şu anda hayatınızda olan da budur.

Yani, güzel. Bununla derin bir nefes alalım.

Bu arada burada her şey yolunda. Her şey yolunda.

(duraklama)

Tamam. Güzel, derin nefes alın.

 

Kendinle-Dolu olma  Merabh'ı

Şimdi, bugün hepiniz için özel olarak tasarlanmış bir merabh'a geçmek istiyorum. Çok şey hakkında konuştuk. Belli ki enerji biraz yoğun. Şimdi müziği açalım. Merabh'ımıza girerken müziği açalım. Her biriniz için çok özel bir merabh bu.

(müzik başlar)

Sadece bu ömrünüzü değil, pek çok ömrünüzü hizmetle geçirdiniz.

İnsanlığa hizmet ederek. Ve bu hizmet, ellerinizin ve dizlerinizin üzerinde sürünmek ve acı çekmekle ilgili değil. Demek istediğim, bu sadece ışığınızı getirmek için orada olmanın saf hizmetiydi. Uzun zaman önce ışığınızı bu gezegene getirmeyi, bilinç getirmeyi kabul ettiniz ve bunu yaptınız.

Şimdi kendinize bakma zamanı. Ve bazılarınız buna direnecek. Buna alışık değilsiniz. Hayatınızı yaşama şekliniz bu değildi ama ben bunda ısrar edeceğim.

Kendinizle dolu olmak, kendinize bakmak.

Bazılarınız için bu, "Başkalarıyla ilgilenmeliyim" düşüncesine ters düşüyor. Hayır, aslında öyle değil. Şu anda onlarla ilgilenmeyip kendinizle ilgilenerek onlara daha çok hizmet ediyorsunuz.

Diğer herkesle ilgilenme zamanınız sona erdi. Yapabileceğiniz her şeyi yaptınız. Bundan ötesi, bundan ötesi sadece sizin inatçılığınız ya da belki de saplantılı olmanızdır.

İhtiyaç duydukları her şeye sahipler, "onlar" sizin aileniz, arkadaşlarınız, insanlık. Onlar şimdi bu gezegene getirilen ve diğer âlemlerde bulunan ışıkta ihtiyaç duydukları her şeye sahipler. Her şeye.

Bu artık neredeyse bir kötülük olur. Şimdi, eğer herkesle ilgilenmeye devam ederseniz, bu şefkatli davranmak olmaz. Bu onların kendi yollarını bulmalarına izin vermemektir.

Şimdi kendinize bakma zamanı.

Bu, birçoğunuz için alışılmışın dışında bir şey ve ben şimdiden direnişi hissedebiliyorum. Alışılmışın dışında. Buna alışık değilsiniz.

Diğer herkesle - köpeklerinizle, çocuklarınızla, eşlerinizle, ailelerinizle, toplumunuzla - ilgilenmenin günlük ayrıntılarına çok alışkınsınız. Bunun kötü bir şey olduğunu söylemiyorum. Hayır, yaptığınız hizmet çok güzeldi ama kendinizi unuttunuz.

Kendinizi unuttunuz.

Kendinizle ilgilenmenin, kendinizi gerçekten sevmenin ve kendinizi bir numara olarak görmenin yanlış ya da kötü bir yanı yok.

Hayatınız boyunca kiliseler, organizasyonlar ve benzeri kurumlardan, diğer herkesle ilgilenmeniz gerektiği yönünde telkinler aldınız. Ama hayır. Ben kendinize dikkat etmeniz konusunda ısrar edeceğim.

Bedeniniz şu anda tüm bu ışığın entegrasyonu ile çok şey yaşıyor. Zihniniz gerçekliği nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü, sadece entelektüel bir varlık değil, nasıl duyusal bir varlık haline geldiğiniz konusunda büyük bir değişim geçiriyor. Bunların hepsi değişiyor ve kendinize dikkat etmeniz gerekiyor.

Bazılarınızın bedensel ağrıl ve acı çektiğini biliyorum ve bunların bir kısmı, ışığın bütünleşmesinden kaynaklanıyor. Ama bir kısmı da kendinize iyi bakmamanızdan kaynaklanıyor.

Bedeninize özen göstermek ne anlama geliyor?

İhtiyacınız olan dinlenmeyi sağlamak. Vücut bakımı yaptırmak, masaj yaptırmak, yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yapmak, ister spor olsun, ister arabayla gezmek. Ama bunun için hiç zaman bulamıyorsunuz.

Sürekli başkalarıyla ilgileniyorsunuz. Bu sizi yıpratıyor. Ve her şeyden öte, ışığı getirerek yaptığınız işin o güzelliğini gerçekten takdir etmenize izin vermiyor.

Şu "bencil" kelimesini - "Ah, sen bencilsin" - hadi bunu lügatımızdan çıkaralım. Gerçekten de bencil olmak diye bir şey yoktur.

Ben "kendinle dolu" kelimesini kullanıyorum, kendinle dolu olmak, ihtiyacın olduğunda kendine zaman ayırmak. Başkalarıyla ilgilenmek ve onlara bakmak zorunda kalmayı bırakın. Bunu zaten yaptınız. Daha fazlası artık bir işe yaramayacaktır.

Daha fazla hizmet aslında onlara yardımcı olmayacaktır. Cauldre burada beni kontrol ediyor ve bana bağırıp çağırıyor. Hayır, faydası yok.

Eğer bunu yapmak zorunda olduğunuzu düşündüğünüz için yapıyorsanız; bunun sadece duygusal verginizin bir parçası olduğunu düşünüyorsanız - duygusal vergi, bu ödemeniz gereken vergidir, gezegende yaşayan bir insan olduğunuz için başkalarıyla ilgilenmek - hayır. Hayır! Bunu zaten yaptınız. Bunu diğer insanların çoğu ve hatta melek varlıklar için bile anlaşılmaz düzeylerde yapıyorsunuz.

Kendinizi suçlu hissetmeden, önce başkalarıyla ilgilenmek zorunda olduğunuzu düşünmeden, şimdi kendinize iyi bakmanızı istiyorum. Kendinize iyi bakın.

Duygusal ihtiyaçlarınızla, fiziksel ihtiyaçlarınızla, entelektüel ihtiyaçlarınızla ilgilenin.

Sevgi ihtiyaçlarınızla ilgilenin.

Zevk ihtiyaçlarınızla ilgilenin. Her ne olursa olsun, ama ben bunda ısrar ediyorum.

 

Neden? diye Cauldre bana soruyor, "Israr etmeye ne hakkım var diye soruyor" Aziz Germain olmamdan kaynaklanan hakkımla ısrar ediyorum, çünkü her birinizi gerçekten seviyor ve önemsiyorum. Ne yaptığınızı biliyorum. Benim tarafımdan görülüyor ve duyuluyorsunuz ve artık kendinize dikkat etmeniz gerektiğini biliyorum.

Tüm bu insanlığa hizmet ve diğer her şeyi yapmaya devam edebilirsiniz. Hiçbir şey fark etmeyecek, çünkü asıl iş çoktan yapıldı. Şimdi arkanıza yaslanın ve izleyin.

Yaptığınız bu işin gezegen üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu izleyin. Dışarı çıkın ve - ne olursa olsun - ... başkalarına yardım etmek için her gün gönüllü olmak istiyorsanız - bu aslında zaten yaptığınızdan daha fazla işe yaramayacaktır. Demek istediğim de bu.

Başkalarına yardım etmeye devam etmeniz gerektiğini düşünmenize neredeyse takıntılı, nevrotik diyebilirim.

Artık sizin için zamanı geldi.

Ne yaptığınızı, neyi başardığınızı fark etmeye başlamanın zamanı geldi.

Hayatınızda ve tüm gezegende ışığın dans edişini izlemenizi istiyorum. Ama her zaman başkalarıyla ilgilenme takıntınız varsa bunu yapamazsınız.

Bu ışığın gezegende nasıl dans ettiğini ve bir fark yaratmaya başladığını izlemenizi istiyorum.

Bu en büyük tatmin şekli değil mi? Yaptığınız işin sonuçlarını görmek. İşte bu. Yeni bir dil öğrenmekten daha tatmin edici, bir tür icat yaratmaktan daha tatmin edici, ama şimdi ışığın nasıl dans ettiğini gözlemleyebilmek. Arkanıza yaslanıp rahatlamak ve oraya çıkıp herkese yardım etmek zorunda olduğunuzu hissetmemek.

Siz bir Üstatsınız. Siz bir Üstatsınız ve şu anda kendinize ustaca bir yaşam sunmanın tam zamanı. Bu bencillik değildir. Başka hiç kimseden enerji almıyorsunuz. Başka kimseyi mahrum bırakmıyorsunuz. Sadece sonunda kendinize veriyorsunuz.

Haydi bu Kendinle-Dolu olma Merabh'ında derin bir nefes alalım.

Size meydan okuyacağım. Buna hazır mısınız?

Kendi ışığınızı almaya hazır mısınız?

İster burada Dünya'da, isterse diğer alemlerde olsun, yapmakta olduğunuz işi kabul etmeye hazır mısınız?

Gerçek bir Üstat olmaya ve her zaman başkalarına hizmet ederek hak etmeniz gerektiğini hissetmeden enerjinin size hizmet etmesine izin vermeye hazır mısınız?

Bu çocuklarınızdan, en sevdiğiniz evcil hayvanınızdan ya da ailenizden vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmez. Bu sadece kendinize dikkat etmeniz anlamına gelir.

Ve oldukça mantıklı bir şekilde, kendinizle ilgilenmeden başkalarıyla gerçekten ilgilenemezsiniz. Bu oldukça mantıklı. Eğer hastaysanız, yorgunsanız, onlara nasıl yardım edebilirsiniz ki?

Şu anda onlara verebileceğiniz en büyük yardım, onların da sizinle aynı ışığa, aynı yeteneklere ve potansiyele sahip olduklarını fark etmelerini sağlamaktır. Onlara gerçekten yardımcı olacak olan şey budur.

O eski kökleşmiş, eski hizmet yeminini bırakmak için ne harika bir zaman. Bu sizi hiç de kötü bir insan yapmaz. Gerçekte ne yaptığınızı görebilseydiniz, "İyi bir insan olmak için başkaları için bir şeyler yapmaya devam etmeliyim" düşüncesi aklınızdan asla geçmezdi.

Bunu zaten yaptınız.

Şimdi arkanıza yaslanın ve gözlemleyin.

(duraklama)

Bu yüzden, tekrar, her birinize meydan okuyorum. Kendinizle dolu olmaya hazır mısınız?

Bu herkesi bir kenara atacağınız anlamına gelmiyor. Bu sadece sabah uyandığınızda kendinize - ihtiyaçlarınıza, arzularınıza, bedeninize ve zihninize - bakacağınız anlamına geliyor.

Bu, onların öğle yemeğini hazırlamayı unutacağınız ya da onları doktora götürmeyi ihmal edeceğiniz anlamına gelmez. Mesele bu değil. Bu bir tür enerjik öncelik, Özünüze geri dönmekle ilgili.

Aynı şeyi onlardan ya da sevdiğiniz ve değer verdiğiniz diğer kişilerden de isteyebilirsiniz: "Kendine iyi bak" ama şimdi bunu kendiniz için yapın.

(duraklama)

Nihayetinde başka bir kişiyi mutlu ya da üzgün yapamazsınız. Onları kurtaramazsınız. Nihayetinde bunu yapamazsınız.

Potansiyellerini görmelerine yardımcı olacak bir ışık tutabilirsiniz ama bunu onlar için yapamazsınız.

Hadi derin bir nefes alalım, Öz'ün ışığını, çok uzun zamandır başkaları için parlattığınız ışığı hissedelim ve şu anda onu kendimizde hissedelim.

Ve orada kalmasına izin verin, içinizde yanmasına, içinizde yankılanmasına izin verin.

(duraklama)

Ve tekrar ediyorum, bu bencillikle ya da dünyadaki en önemli şeyin siz olduğunuzla ilgili değil - ki öylesiniz bu arada. Bu, çok uzun süren ışık hizmetinizden sonra her şeyi yeniden doğru bir perspektife oturtmakla ilgili. Kendinizle ilgilenmek.

Burası kanatları astığınız yerdir.

Belki yorgun ve bitkin hissederek ama umarım derin bir tatmin duygusuyla koltuğunuza geri oturduğunuz yer burasıdır: "Artık bu son günler, yıllar, on yıllar sadece benim için. Diğer insanları seviyorum. Asla onların enerjisini çalmaya çalışmayacağım. Ama artık kendim için bir şeyler yapmalıyım." Bu kendinize verebileceğiniz en büyük hediyedir.

St. Germain olarak son yaşamımdaki kişisel deneyimlerimden biliyorum. Gezegene yeni bir özgürlük enerjisi getirmek için çalışmıştım - işimden keyif alıyordum ama çok sıkı çalışmıştım. Ama sonra öyle bir zaman geldi ki, "Ben yapabileceğim herşeyi yaptım. Artık her şey insanlara bağlı." dedim. Ve hayatımın son yıllarını en sevdiğim köpeklerimle tek başıma geçirdim, birkaç kitap yazdım, biraz seyahat ettim. Ama her şeyden önemlisi, sadece kendimle olmaktı.

Bunu hak ediyorsun, ama birkaç kısa yıldan daha fazlasını.

Bunu kesinlikle hak ediyorsun ve ben bunda ısrar ediyorum.

Hadi birlikte derin bir nefes alıp kendimize gelelim.

(duraklama)

Bununla birlikte, sevgili dostlar, tüm yaratılışta her şeyin yolunda olduğunu sürekli hatırlayın.

Bununla birlikte, Ben St. Germain'in Adamus’ıyım. 

Teşekkür ederim.



Türkçeleştiren: Hikmet Canbay

Gözden geçiren: Çağrı Demiral