• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    
Dingin Olmak

Şaud: Biz Shaumbra’yız. Ve biz aileyiz. Biz tek sesiz. Ve biz çok sesiz. Biz çok güzel bir yerde, çok güzel meleklerle aile olarak toplanıyoruz, hepimizin gözleri biraz büyümüş bir halde, bazılarımız şu tanrısallığın nerede olduğunu anlamaya çalışıyor. Ama biz Shaumbra olarak, onun yaşantımızda ortaya çıkmasına izin vermeye gönüllüyüz. Biz, Shaumbra olarak, meydan okumalarla başa çıkmanın eski yöntemlerini bırakmaya gönüllüyüz. Tanrısallığımızın ortaya çıkmasına izin vermeye gönüllüyüz. Yeni biçimleri şimdi öğrenmeye gönüllüyüz. Bu içimizde biraz huzursuzluğa ve sıkıntıya neden oluyor!

Tobias ve St. Germain’in söz ettiği şeylerin gerçekliğini hissedebiliyoruz. Tanrısal olmamızın ve çalışmamızı gerçekleştirmemizin gerçekten zamanı. Zaman şimdi. Yeterince uzun bekledik. Bazen bu zamanın hiç gelmeyeceğini sandık. Bazen de, hiç gelmemesini diledik. Onun şimdi burada olduğunu farkediyoruz. Çalışmamızı gerçekleştirmeye hazırız.

Shaumbra olarak, bakıp yüzleşmemiz gereken bir şeyin olduğunu farkediyoruz. Bu dramdır, dram. (kahkahalar) Son zamanlarda hepimiz bundan geçtik. Bir anlamda, başka türlüsünü bilmiyoruz. Dramlara o kadar gömülmüşüz ki, yaşamdaki her şeyin dram olduğunu sanıyoruz. Shaumbra olarak dramın eğlenceli olabileceğini biliyoruz, ama o bizi enerjimizden yoksun bırakıyor, ihtiyacımız olan değerli enerjimizi alıyor.
Artık dramlara karışmak zorunda olmadığımızı farkediyoruz. Ailelerimiz bizi bunun içine çekmeye çalışıyor. İş yerinde her zaman bir başkasının dramına çekiliyoruz. Dünya olaylarıyla ilgili dramlara çekiliyoruz. Kendi içimizdeki şeylerle, kendi-değerini-bilmekle ilgili dramlara çekiliyoruz. Kendi sağlığımızla ilgili dramlara kapılıyoruz. “Bedenimi istila eden bu negatif, karanlık enerji de nedir? Onu yok etmeliyim. Onu ışıkla ve iyi şeylerle yıkamalıyım.” Bir anlamda, dram olmazsa ne yapacağımızı bilemiyoruz. Dram olmazsa, sanki büyük bir boşluk varmış gibi.

Başka insanlara ait dramların bir parçası olmak zorunda olmadığımızı şimdi anlıyoruz. Ama buna rağmen, yaşamla tümüyle iç içe yaşabiliriz. Dramların dışına çıkmak demek, nötrleşip tatmin ve sevinç duyamayız demek değildir. Sadece dramlara yakalanmamız gerekir. Dram, Tobias’ın kısa duvarla ilgili dersinde söz ettiği şeydir. Kendi dingin alanımızda kalmakla ilgilidir, ve ister zor, ister harika bir yaşama sahip olsunlar….ister kendi kendilerine zarar versinler…ya da büyük bir acı içinde olsunlar…ya da yaşam onları tümüyle tatmin etsin…diğer insanlara ve yolculuklarına tümüyle şefkat beslediğimiz bir alanda olmakla ilgilidir….bu insanlara şefkat besliyoruz.

İnsan kardeşlerimize tümüyle şefkat gösterebildiğimizde, dramlara karışmak zorunda kalmayacağız. Oynadıkları oyunu anlıyoruz ve bunun için onları seviyoruz. Şefkatliyiz.

Kendi ailelerimize gelince, dramlar hem onların, hem de bizim için bir yaşam tarzıydı. Oh, onlar düğmelerimize basmasını ve hemen buna kapılmamızı sağlamasını biliyorlar! Bu o zaman hepimizi içeren harika bir oyun oluyor. Biz dışarda kaldığımız ya da karışmadığımız zaman, kendilerini kötü hissediyorlar. Yolunda olmayan bir şey var sanıyorlar. Aile dramı oyununu oynamak istemediğimiz zaman, garip olduğumuzu düşünüyorlar. (kahkahalar) Ama biz bir anlamda köşede oturmuş kendi kendimize, “Ben bu drama katılmayacağım! Ben bu drama katılmayacağım! Ben bu drama katılmayacağım!” diyoruz. (kahkahalar)

Şimdi, biz onlara ait dramların ortasında olabilir, ama çok dingin bir alanda, çok şefkatli bir alanda olabiliriz. Ne yapacağımızı o anda bileceğiz. Eve gittiğimiz zaman, ne yapacağımızı, ne söyleyeceğimizi içeren notlar almak zorunda değiliz. Biz onlara gülümseyebilecek ve yaptıkların şeyin keyfine varabileceğiz, çünkü biz çok büyük bir şefkat içinde olacağız.

Şefkat alanında olmak demek, dingin bir alanda olmak demektir, çünkü hiç bir şeyi değiştirmek zorunda olmadığımızı, her şeyin tümüyle uygun olduğunu, insanların kim olduklarını yaptıkları şeylerle öğrendiklerini bilmek demektir. Şefkatli olmak, dingin olabiliriz anlamına gelir. Bu, dram oyununu oynamak amacıyla büyük miktarda enerjileri yaymak zorunda olmadığımız anlamına gelir, ya da onların dram oyununu oynamamasını sağlamaya çalışmak zorunda olmadığımız anlamına gelir.

Şefkatli olmak demek, dingin olmak demektir. Dingin olmak demek, kendi enerjimizin bütünlüğünü korumak demektir. Ve aynı zamanda, hizmet amacıyla yanlarında olacağımız demektir. Bazıları, bildiğimiz gibi, hiç bir zaman hazır olmayacaktır. Bazıları da, onlara duyduğumuz bu sevgi ve hayranlık ve şefkat alanında nasıl durduğumuza ve tüm deneyimin keyfine nasıl vardığımıza bakacaklardır. Kendi yaşamlarını nasıl dingin hale getireceklerini bilmek istediklerinde, bize geleceklerdir.

Eski yöntemleri geride bıraktıkça ve Yeni Enerjiye girdikçe, dramları olduğu gibi kabul ederiz. Bu oyunu artık oynamak zorunda olmadığımızı farkederiz. Her ne kadar dramsız bir yaşamın biraz sıkıcı gibi göründüğünü farketsek de (kahkahalar), Yeni Enerjide, dramları çok çocuksu bir oyun gibi gösteren yeni bir tatminin, yeni bir anlayışın, ve yeni bir sevincin olduğunu görüyoruz.

Böylece bugün kendimize şunu söylüyoruz, “Dramı neyse, o olarak gör.” İstemedikçe, onu oynamak zorunda olmadığımızı anlıyoruz. Diğer insanların tümüne şefkat besliyoruz. Şefkatimiz sayesinde onları sevebiliriz. Oyunlarını oynamalarına izin verebiliriz. Ama bundan etkilenmemiz gerekmez. Dramların yerine, tatmini ve sevinci ve başkalarının yaptığına duyulan gerçek şefkati koymak zamanıdır.

Ve öyledir.

Şaud 6: Kendi Rehberin Kendinsin den alınmıştır.



  
4762 kez okundu