• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    

Kanatlar Dizisi: Şaud 7


Adamus mesajı Geoffrey Hoppe kanallığı ile 3 Mart 2018'de Kırmızı Çember'e sunulmuştur





Ben Ben'im St. Germain'in Adamus'
ı. (izleyiciler alkışlarlar) Teşekkür ederim.

Hadi bu Şauda başlarken güzel, derin bir nefes alalım. Bu birçok açıdan farklı bir Şaud olacak, hatta belki zaman geçtikçe size çok anlamlı gelen bir Şaud olacak.

Bu Şaud gerçekten de insan ve Üstat arasında gerçek bir bağlantı olma onurunu taşıyor. Burada insanlar var - internetten izleyenler, buradan Colorado'dan gelenler - bir sürü şeyden geçen insanlar; geçen sefer bahsettiğim insanlar, ben Kırmızı Çember'in çok ilginç bir noktaya geldiğini söyledim, o kadar ilginç oldu ki Kırmızı Konsey bile değişti; çok şeye dayanmış ve yolculuklarında içsel bilişlerine gerçekten sadık olan insanlar kaldı. Biz şimdi bu ayki Şaudumuzda insan ve Üstat ilişkisindeki gerçek bilinç ve gerçek bağlantıyı işleyeceğiz.

Üstat bir kavram haline geldi. Ben Üstadı tüm yaşamlardan gelen bilgelik olarak ifade ettim ancak Üstat çoğunuz için bir kavram haline geldi. Siz Üstadışündünüz. Siz Üstadı insanlaştırmaya çalıştınız ama şimdi hepiniz bir noktaya geliyorsunuz, Üstat sadece burada olmayacak,siz onu duymaya başlayacaksınız. Siz Üstadı kısa bir süre önce insanın evine, gündelik yaşamınıza davet ettiniz ve ardından, "Üstat hiç ortaya çıktı mı? Şimdi ne olacak? Bilgelik denilen o şey nedir?" diye merak ettiniz. Ama sizle Üstat arasındaki o bağlantı bugün çok gerçek bir hale geliyor, bu belki sizin alışık olduğunuz bir şekilde kelimelerle değil ama onu kalbinizde ve ruhunuzda (soul) duyacacağınız bir şekilde olabilir ve o kadar gerçek oluyor ki siz artık, "Adamus'ın bahsettiği Üstat nerede? O başka insanlar için mi var?" diye merak etmeyecek ama o mevcudiyetin çok farkında olacaksınız.

Hadi insanın ve Üstadın artık kavram olmaktan çıktığı bu günde, onu içeri aldığınız, buraya yaşamınıza getirdiğiniz bu günde derin bir nefes alalım. Bu, insanın beklediği veya hatta nasıl bir şey olduğunu tahmin edebileceği bir şey değil. Bu farklı. Ve belki de bunun bir süre almasının veya sizin onun farkında olmamanızın nedenlerinden birisi de budur. O sadece entellektüel veya felsefi bir kavramdı ama şimdi gerçek oluyor.

Ben bunu sizin enerjilerinize dayandırarak söylüyorum ve ben bunun zaman zaman hala meydan okuduğunu biliyorum. Ben bunları Kırmızı Konsey yeniden yapılandığı için söylüyorum. Ben geçenlerde Kırmızı Konsey'in yaklaşık bin üç yüz üyesinin insanlarla çalışmak üzere ve başka realitelerde çalışmak üzere ayrıldıklarını, onların gerçekten Kırmızı Konsey'in her zaman yaptığı gibi öğretmeye odaklandıklarını söyledim. Kırmızı Konsey'de kalan tüm varlıklar ve melekler ve onu destekleyenler şimdi sadece sizin için buradalar. Sadece sizin için. Farklı şeyler yapanlar için değil, diğer realitelerde uyanışı yaşayanlar veya öğrenenler için değil ama şimdi sadece sizin için. Siz onların size hizmete sundukları olanaklara sahipsiniz. Siz, "Peki onlar ne yapacaklar? Onlar ne zaman gelecekler?" diye soruyorsunuz. Biz buna başka bir Şaudda değineceğiz.

Hadi biz bu Şaudda derin bir nefes alalım. Üstat burada olduğunda siz Üstadı duyuyorsunuz. Hadi güzel, derin bir nefes alın ve buna basitçe izin verin.

Ben bu Şaudda geriye bakmak için daha fazla bekleyemeyeceğim - biz bunu belki bundan bir yıl sonra da yapabileceğiz - geriye bakıp, "Belki değişim o noktada oldu. Belki Üstat oradaydı ama sadece ben onu gerçekten duymadım, ben onun varlığını gerçekten hiç hissetmedim. Ama ben sonunda bir gün o eşiği geçtim ve bunun olmasına izin verdim." diyebileceğiz.

O halde güzel, derin bir nefes.

Hadi Şaudun rutin bölümüne başlayalım. Şimdi, biz bunu bugün farklı bir şekilde yapacağız. Hım. Ben Cauldre'den slaytlar hazırlamasını istedim - iyi Tanrı. (kahkahalar) Biz bunu başka hiçbir toplantımızda bir daha asla yapmayacağız ve bugün benim saklı tutacağım birçok şey de olacak. Yoksa sevgili Eesalı Linda'nın tahtaya çok fazla şey, sözcük yazması gerekecekti ve ben yine bir belge istedim, kendiniz için çıktısını alabileceğiniz bir şey.

Şimdi bugün konuşacaklarımızın çoğu bir özet. Yeni değil. Çok büyük içgörüler gibi şeyler yok. Bulunduğumuz yerle ilgili bir özet olacak bu. Ama ben bugün katılan herkesten veya bunu daha sonra izleyeceklerden buna enerjisini katmasını, bir kez daha cennet ve Dünya arasında köprü kurmasını ve konuştuğum konulara enerjisini katmasını istiyorum ki hepsi bizim olsun.

Doğrusu çok slaytımız var. Ben pek slayt düşkünü biri değilim çünkü bazı şeyler yazıya döküldüğü zaman anlamlarını kaybediyorlar. Ama bizim bugünkü hızımız... ah el yazın çok güzel, çok güzel. (Linda'ya) Evet.

Şambra Bilgeliği - Bölüm 1

O halde hadi bu noktada önce Şambra Bilgeliği ile başlayalım.

LİNDA: Hadi be.

ADAMUS: Evet. O yüzden Linda mikrofon lütfen. Sen ne için zaman geldi biliyorsun.

LİNDA: Hadi be. Evet, evet.

ADAMUS: Benim size cevaplamanız için soru sorduğum zaman geldi ve hadi bugün buna geçen ay sorduğumuz soru ile başlayalım. Nikola Tesla ve Elon Musk arasındaki ilginç ilişki nedir? Aralarında nasıl bir ilişki var?

Mikrofonu uzatmaya devam et Linda ve bakalım kim bunu doğru tahmin edecek. Mikrofonu uzatmaya devam ediyorlar. (kahkahalar) O, sıcak bir patates değil bir mikrofon. Tesla ve Musk arasında nasıl bir ilişki var?

HORACE: Sanırım Elon Musk – Nikola gibi aynı Ben'im'den geliyor.

ADAMUS: Aynı Ben'im. Aynı varlık mı? Aynı ruh (soul)?

HORACE: Evet, aynı ruh.

ADAMUS: Peki. Peki.

HORACE: Ben böyle hissediyorum.

ADAMUS: Evet. Neden öyle hissediyorsun?

HORACE: Aynı enerjileri benziyor.

ADAMUS: Evet. Güzel. Hadi bir göz atalım. (ikisinin yan yana bir resimleri gösterilir)

LINDA: Yoh.

ADAMUS: Birisi çok şık öteki tişört giyiyor. Birisi 100 yıl kadar önce yaşadı öteki çok çağdaş.

HORACE: Evet.

ADAMUS: Ama sen onların aynı ruhtan geldiklerini düşünüyorsun?

HORACE: Evet.

ADAMUS: Evet. Peki.

HORACE: Ben böyle hissediyorum.

ADAMUS: Bu iyi. Şambra için yanlış diye bir cevap yok ama bir tane doğru cevap var. (bazı kahkahalar) Evet. Ayağa kalkar mısın lütfen?

KERRI: Uhh …

ADAMUS: (kahvesinden bir yudum alır ve öksürmeye başlar) Bu ne? (kahkahalar)

KERRI: Kalitesiz kahve olduğu aşikar.

ADAMUS: Ah, canım. Ben taze el yapımı, demlenmiş, sıcak, sıcak cappuccino bekliyordum…

KERRI: Kahve makinesi bozuldu.

ADAMUS: Kahve makinası bozuldu. Bu ne biçim teknoloji. (bazı kıkırdamalar) Ve kimse dışarı koşmaya zahmet edip benim için başka bir yerden kahve almamış? (izleyiciler "Aaaa!" derler) Ben sadece şunu diyorum. Hayır! Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır.

KERRI: Sandra …

ADAMUS: Peki, biliyorum.

KERRI: … belli ki işini iyi yapmamış.

ADAMUS: Ne demek istediğini biliyorum. Peki.

LINDA: O sadece dikkat dağıtıyor.

ADAMUS: Evet, evet.

LINDA: O sana vereceğin cevap için zaman tanımaya çalışıyor. İkisi de parmaklarını havaya tuttu ve sonra burada toprakladı.

ADAMUS: Neyi toprakladı?

KERRI: Havalı şeyleri.

ADAMUS: Havalı şeyleri. (kahkahalar)

KERRI: Evet.

ADAMUS: Bana havalı bir örnek ver.

KERRI: Havalı otomobil!

ADAMUS: Havalı otomobil.

KERRI: Sonra da parmaklarını uzaya uzattılar.

ADAMUS: Evet.

KERRI: Evet.

ADAMUS: Ve Tesla…

KERRI: Uzaylıların alçaktan uçarken bunu gördüğünü düşünün.

ADAMUS: Evet, evet. Düşünün.

KERRI: Bu çok havalı.

ADAMUS: Yani Tesla bir otomobil mi yaptı?

KERRI: Hayır, Elon Musk otomobil yaptı.

ADAMUS: Bunun Tesla ile ne alakası var?

KERRI: İkisi de şuna benzer bir şey yaptı (parmağını ağzına sokar ve sonra esintiyi hisseder gibi havaya tutar) ve "Ah! Hepsi orada." dediler.

ADAMUS: “Hepsi orada.”

KERRI: “Ve ben hepsini buraya getirebilirim.”

ADAMUS: Ahh! Tamam.

KERRI: Ama evet sağdaki adam (Tesla) ayıplandı ve suçlandı ve lordlar ona güldüler ancak soldaki adam (Musk) bunu sallamadı.

ADAMUS: Ah, o hiçbir zaman...

KERRI: Onun süper model kız arkadaşları var.

ADAMUS: … kimse tarafından ayıplanmadı.

KERRI: Aslında ona zorbalık yapıldı ve o iyi bir muamele görmedi ve bu ateşi hep içinde taşıdı!

ADAMUS: Evet!

KERRI: O zaman sen aldın...

ADAMUS: Ah, sen - umarım bunlar, senin söylediklerin kameraya çekilmiştir - ateşle ilgili kısmı bir kez daha söyle.

KERRI: (dramatik bir biçimde) O, ateşi içinde taşıdı! Gerçekten.

ADAMUS: Senin enerjilerinin böyle parlaması eğlenceli...

KERRI: Öyle, biliyorsun ben ışıyorum.

ADAMUS: Evet, ışıyorsun.

KERRI: Bunu görebiliyor musun?

ADAMUS: Evet.

KERRI: Evet!

ADAMUS: Evet, ilginç.

KERRI: İnsanlar da görüyorlar mı diye merak ediyorum, biliyorsun, ben bunun üzerinde çalışıyorum.

ADAMUS: Doğru (kahkahalar artar) ama senin yaptığın çalışma konusunda topluma bu kadar açılmak zorunda değiliz. Sen sadece...

KERRI: (çok dramatik) Ben şimdi ışımaya devam ediyorum!! Her şeyimle.

ADAMUS: Evet. Hızını biraz azalt. (izleyiciler alkışlarlar) Güzel.

KERRI: Bunun nasıl...

ADAMUS: Bu iyiydi...

KERRI: Mikrofonumu kestiler!

ADAMUS: Yoh, bu hoşuma gitti. Evet.

KERRI: Beni kestiler - peki, evet.

ADAMUS: Bu, teknoloji.

KERRI: Tamam, evet.

ADAMUS: Peki. Yani ikisi de... (Adamus Kerri'nin taklidini yapar ve işaret parmağını ağzına sokup çıkarır) ... yani böyle yaptılar.

KERRI: Evet, tam olarak öyle.

ADAMUS: Peki.

KERRI: Ben neden öyle yapmadım?

KERRI: Evet.

ADAMUS: Bu benim soracağım bir sonraki soruydu.

KERRI: Ah, ben tuvalete gitmeyeceğim.

ADAMUS: Hayır, sen neden yapmadın?

KERRI: Yaptım. Yaptım.

ADAMUS: Hayır, gerçekten yapmaktan bahsediyorum...

KERRI: Otomobil yapmayı mı?

ADAMUS: Hayır...

KERRI: Ben...

ADAMUS: Hayır, git... (ağızına parmağını sokar) ... böyle yap ve bir çekim yarat...

KERRI: Ah, ben bunu kendi tarzımla yapıyorum.

ADAMUS: Evet.

KERRI: Kendi tarzımla, ben...

ADAMUS: Peki.

KERRI: Ama onların düzeyinde değil. Hayır.

ADAMUS: Neden peki?

KERRI: Fizikten anlamıyorum.

ADAMUS: Anlamana gerek yok.

KERRI: Matematik.

ADAMUS: Hayır, alamana gerek yok.

KERRI: Tabii! Tabii!

ADAMUS: Hayır, hayır. Bu gerçekten de bir sürü insanı geri tutan bir şey, "Şey, benim bu konuya dair bir temelim yok." Bu bir fark yaratmaz. Bir anlasanız...

KERRI: (lafını keser) Ben bir süre saklanmaya çalıştım.

ADAMUS: Özür dilerim.

KERRI: Ah, pardon.

ADAMUS: Bir kez enerjnin nasıl... (kahkahalar) Bum! Bum! Enerji ile ilgili temel bir anlayış kazandığında fizik bilmene gerek yoktur ve bilmemelisin de çünkü sen bunu enerji ve bilinç konusundaki temel anlayışınla aşarsın.

KERRI: Evet, enerji. Evet.

ADAMUS: Evet. Güzel. Teşekkür ederim.

KERRI: Doğru cevap buydu değil mi?

ADAMUS: Peki. (Parmağını ağzına sokar) Bu Şambranın yeni işareti olacak. (bazı kahkahalar) Ve bu parmağı kullandığınızdan emin olun. (işaret parmağını havaya tutar; kahkahalar artar)

LINDA: Özür dilerim çok utangaç birini seçtim.

ADAMUS: Birkaç tane daha.

ŞAMBRA 1 (erkek): Bu ilginç. Beni seçeceğini biliyordum.

ADAMUS: Evet.

ŞAMBRA 1: Aslında Elon Musk'ın yanı sıra ben de bir ödül için aday gösterildim.

ADAMUS: Ah, öyle mi. Bu nasıl bir ödül?

ŞAMBRA 1: İOT (şeylerin interneti) ile ilgili çalışmalarım için. Teknolojik şeyler ve başka şeyler için.

ADAMUS: Ah, evet. Kulağa büyüleyici geliyor. Evet, evet. (izleyiciler alkışlarlar)

ŞAMBRA 1: Hayır, Ben'im. Ben değil. Ben'im, ben değil. Ben sadece hizmet ediyorum. O nedenle ben her ikisinin de Sirius yıldız sisteminden geldiklerini ve aynı zamanda varolduklarını düşünüyorum.

ADAMUS: Peki.

ŞAMBRA 1: Ve ben onların aynı kişi olduklarına inanıyorum.

ADAMUS: Aynı kişi, peki. Güzel.

ŞAMBRA 1: Bu benim görüşüm.

ADAMUS: Bu hoşuma gitti. Evet.

ŞAMBRA 1: Peki. Hadi başlıyoruz.

ADAMUS: Hayır, bu hoşuma gitti. Birkç tane daha. Birkaç tane daha.

LINDA: Peki. İzin ver salonu dolaşayım.

ADAMUS: Ah.

TAD: Tuvalete gitmem gerekecek. (yoğun kahkaha) Aslında ben bu konudaki ev ödevimi gerçekten yaptım. Ve ben sanki - ben onların isimleri dışında pek bir şey bilmiyordum ama oraya geleceğim ve Horace da böyle dedi. Ben onların aynı şeyden geldiklerini sanıyordum... belki de reenkarne oldular, onlar aynı yaşamlar, aynı enerji, aynı insan.

ADAMUS: Mm hımm. İkisi de erkek.

TAD: Selam millet.

ADAMUS: Evet. Evet.

TAD: Doğrudan bana bakıyor. Vay.

ADAMUS: Evet. Gözlerini sana dikmiş. Ah, evet.

TAD: Her neyse.

ADAMUS: Peki.

TAD: Yani bu, bu - benim hissettiğim şey.

ADAMUS: Peki, harika. İki tane daha.

LINDA: Peki.

ADAMUS: İki tane daha. Bu iki beyefendinin resimlerini veya enerjilerini gerçekten hissedin.

LARRY: Her ikisi de zamanlarının toplum yapısına göre hep kötü bilindiler.

ADAMUS: Evet, evet. Evet. Güzel. Peki onların daha önce bir bağlantısı oldu mu veya şimdi birbiriyle bir bağlantıları var mı?

LARRY: Enerjiden bahsediyorsak evet, aynı varlık olduklarına gelince ben öyle düşünmüyorum.

ADAMUS: Peki. Güzel.

LARRY: Çünkü çok farklılar. Tesla zamanının standartları nedeniyle darbe yedi.

ADAMUS: Evet, evet.

LARRY: Ve Musk o kadar değil.

ADAMUS: Biraz gizli - ama çok gerçek, biraz da kahkaha atılmasına yol açacak - Musk'ın iyi halkla ilişkiler elemanları var. (Linda kıkırdar)

LARRY: Ve Tesla'nın yoktu.

ADAMUS: Tesla'nın yoktu. Tesla yaşamının ilerleyen yıllarında kendi mesajını yayacak insanlarının olması gerektiğini itiraf etti. Şey konusunda çok başarılı değildi... sosyalleşmek konusunda bir dereceye kadar iyiydi ama Halkla İlişkileri çok iyi değildi. Öyle yapınca - birçok şeyi kendisi yapmaya çalıştı - kendini beğenmiş biri oldu. Bu kötü bir şey diye değil. (bazı kıkırdamalar) Ama ikisi arasında büyük bir farktır bu.

LARRY: Evet.

ADAMUS: Kesinlikle. Evet. Güzel. Tamam. Bir tane daha. Bir tane daha.

LINDA: Tam önünde.

ADAMUS: Ah, o bakış. Umarım kameralara kayıttadır.

DENISE: Harika mikrofon.

ADAMUS: Evet. Sen bu ikisi arasında nasıl bir bağlantı görüyorsun?

DENISE: Musk doğrudan sana bakıyor ve ruhunla bağlantı kuruyor. Bana öyle oldu en azında.

ADAMUS: Nikola da aynısını yaptı. Evet.

DENISE: Aynı olduklarını mı söyleyeceksin?

ADAMUS: Amaçsızca yürümek gibi. Ah! Nereye gittiğinin bir önemi...

DENISE: Doğru, doğrudan bakıyorlar.

ADAMUS: … hala sana bakıyorlar. Peki. Peki bu ikisinin arasında enerjisel olarak nasıl bir bağlantı var.

(kadın duraklar)

Sadece bir şey uydur.

DENISE: Onlar eşsiz özlerine gittiler ve ruhlarında olanı ortaya çıkardılar.

ADAMUS: Doğru.

DENISE: Yeni teknolojiler, herhangi bir şey, daha önce deneyimlemediğimiz bir şey.

ADAMUS: Güzel. Peki. Evet.

Ve bu arada, bilirsin işte, biz bazen mikrofonu uzattığımızda ve mikrofon sana gelince, bilirsin işte, sana gelmeden önce düşündüklerin şöyleydi, "Aman Tanrım, umarım Linda beni seçmez" -sanki o zaman kırmızı bir ışık yandı (kahkahalar) ve o, mikrofonu sana uzattı. İkinci olarak sen anında zihinsel oldun. Bu bir refleks, bir tepki, bir hayatta kalma tepkisi gibi, "Aah!" Zihinsel oldun ama sonra enerji sıkıştı ve biz de serbest akan enerji hakkında konuşuyoruz. Yani yapacağın şey sadece bir şey uydurmak. Ve zihniniz, "Ah, bu büyük bir saçmalık." diye düşünecektir. Ama siz aslında onun...

LINDA: Büyük bir ne? (bazı kıkırdamalar)

ADAMUS: Mantıklı değil. (kıkırdamalar artar) Ama aslında sen gerçekte öyle değilsin, senin yapacağın şey zihne uzun eşek oynatmak ve şey, bunu yaptığında aslında gerçekten daha yüksek bir bilince, gnosta gidersin ve kendini istediğin şekilde ifade edemesen bile en azından enerjinin akışıyla gidersin. Ben onun için her zaman sadece uydurun diyorum çünkü böylece zihni devre dışı bırakırsınız ve kendinize gnosta girme izni verirsiniz. Sorun senin mikrofonu alıp, söyleyecek gerçekten güzel şeylerin varken onları bloke etmen. Çok zihinsel oldun.

DENISE: Kapana kısılmış gibi.

ADAMUS: Evet, kapana kısılmış gibi. Ama sen bunun gibi çok durumla karşılaşacaksın, hepiniz, Linda size mikrofonu özellikle uzatmıyor ama aniden bir karar vermek ya da bir şey demek ya da bir şey yapmak zorunda olunca sıkışırsın. Enerjinin buradaki hali gerçekten eğlenceli - ya da insanların onu şimdiye kadar ele alma şekli - ve bu sadece sıkışmaya neden olur, siz o noktada, "Ben basitçe uyduracağım." dersiniz. Sonra küçük zihnin, "Şey, sen uyduruyorsun. Bu doğru değil." der. Aslında bu zihninden söyleyeceğin şeyden çok daha gerçektir. Bu daha gerçek çünkü o zaman gnosta girersin. Zihnin hala onunla mücadele ediyordur ve doğru sözcükleri söylemeye çalışıyordur ama en azından onun ötesine geçmişsindir. Senin söyleyecek çok güzel bir şeyin vardı, bunu sana söyleyebilirim. Sen sözcükleri bilmiyordun ama o enerjideydin ve sonra mikrofon geldi ve kapandın.

Bizim çok ilgilendiğimiz bir şey, bizim hep birlikte yaptığımız bir şey, öğrenmek, ah, hayır, hayır öğrenmek değil -biz kendimize enerji ile çalışmak için izin veriyoruz. Daha önce söylemiş olduğum gibi fizik hakkında bir şey bilmen gerekmez ve umarım öğrenmezsin de çünkü bu senin kafanı karıştırır. Entellektüel olman gerekmez. Bu senin kafanı karıştırır. Enerjilere dair temel anlayışa sahip olmak seni yükseltecektir. Yani basitçe sen oradaydın. Sen oradaydın. Kendine güven tatlım. Aah. Aah. Peki.

LINDA: Bir kişi daha?

ADAMUS: Evet, bir kişi daha lütfen.

LINDA: Evet.

ADAMUS: Evet. Crash! Sen.

CRASH (Dave, fotoğrafçı): Cidden! Öyle.

ADAMUS: Yüzünün önünde hep bir şey var. Seni asla göremiyorum. Ah, o bir kamera.

CRASH: Onu kaldırmıştım!

ADAMUS: Evet. Onu kaldırmıştın! (kıkırdarlar)

CRASH: Evet. Kesinlikle.

ADAMUS: Hepsini mi kaldırdılar?

CRASH: Hayır, hayır, hayır. (bazı kahkahalar) Enerji damgaları kalıyor. Ben sana sormak istemiştim, bu biraz kişisel, senin Mark Twain, Samuel Langhorne Clemens, laboratuvarda Nikola olarak yaptığın ziyaretlere ilişkin. Ben fotoğraflara baktım ve ben onlara kadar genişleyebilecek misin görmek istedim çünkü bu çok büyüleyici gözüküyordu. Tesla bobinini bile deneyimledin, vesaire, yani.

ADAMUS: Ama önce soru cevaplansın, ben senin sorunu cevaplamadan önce, bu ikisi arasında - Tesla ve Musk - nasıl bir ilişki var?

CRASH: Bir ruh bağlantısı var. Söylemeyecektim, biliyorsun, yüzde yüzü Elon olarak geri döndü.

ADAMUS: Doğru.

CRASH: Ama...

ADAMUS: Reenkarnasyonda olduğu gibi mi?

CRASH: Evet. O ruhun önemli bir miktarı...

ADAMUS: Doğru.

CRASH: … Ben Nikola'dan Elon' a inanıyorum.

ADAMUS: Peki. Güzel. Aslında hepsi iyi cevap ve onlardan hiçbirisi tamamen doğru değil. (bazı kıkırdamalar) Ne olursa olsun cevap benim için çok açık.

Şöyle, Tesla ve Musk her ikisi de bir hayalci ve bir vizyoner, her ikisi de ve bu onları farklı yapıyor; Tesla'nın Edison'dan farkı neydi? Edison bir mucit. O, pragmatikti. O gerçekten de Tesla gibi bir hayalci ve bir yenilikçi ve bir ilham veren düzeyinde biri değildi. Geçen ay da konuştuğumuz gibi Tesla zamanının 100 yıl ilerisindeydi ve bunu yaşamak ona çok sinir bozucu geldi. O, gücün, enerjinin kablosuz transmisyonunu anladı. Sizin şu anda enerjiyi iletmek için tüm gezegeni kaplayan o kablolarınız var. O, biliyordu o zamanlar ve aslında bu oldukça basit. Kimsenin bunun üzerine eğilmemesi ilginç. Neden? Gezegen hazır değil. Bilinç hazır değil. O, zamanının çok ilerisindeydi. Ve onun başka bir sorunu daha vardı. Bu neydi? Başka büyük bir sorun. (birisi "Para" der) Para, kesinlikle. Para.

O, zamanının çoğunu para peşinde koşarak geçirdi. Edison'ın iş yaptığı bazı büyük, büyük finansörleri vardı ve belli bir noktadan sonra para Edison için gerçekten sorun değildi. Tesla kendi başına yapmak istedi ve o gerçekten de ticaretten pek anlamıyordu. Ve o sadece - o, biraz romantikti - o sadece para olur bir şekilde diye düşünüyordu ama asla olmadı. Onun yaptığı şeyler iş dünyasının bakış açısına göre o kadar da akıllıca değildi. O, patenti alınması gereken bir sürü işin patentini almadı çünkü o formalitelerin kıçta bir acı olduğunu ve aynı zamanda pahalı olduğunu düşündü.

Onun 1892,93 yıllarında uçaklarla, robotlarla ilgili çok ilginç bazı konseptleri vardı. Biri bunu düşünmeden çok önce - ve bunlar pervaneli uçaklar değil ama türbinli uçaklar. O gerçekten de türbinlerin gücünü anlıyordu.

Onun gerçekten yapmayı istediği deneyleri yapmasını engelleyen bir para sorunu vardı. O, yaptığı işin yüzlerce kat fazlasını yapabilirdi. O gerçekten öyle - özellikle alternatif akım (AC) elektrik gücünü her birimiz için getiren kişi olduğu için minnettar olmalıyız ve ona basitçe minnet duyulmadı. Onun para sorunu vardı ve para sorunu onu gerçekten de yapmak istediği işlerden alıkoyuyordu.

(Adamus duraklar, izleyicilere kötü bir bakış atar; bazı kıkırdamalar)

Bu aranızdan birine tanıdık geliyor mu?

SART: Ne demek istiyorsun?

ADAMUS: “Ne demek istiyorsun?” Evet, evet. (kıkırdamalar artar) O sizin gibi zamanın ilerisindeydi. Geçen ay dediğim gibi siz bilincin Teslalarısınız. Onun işini tam anlamıyla yapmasını engelleyen bir para sorunu vardı.

Şimdi, bu diğer realitelerde tartışılıyor, onun parası olmuş olsaydı, gezegen nasıl değişirdi? Her şeyden önce gezegen kablosuz enerjinin transmisyonu için hazır mıydı? Bu elektrik kablolarınız, telleriniz ve bunun gibi hiç bir şeyiniz olmayacak demektir. Hepsi kablosuz. Gezegen o noktada yolculukların otomobillerle değil elektro manyetik makinelerle yapılmasına hazır mıydı? O bunu anladı. Ve er ya da geç bu gezegende çevre kirliliğine yol açmayan, enerji tüketmeyen elektro manyetik taşıt makineleri olacak. O bunu en azından vizyonu sayesinde anladı. Onu nasıl yapacağını anladı. Onun sadece bunları deney haline getirecek kadar parası yoktu.

O aynı zamanda çok basit bir şeyi de anladı ve biz gezegen buna hazır mıydı diye merak ediyoruz? O enerjinin sınırsız ve her yerde ulaşılır olduğunu anladı. Her yerde, herkese. Bu zihinsel çaba gerektirmeyen bir şey ama buna henüz kimse nail olamadı. Gezegen buna hazır mı? Gezegen kablosuz enerji transmisyonuna, sınırsız ve bol ve çevreyi kirletmeyen enerjiye hazır mı? Gezegen çok hızlı giden ve çevreyi kirletmeyen, enerji tüketmeyen - onlara pek enerji gerekmiyor - elektro manyetik araçlara hazır mı? Bu sizi hayrete düşürüyor. Aranızdan gezegenin buna hazır olduğunu düşünen var mı? (bazıları "Evet" der, birisi de, "Bu eğlenceli olurdu" der) Evet, evet. Evet.

Ve ben bunun doğru ya da yanlış diye bir cevabının olmadığını söylemek istiyorum. Bu tartışmaya ve çekişmeye çok açık bir konu. Gezegende buna sizin gibi ve birçokları gibi hazır olanlar var - şey, hepiniz hazırsınız. Siz buna hazırsınız ama bu sınırsız, kablosuz enerjinin anti depresyon ilaçları alan birine, biraz çılgın birine verilmesi silahlar konusu ile aynı kapıya çıkar; şey, bilirsiniz işte, teorik olarak herkes bir amaç için bir silaha sahip olabilir ama biz bu nedenle bu gezegende şu anda böyle bir çıkmaz yaşıyoruz işte. O, var. Tesla bunu biliyordu. O, zamanının yüzyıl ilerisindeydi.

Adamus’ın Tesla ve Musk’a Dair Cevabı

Tesla ve Musk arasında şimdi neler oluyor? Onlar farklı Ben’imlerden, farklı ruhlardan geliyorlar. Onlar hiçbir şekilde birbirlerinin enkarnasyonu değiller. Tesla 1943’te 86 yaşında gittikten sonra bir daha enkarne olmadı. Fakir ve yalnız bir şekilde öldü. Ben bunu gündeme getiriyorum çünkü sizle Tesla arasında bir noktaya kadar çok benzerlik, ilişki var. Ben onun keskin zekalı bir ileri görüşlü olduğunu görüyorum. O, biliyordu. Onun içinde bir biliş vardı. O bu vizyonları hep görüyordu. Sadece zihni değildi devamlı olarak çalışan. Onun bil… o daima mevcut olan bir bilince ayarlanmıştı. O, çok erken yaşlarda o bilinci düşürmemeyi öğrendi.

(Adamus duraklar ve izleyicilere yeniden kötü bir bakış atar)

İzin vermeyi öğrendi o. Şimdi, bu onun içinde hep bir akış halinde olduğu için onu dönem dönem delirtti. Onun bir projeden diğerine atlamak gibi bir sorunu vardı çünkü onun yaratıcı kaynağından yüzlerce proje çıkıyordu.

O, 86 yaşında öldü ve onun insan özü iyi bir iş yapmadığını hissetti. Hatta aslında içerlemişti. Onlar bir süre birlikte çalıştılar. Onun Thomas Edison’a müthiş saygısı vardı ama Edison da ondan faydalanmıştı ve o, Edison’ın ne olduğunu hissetti ve yeniden söylüyorum o gerçekte vizyon sahibi biri olmaktan ziyade mühendis gibi teknik birisiydi. Edison ilginç şeyler yaptı ama sevgili Tesla’daki vizyon onda yoktu.

İşte Tesla İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında geçiş yaptığında savaşı daha hızlı bir şekilde sonladıracak belli silahlar yapabileceğini biliyordu. Savaş Bakanlığı onu dinlememişti. O çok basit şeyler sundu – enerjinin çok basit bir şekilde kullanılması – o, enerjiden gezegendeki herhangi bir düşmanın aklını başından alacak kadar gerçekten anlıyordu. Şey, o tam da savaşın ortasında geçiş yaptı ve o dönemde kendisinin zamanının çok ilerisinde olduğunu biliyordu ve bu gerçekten de – kulağa biraz tuhaf gelse de – işe yaramadı. Yani şunu demek istiyorum işe yarayabilirdi ama o zamanının çok fazla ilerisinde olduğunu söyledi. Gezegen bunlara gerçekten hazır değildi. O şöyle dedi, “Gezegen hazır olduğunda ben bana kanallık yapacak, benimle bağlantı kuracak doğru kişiyi bulacağım.” Sen buna uygunsun. (Adamus kıkırdar, cevap verenlerden birine işaret eder) Ona kanallık yapmaya uygunsun.

Hadi şimdi Elon Musk’a gidelim. Afrika’da doğdu. Zorluklar içinde büyüdü, yani çok aşırı kötü olmasa da kolay bir hayat değildi. O üç yaşlarında varlıklarla konuşmaya başladı, yani varlıklarla bilinçli olarak konuşuyordu demek istiyorum.

(izleyicilere kötü bir bakış daha atarak duraklar; kahkahalar)

Ama o bunu engellemedi. Hatta bundan keyif aldı. Bilirsiniz işte, sanki arkadaşlık gibiydi. O buna izin verdi. O bundan başkalarına bahsettiğinde ona deli deseler de o buna aldırmadı çünkü varlıklarla yaptığı bu konuşmalardan gerçekten keyif alıyordu.

Onun çok iyi, hızlı bir zihni var ama yeniden belirtiyorum Elon Musk en zeki kişi değil. Yani demek istediğim, o, sizin yüksek IQ diye adlandırdığınız şeye sahiptir ama o açık ve o da tıpkı Tesla gibi ileri görüşlü. O bu yaşama, “Ben bir şey yapmak istiyorum. Ben bu gezegende bir değişiklik yapmak istiyorum.” diyerek geldi.

O henüz altı, yedi yaşlarındayken kendisini ve başkalarını Mars’a götürecek bir makine yapmaktan bahsederdi. O bu hayalleri izledi. O hayallerini arkasında bırakmadı (izleyicilere kötü bir bakış daha atar) ve başkaları ona deli dese de o öyle bakmadı. O bir açıdan zamanının ilerisinde olduğunu biliyordu.

O, bolluk sorunlarının onu engellemesine izin vermeyecekti. O, içte yatan o eski değersizlik sorununun onu durdurmasına izin vermeyecekti. O, Mars’a gitmek için çok para gerektiğini biliyordu – yani oraya gitmek 1.75 dolar tutmuyor demek istiyorum – o nedenle hayallerini gerçekleştirmek için hayatında bolluğa izin verdi. (başka bir kötü bakış ve bazı kahkahalar) O, yol boyunca büyük risklere girdi çünkü hiç denememektense denemeyi ve başarısız olmayı tercih ediyordu. (yine kötü bakış, kıkırdamalar)

İşte yol boyunca bu konuşmaları sürdürdü. O, kiminle konuştuğunu bilmiyordu. O bunların meleksi varlıklar olduklarını düşünmüyordu. O, bu varlıklarla yaptığı konuşmaları sadece kendi zihinsel sürecinin bir parçası olduğunu sanıyordu. Ancak Tesla onu çok erken yaşlarında hissetti ve şöyle dedi, “O, doğru kişi. O, doğru kişi. O, açık. O, dinliyor. Onun bir vizyonu var. O sadece bir uygulamacı değil. Onun gerçekten bir vizyonu var ve o asla şüphenin yoluna çıkmasına izin vermez. (kötü kötü bakar ve bazı kıkırdamalar) Yani Tesla ilk defa Elon Musk ile bağlantı kurdu ve onunla düzenli olarak konuştu.

Şimdi, Elon Musk asla şöyle demezdi… bu arada merhaba Elon. (bazı kıkırdamalar) Bizi dinliyor olabileceğini düşündüm. Elon asla, “Şey, hayır, bana kanallık yapan bir şey yok” demez ve ben de ona şunu tekrar ediyorum, “Elon biliyorsun ilham diye bir şey var. Biliyorsun sen öyle anlar yaşadın, o anlarda her şey bir araya geliyor ve sen akışta oluyorsun ve sen başkalarının görmedikleri yerleri görüyorsun. Sen şüphelerinin ötesine geçiyorsun, sen sadece insan olmanın ötesine geçiyorsun ve sen daha geniş olan o yerde olmana izin veriyorsun. Sen her şeyi bedeninde hissediyorsun ve sen bunun nasıl zihne aksettiğini hissedebiliyorsun ama sen aynı zamanda daha fazlası olduğunu biliyorsun. Ve sen bu anları yaşıyorsun, sen bu anları çokça yaşıyorsun.

O anlarda kelimeler kullanılmasa da, birisi gelip, “Ben Nicola Tesla’yım” demese de Tesla seninle çalışıyor. Doğrusu sen kayıtlarda Thomas Edison’a ve Edison’ın buluşlarına daha çok saygı duyduğunu söylüyorsun ama bazı şirketlerine neden Tesla adını verdiğini sanıyorsun ama işte buradasın ve şirketlerine Tesla adını koydun. Yani Tesla seninle çalışıyor ve belki şu anda sınırsız enerji için doğru zaman olmasa da belki sonra olur. Ama bu, gezegenin şimdi daha geniş bir vizyona sahip olması, şeyleri daha muhteşem bir şekilde yapmak ile ilgili bir şey ve iyi efendi Elon Musk’ın büyük zorluklar yaşadığını, her şeyi masaya yatırdığını (Şambra’ya kötü bir bakış atar), hiçbir şeyi geri tutmadığını, risk almaya istekli olduğunu ve aşırı çözümleme yapmadığını biliyorsunuz. Elon’ın ernerjisi ile alakalı sevdiğim bir şey bu, o, aşırı çözümleme yapmıyor. O, bilişi ile bağlantıya geçtiği bir noktaya geliyor, bunu hissediyor, bunu görüyor, tabiri caizse onu biliyor ve sonra da onu izliyor.

Ve o iş dünyası açısından birkaç kez başarı ve başarısızlığı yaşadı ama o bunları aynı zamanda canlandırıcı buluyor (kötü bakış ve birkaç kıkırdama) Ve işte o şimdi Tesla ile bağlantı kuruyor ve ben bu ilişkinin bir süredir devam ettiğini görüyorum. Bu benim için heyecan verici bir şey çünkü benim Tesla ile bağlantım özellikle Mark Twain vasıtasıyla oldu. Tesla ve Twain yakın arkadaştılar, birbirlerinin sevgili arkadaşıydılar ve Mark Twain’in ölümü Tesla’yı derinden, çok derinden üzdü çünkü o Tesla’nın son gerçek arkadaşıydı. Onlar laboratuvarda birlikte çok zaman geçirdiler ama yeniden söylüyorum onları birbirine bağlayan enerji ikisinin de ileri görüşlü olmasıydı. İkisi de çok açıktı. İkisi de kendi zamanlarının biraz ilerisindeydiler Tesla, Mark Twain’den çok daha ileri. Ancak ikisi de yeni alanları görme ve hissetme ve onlara açılma yeteneğine sahiptiler. Onlar panik yapan, küçük insan olmayı bıraktılar. Onlar kafeslerini kırdılar ve gerçekten yaşadılar. Onlar tutkularını izlediler.

Onların da sizin gibi şüpheleri, birçok şüphesi vardı. Fakir Tesla ile basın ve akademi çevresi çok alay etti ve Musk’a da çok saldıranlar oldu ama onlar bu şüphelerin ötesine geçtiler çünkü şüphelerin hiçbir önemi yoktu. Şüpheler önemsizdir. Sizin şüphelerinizin hiçbir önemi yok ama onlar hala çok büyütülüyorlar, onlar bir çıktı mı her şeyi kaplayan mantarlara benziyorlar. Tesla ve Musk’ın şüpheleri vardı. Musk’ın halen şüpheleri var ama o bir nefes alıyor ve bunun ötesine geçip vizyonunu ve tutkusunu izliyor.

Yani onların ikisi arasında, biz ve Tesla ve Musk arasında böyle bir bağlantı var. Ben bunun bir süredir devam ettiğini görüyorum ve Elon Musk’tan ve onunla çalışanlardan ve Tesla ile Musk’ın yaptıklarını enerjisel olarak destekleyenlerden harika şeyler çıkıyor. Yani arada böyle bir bağlantı var benim sevgili arkadaşlarım, evet. Ve bunlar size hayatınızla ilgili birçok şey hatırlatıyor olmalı.

Siz buraya herhangi bir yaşam sürmek için gelmediniz. Siz buraya şüphelere kapılmak için gelmediniz. Siz buraya sızlanmak için gelmediniz. Siz buraya kurban olmak için gelmediniz. Siz buraya bir vizyonla geldiniz, daha büyük bir şey için geldiniz – aslında muhtemelen çok fazla büyük bir şey için geldiniz. Yani yaptığımız şeyin vizyonu belki biraz fazla büyük olabilir demek istiyorum ama hadi biz buna tükürelim ve sadece böyle ilerleyelim. (birisi “evet” der) Evet. Evet. Ve ben… ben buna birazdan değineceğim. İşte bu Şambra Bilgeliği’nin ilk bölümüydü.

Şambra Bilgeliği - Bölüm 2

İkinci bölüm, Linda mikrofonla, enerjiler geçen ay size nasıl hizmet ettiler? Ve bu çok seçenekli bir soru.

LINDA: Aah!

ADAMUS: “Hoşnut edici.”

LINDA: Hey, biraz daha...

ADAMUS: “Evet ama zaman zaman inişli çıkışlı."

LINDA: Hazır mıyız?

ADAMUS: "Kafa karıştırıcı veya Yönünü Şaşırtan,"Acı veren" veya "Diğeri." Peki, Linda ne oldu?

LINDA: Şey, sonuncusunu, "Artık paniklemeyen, boktan davranmayan" şeklinde özetleyebilir miyiz? Bunu mu demek istiyoruz? (bazı kıkırdamalar)

ADAMUS: Evet.

LINDA: Tamam.

ADAMUS: Buna yerimiz yok.

LINDA: Ah.

ADAMUS: İlerlediğimiz yerde paniğe ve küçük olmaya için ve şüphelere kapılmaya kesinlikle yerimiz yok. Buna basitçe değmez. Ve siz bunu biliyorsunuz. Siz uzun bir süre şüphe ile arkadaş oldunuz. O çok, çok, çok kötü bir arkadaş.

O zaman lütfen, geçen ay veya hayatındaki son zamanlar nasıl geçti Vince?

VINCE: Kafa karıştırıcı ve... (mikrofonu arar)... kafa karıştırıcı ve (mikrofon gelir)... işte geldi.

ADAMUS: (kıkırdar) Evet.

VINCE: Duyamıyorum ama bu...

ADAMUS: Ne?

VINCE: Ne?! (kıkırdarlar)

ADAMUS: Endişe etme. Ben duyuyorum.

VINCE: Peki. Kafa karıştırıcı ve yönümü şaşırtan.

ADAMUS: Kafa karıştırıcı, peki. Neden?

VINCE: Şeyler her zamanki gibi işlemiyor.

ADAMUS: Ah, güzel.

VINCE: Her şey. Sadece elektronik şeyler değil.

ADAMUS: Ben senden bunu hissetmeni istiyorum - "Şeyler her zamanki gibi işlemiyor" - bu bir nimet.

VINCE: Şey, işitme cihazımı ve gözlüklerimi unutunca öyle gelmiyor. (gülerler)

ADAMUS: İnsanlara bunlar berbat gelebilir ama bu bir nimet. Biz buna değineceğiz...

VINCE: Peki, bunu bekleyeceğim .

ADAMUS: Tamam, güzel. Sorum bu kadar.

VINCE: Ben izin vereceğim.

ADAMUS: Sorum bu kadar. Güzel. Teşekkür ederim.

LINDA: Teşekkür ederim.

ADAMUS: Geçen ay nasıl geçti?

ALAIN: Bir şeyleri yanlış yapıyor olmalıyım. (Adamus kıkırdar) Bana hem keyifli hem kafa karıştırıcı geldi.

ADAMUS: Ah, ilginç.

ALAIN: Aynı anda değil ama.

ADAMUS: Aynı anda değil. Daha çok keyif verici mi yokda kafa karıştırıcı mı peki?

ALAIN: Oldukça hızlı bir şekilde ileri geri gidiyor o yüzden emin değilim.

ADAMUS: Bir taraftan ötekine geçmek seni kızdırıyor mu?

ALAIN: Aslında bu iyi bir deneyim çünkü keyifli olanı deneyimliyorsun.

ADAMUS: Ah ah.

ALAIN: Öyle kalamamak çok kötü ve kafa karıştıran kısmı da bu zaten.

ADAMUS: Bu ileri geri gitmelerin neden kaynaklandığını düşünüyorsun? Bunlar neden oluyor sanıyorsun?

ALAIN: Daha şüphe var herhalde.

ADAMUS: Eh, biraz, evet. Biraz var.

ALAIN: Kitle bilincine çok fazla bağlanıyorum.

ADAMUS: Biraz. Bunlar bir dereceye kadar öyle ama bunlardan bile daha ağır basan bir şey var.

ALAIN: Bunlar en fazla olanlar.

ADAMUS: Bunlar en fazla olanlar. Peki şey nasıl - ben bu günü Üstat ve insana ayırdığımızı söyledim - Üstadın bilgelikle içeri girmesi nasıl oluyor? İnsan onu insanlaştırmaya çalışıyor ve bu nedenle acı dolu günler geçiriyorsun. İnsan ne olduğunu çözmeye çalışmayı bıraktığında, insan hiçbir şeyin alışık olunduğu gibi olmadığını fark ettiğinde ve her şey alt üst olmuş gibi gözüktüğünde; insan lanet olası olanlar konusunda büyük vizyonu fark ettiğinde, senin her şeyi değiştirdiğini fark ettiğinde aniden, "Ah! Tamam. Bu sadece bu işin bir parçası." dersin. O nedenle günler sen sadece öyle olmasına izin verdiğinde keyifli geçer. Sen günlerini eğer direnç gösterirsen, insanlaştırmaya çalışırsan acı içinde geçirirsin.

ALAIN: Evet, ben sözcükler yokken keyifli günler veya saatler, dakikalar geçiriyorum.

ADAMUS: Sözcükler yok.

ALAIN: Çünkü bir açıklama yok.

ADAMUS: Evet. Evet.

ALAIN: Öyle oluyor. Ve sonra hiçbir şey işlemediğinde kafa karışıyor, yön şaşıyor.

ADAMUS: Evet.

ALAIN: Haberler korkunç ve sen bu tecavüzlerin içinde izin vermeye çalışıyorsun.

ADAMUS: Mm hımm. Bu gerçekten zor.

ALAIN: Bu çok zor.

ADAMUS: Evet.

ALAIN: Ve sözcükler zihnine giriyor ve bu çok acı veriyor.

ADAMUS: Peki ya sana birkaç yılın daha böyle geçeceğini söylesem ne düşünürdün?

ALAIN: Harika!

ADAMUS: Evet.

ALAIN: Soru şu, bunlar iki yıldan fazla mı sürecek?

ADAMUS: Doğru. Şey, benim söylediğim şey şu sen bunların ortasında... biliyorsun, insan ve Üstat var ve gerçekte rezonans yok. Seslerin çok iyi akord olmaması gibi. Üstat bunu yapıyor diye değil ama insan rezonansa girmiyor ve bunun üstesinden gelemiyor. Sen her ne kadar, "Ah, ben değişmek istiyorum" desen de sen değişimin geldiği o dakikada her şey ile uyumunu yitiriyorsun ve sonra da, "Ah, korkunç bir gün, bütün aletler kırılıyor ve hiçbir şey yolunda gitmiyor" diyorsun ama diğer bir günde de kelebekler ve tek boynuzlu atlar oluyor. Evet. Ve bu şu anda hayatın bir gerçeği. Sen bunu bir kez anladığında şöyle diyeceksin, "Peki, hepsi bu. Biz büyük bir değişim geçiriyoruz ve bunun mekanik, biyolojik, zihinsel olarak biraz etkileyen yanları var." O zaman üstesinden gelmek kolay olur. Evet.

ALAIN: Düşünmeyi bırak.

ADAMUS: Düşünmeyi bırak ve bunu yapmak zordur. İnsan, "Tamam, benim düşünmeyi bırakmak konusunda düşünmem gerek" der. (bazı kıkırdamalar) Bunu yapamıyorsan uzun bir yürüyüşe çık. Şarkı söyle. Yemek yap. Bir şey yap.

ALAIN: Ah, hayır. Bunu istemezsin. (kahkahalar)

ADAMUS: Şarkı söylemeni ya da yemek yapmanı mı?

ALAIN: İkisini de. Her ikisini de.

ADAMUS: Her ikisini de!

ALAIN: Ben yürüyüşe çıkacağım! (Adamus kıkırdar)

ADAMUS: Senin birkaç kez şarkı söylediğini duydum.

ALAIN: Ahh.

ADAMUS: Haklısın. (kahkahalar artar)

ALAIN: Teşekkür ederim.

ADAMUS: Sen kendine başka bir iş bul. Teşekkür ederim. Burada yapabileceğin beş tane seçim var. Ne diyorsun?

LULU: Hepsi aynı anda.

ADAMUS: Hepsi aynı anda.

LULU: Önümde kimin olduğuna bağlı. (kadın kıkırdar)

ADAMUS: Evet. Evet. Hepsi aynı anda ve bu sana uyar çünkü şimdi böyle oluyor.

LULU: Ben nefes alıyorum.

ADAMUS: Sen biliyorsun ve ben de biliyorum ki sen her şeyin güzel ve keyifli olmasını istiyorsun ama sen muazzam bir değişimden geçiyorsun ve sen bunların hepsini aynı anda bulacaksın. Kesinlikle.

LULU: Evet.

ADAMUS: Evet. Güzel. Bir tane daha çünkü sanırım asıl noktaya geliyoruz. Sanırım siz burada olan her şeyi gerçekten anlıyorsunuz. Evet.

ŞAMBRA 2 (kadın): Merhaba.

ADAMUS: Merhaba. Benimle fotoğraf çekmek ister misin?

ŞAMBRA 2: Kesinlikle. (kadın kıkırdar, izleyenler "Aaaaa!" derler)

ADAMUS: Peki, güzel. Gel. (fotoğraf için poz verirler) Güzel. (ikisi kıkırdar) Teşekkür ederim.

ŞAMBRA 2: Rica ederim.

ADAMUS: Bunu da hallettiğimize göre.

ŞAMBRA 2: Evet. (kıkırdar)

ADAMUS: O zaman hangisi?

ŞAMBRA 2: Şey, "Diğeri" diyorum. Ben bu sadece izin verme ve bana hizmet etmeyen şeyleri salıverme kararını geçenlerde verdim. Ve ben böylece yeniden...

ADAMUS: Eğlenceli değil mi bu?

ŞAMBRA 2: Evet! Bu korkunç ve heyecanlandırıcı ve canlandırıcı ve ben evrenin beni çok heyecanlandırıcı bir şeye doğru ittiğini hissediyorum! Ve ben sadece ruhumun en yüksek amacı dahilinde yürümek ve tamamen etkin olmak ve burada yaptığım şeyi yapmak istediğime dair henüz bir karar aldım!

ADAMUS: Doğru.

ŞAMBRA 2: (çok canlı bir şekilde) Ve tabii ailemden, herkesten gelen hep o sesler var. İşimden istifa ettim. Hareket edeceğim, yolculuğa çıkacağım. Ben sadece bunu yapıyorum ve bu çok heyecanlandırıcı!!

ADAMUS: Çok heyecanlandırıcı!

ŞAMBRA 2: Bu hairka! Değişim oluyor!!

ADAMUS: Ve yarın da şöyle hissedeceksin, "Çok çılgınım. Ben ne yapıyorum?"

ŞAMBRA 2: Evet. (bazı kıkırdamalar)

ADAMUS: "Hadi be. İhtiyacım var." Bilirsin işte, evet. "Kendimi gömmem gerek."

ŞAMBRA 2: Dolunayda ağladım. Güzel ağladım. İyi hissettim.

ADAMUS: Evet, biraz ağladın. (kadın kıkırdar) Evet, evet. Evet.

ŞAMBRA 2: Evet. İşte ben tanrısal olanla birlikte her şeyin tadını çıkarmaya ve şarkı söylemeye ve bütün yaptıklarımı yapmaya devam ettim. Yani...

ADAMUS: Güzel. Olağanüstü. Sen o zaman örneğin Nikola Tesla'nın sahip olduğu vizyondan dolayı herkesin ona deli, sadece bir hayalci, ne dediğini bilmez demesinin nasıl bir şey olduğunu hayal edebilir misin? Onun aklanması 100 yıl - veya daha az 75 yıl - aldı. Ama sen onun neler yaşadığını hayal edebilir misin? O, gördü, o, biliyordu ama herkes onun deli olduğunu ve bunlara inanmaya başladığını söyledi. Ama onun içinde yine de o tutku vardı.

Ve ben Tesla'yı ve hatta Musk'ı bile örnek olarak vermeyi seviyorum çünkü onlar sizin geçtiğiniz şeylerden geçtiler ama onlar mucitler olarak bunu başka yollarla - mekanik - yapıyorlardı, siz bunu enerji ve bilinç ile yapıyorsunuz onun için biraz farklı ama senaryo aynı. Siz bu yaşama çok özel bir şey için geldiniz. Siz, "Beni hiçbir şey durduramaz." dediniz ama sonra kitle bilinci ve şüphe ve zihin ve her şeye girdiniz, şey, bu birçok zorluk yarattı.

Benim bugün yapmak istediğim şey normalde yaptığımızdan biraz daha farklı, slaytlarım var ki normalde onladan pek hazetmem - ben geldiğimiz yere kadarını biraz özetlemek istiyorum. Evet sahneye çıkabilirsem eğer. Geldiğimiz yere kadar.

Siz bunların hepsini biliyorsunuz. Biz bunları daha önce konuştuk, fazla yeni bir şey yok fakat bu enerjileri şimdi gerçekten topraklamak için benimle olun, onlar dışarıda bir yerlerde değiller, onlar sizin hayatınızdalar ve onlar Üstat ve insan bir araya gelirken dengelemeye yardım ediyorlar.

O zaman hadi başlayalım.

Biz Neredeyiz?

Derin bir nefes alın. Işıkları - ah, izleyicilerin ışıkları kısılmış. Ah! Ben Cauldre'nin bu süslü cihazını kullanacağım. (salaytları ilerleten kumanda)

Biz neredeyiz? Güzel soru.

Arada sırada şimdi olduğu gibi bir ara vermeye ihtiyacınız var - Tobias bunu sizinle arada sırada yapardı, o, bunu Melekler Zirvesi ya da Dinlenme Yeri diye adlandırırdı çünkü son soruda hissettiğinizi belirttiğiniz gibi enerjiler her yerde. Geçen ay ya da son iki aydır benim gerçekten hissettiğim şey, sizin bir ona bir ötekine, "Keyifli"den, "Ben bununla artık başa çıkamam"a atlamanız, bazı sabahlar uyanıp bunu yapmaya devam edip etmeyeceğinizi bilmemeniz, sonra da sadece İzin verdiğiniz günler yaşamanız çünkü başka bir şeyiniz yok. Bu kadar. Harika günler ve sonra izin veriyorsunuz, güzel bir İzin Verme günü geçiriyorsunuz ve ertesi gün ne yapıyorsunuz? Kalkıyorsunuz, yataktan çıkıyorsunuz ve bütün bunları yeniden insanlaştırmaya çalışıyorsunuz ve...

SART: Kenefe. (kahkahalar)

ADAMUS: (kıkırdar) Evet, Sart'ın kolay anlaşılabilir bir şekilde dediği gibi "kenefe". Evet, kenefe.

Siz bir anlığına durup bunların oldukça doğal olduğunu anlayın. Bunlar oldukça doğal. Siz nelerden geçtiğinizi gözönüne aldığınız zaman aynı anda çoklu düzeylerde iş gördüğünüzü anlarsınız; siz insansınız, siz Üstatsınız, siz çok boyutlusunuz; siz şimdi devamlı o tuhaf rüyaları görüyorsunuz, bunlar sizin bulunduğunuz yerle alakalı olmalı. Doğrusu siz bu konuda zamanın biraz ilerisindesiniz. Şey, oldukça ilerisinde ama Farkındalığın belirtileri var. Bu aslında iyi haber.

Eğer hepiniz bana, "Hayat gerçekten güzel, her şey yolunda, işimi seviyorum, ailemle mutluyum, eve her gün 5:30'da gidiyorum, akşam yemeği yiyorum ve televizyon izliyorum ve hayat güzel." deseydiniz ben giderdim. (kahkahalar) Ayrılırdım. Hayır çünkü bu sizin hala donuk olduğunuzu gösterirdi. Bilincin olmadığını gösterirdi. Siz çok fazla kitle bilincinde olmuş olurdunuz ve ben bile sizi oradan çekemezdim. Ama sizin, "Bir gün iyi, ertesi gün bok gibi ve her türlü geçen günler yaşıyorum ve ben artık anlayamıyorum. Ben neler olduğunu bile bilmiyorum." demeniz gerçekten iyi. Bu sizin için sorun olmayabilir mi? Peki, güzel.

Biz neredeyiz? Burada küçük bir grup insan var, çok küçük! Biliyorsunuz materyallerimizi aralıklarla, çok aralıklarla okuyan, dinleyen çok insan var ama gerçekten de çok harika bir çekirdek grup var - eh bunu rakamla belirteyim mi? Bizim çalıştığımız, farkındalıklarına gerçekten adanmış - Kırmızı Çember'e ya da bunun gibi bir şeye değil ama kendi farkındalıklarına adanmış- on iki, on üç bin kişilik çekirdek bir grup var. Bu gerçekten az yani gezegende ne kadar insan yaşadığını düşününce öyle. Yani bu çok küçük sayıda bir insan grubu gezegene yeni bir bilinç düzeyi getiriyor demektir. Bu büyük bir görev. Bu büyük bir görev.

İzin Vermek

Tesla elektiriği, alternatif akımı getirmeye çalışıyordu ve sonra sınırsız enerjiyi getirmeye çalıştı ve Musk gerçekten ileri bir yolculuğu ve enerji kullanımını getiriyor. Siz bilinç getiriyorsunuz. Sizin hakkınızda asla bir kitap yazılmayacak. Siz asla kapak olmayacaksınız - artık dergi var mı? - asla Rolling Stone'a kapak olmayacaksınız. (kahkahalar) Ama sizin yaptığınız şey basitçe şaşırtıcı bir şey. Ben size bunu anlatırken bazen bunun size aşırı gelip gelmediğini merak ediyorum. "Ben mi? Bu küçük yaşlı mı gezegene tüm bunları getiriyor?" diyorsunuz ama cevap evettir. Birinin yapması gerekiyordu. (bazı kıkırdamalar)

Siz özgür enerji bedeninizin girmesine izin veriyor, atalardan kalma DNA'nızın ötesine geçiyorsunuz. Milyonlarca yıldır bu atalardan kalma DNA şeyi var. Siz şu anda onu burada tek bir yaşamda değiştirmeye çalışıyorsunuz. Bu arada o ışık beden olarak da biliniyor. Ben o terimi pek sevmiyorum çünkü herkesin gözünde onların parladığı ve bilmem ne olduğu o tüy gibi yumuşak görüntü beliriyor. Sizin yine biyolojiniz olacak ama o sizin olacak ve enerjiyi daha verimli kullanacak ama siz ışık beden gibi mutlaka parlayacaksınız diye birşey yok.

Ben onu özgür enerji bedeni diye adlandırmayı seviyorum. Onun başka bir enerjiye ihtiyacı yok. O kimsenin değil. O, DNA'ya ya da herhangi bir şeye bağlı değil. O, sizin. Yani bunu yapan sizsiniz ve siz arada bir, "Ah. Gerçekten zor bir gün geçirdim. Bedenim ağrıyor." diye ağlıyorsunuz. Evet! Tamam. Siz büyük bir görev üstlendiniz. Umursamaz gözükmek için demiyorum ama zaman zaman öyle oluyor.

Siz aynı zamanda bilişinize izin veriyorsunuz. Siz bazen beyne gittiğinizde orada sıkışıp kalıyorsunuz. Enerji beyinde sıkışıyor; beyin onu aşağıya bedeninize itiyor. Gerçekten basit. Tesla ve Elon Musk gibi ötesine geçin, onlar vizyon görüyordu ve ben göz vizyonundan bahsetmiyorum; onlar büyük resmi gördüler, gnostu, bilişi. Sizin insan beyninizden çok, çok uzun zaman önce gnostunuz vardı. Ben ona atalardan kalma beyin diyorum. Sizin gnostunuz vardı ve sonra beyin geldi ve sanki yönetimi ele aldı. Biz gnosta geri döneceğiz ama bu seferki alışkın olduğunuzdan çok daha dolu ve bu gezegenin havasına alıştırılmış olacak.

Demek neden bu kafa karıştıran günleri yaşadığınızı merak ediyorsunuz. Sizin bedeniniz ve zihniniz değişiyor ve siz aynı zamanda bir misafiri gelip sizinle yaşaması için - Üstadınızı - davet ediyorsunuz. Şimdi, Üstat enerji tüketmez veya yer kaplamaz ya da bunun gibi bir şey yapmaz, biraz şaraptan, biraz burbondan çalar ama o kadar (bazı kahkahalar) ama siz Üstadı insan bedeninize davet ediyorsunuz. Bu, kendi içinde yerine getirilmesi yaşamlar alan devasa bir görev. Siz saf enerjiyi içeri getiriyorsunuz ve bu bilgelik denilen şey hayatınıza giriyor. O, insanı tam berbat edecek. İnsanı karma karışık edecek çünkü insan hala kendini biraz daha iyi hissetmeye, biraz daha seksi, biraz daha zengin olmaya çalışıyor. Bunlar pencerenin dışında kaldı. Hepsi gitti. Bunlar uygun değil. Oynadığımız oyunun bir parçası bile değiller. Siz bunların hepsini yapıyorsunuz ve sonra da, "Neden, ah, benim neden bazen belim ağrıyor ve neden düşük enerjili bir gün geçirdim." diye merak ediyorsunuz. Şey, tabii! Şimdiye kadar ölmüş olmalıydınız. (kahkahalar daha da artar ve bazıları alkışlar) Ciddiydim aslında. Gerçekten ciddiydim.

Evde iyi kahve yok mu? Ben ayda bir kez ziyarete geliyorum ve olması gerektiği gibi bir kahve içemiyorum. Şu en azından sıcak falan gelse? Bu nasıl, ah.

LİNDA: Nasıl bir şey istemiştin?

ADAMUS: Ah, eh, sıcak kahve gibi bir şey. Bu...ıyy.

Enerjiyle Olan İlişkinin Değişmesi

O halde sıradaki. Bu gerçekten önemli. Bizim şu anda, şu anda yaptığımız şey, enerjiyle olan ilişkiyi değiştirmek. Bu bir tür fizik ama sizin bir mühendis ya da bir fizikçi olmanız gerekmez. Anlamanız gereken şey sadece bilincin, enerjinin var olduğudur. Bilinç enerjiyi çeşitli yollarla hizmet etmesi için içeri getirir. O kadar. Bu Adamus 101 ve 901 fiziği.

Biz enerji ile ilişkimizi değiştiriyoruz, size gelme şeklini değiştiriyoruz. Siz uzun bir zaman enerjiye hizmet ettiniz. Siz gerçekten uzun bir süre köle oldunuz - bedeninizin ve zihninizin kölesi. Siz çıkmaza girdiniz. Biz son Ahmyo Tatil'de çok müthiş zaman geçirdik. Orada bir değişim meydana geldi, sadece orada bulunan insanlar için değil ama Şambra için. Biz şu anda ilişkiyi, enerji dinamiklerini değiştirdiğimiz bir noktadayız ve enerji yaratımı ifade eden şeydir.

İşte şimdi yaptığımız şey, "Bekle bir dakika. Ben uzay ve zamanın içinde değilim, onlar benim içimde. Ben enerji elde etmek için dışarı çıkmam, o benim hayatıma akar." demek. Bu çok büyük bir değişim ve beraberinde çok büyük şüpheler getirecek ve siz kendinizi aldatmak isteyeceksiniz. Siz, "Şey, tamam ben burada Adamus'ın programını izleyeceğim - her şey bana gelir, o bana gelir ama ben sadece her ihtimale karşı yine de bir şeylere tutunurum ve ben yine enerji için çok çalışırım ve ben yine mücadele ederim." diyeceksiniz. Tesla bunu yapmazdı! Musk bunu yapmazdı! Sanmam. Elon, yapar mıydın? (kameranın içine bakar; bazı kıkırdamalar) Bunu izlemek için geç vakitlere kadar ayakta durduğun için teşekkürler...bir hafta içinde falan. Falan. (Adamus kıkırdar) Biliyorum.

İşte sevgili Şambra şimdi benim dikkatim dağıldı. (kıkırdamalar artar) Ah! Biz yolu tamamen değiştiriyoruz, siz enerjinin sizin için çalışmasına izin veriyorsunuz. Bu büyük bir değişim ve sizin kafanız gerçekten karışacak, Vince, hayatında olanlar ile ilgili kafanız karışacak, zihinsel olarak kafanız karışacak. O zaman derin bir nefes alırsınız ve neler olduğunu anlarsınız ve enerjinin size hizmet etmesine izin verirsiniz. (Linda ona kupasını geri verir) Teşekkür ederim.

LINDA: Sen bir çikolatalı Scout chocolate Thin Mint mi istemiştin?

ADAMUS: Girl Scout içeceğimi sanmıyorum ama çay isteyebilirim.

LINDA: Hım.

ADAMUS: (kahvesinden yudum alır) Evde çay var mı?

LINDA: Hangi çeşit olsun?

ADAMUS: Bitkisel bir şey, karışım. Bilmiyorum. Bu kahvenin dışında bir şey. Iyy. Sıcak çay. Limon. Limon çayı. Nerede kalmıştım? Peki.

Siz enerji ile ilişkinizi değiştiriyorsunuz. Bu muzzam bir şey ve şu şekilde imgeleyin. Peki işte buradasın Eski Enerji, yerlerde emekliyorsun, o tepeye emekliyorsun, asla sonu gelmeyen tepeye. Emekliyorsun. Hava sıcak ve kuru ve sen ölüyorsun ve herkes seni tekmeliyor. Daha önce böyleydi. Şimdi derin bir nefes alıyorsunuz ve tropikal bir cennettesiniz - Villa Ahmyo - ve tüm enerji size geliyor. O basitçe orada. O basitçe orada. Öncesinde ya da sonrasında değil, o basitçe doğru zamanda ve doğru miktarda burada. O sizin tarafınızdan, sizin için tasarlandı ve şimdi burada. Sizin bu yaşamda yaptığınız şey bu ve enerjiyle ilişkimizi değiştirmek şu anda yaptığımız işin temel noktası.

Kitle Bilincini Salıvermek

Siz aynı zamanda kitle bilincinin kütle çekimini salıveriyorsunuz. O bir, ben ona kaltak diyeceğim. Kitle bilinci katran gibi, tutkal gibi. O bir yük ve ağırlık ve o sizi içine çeker. Biz kitle bilincini ilk kez Ahmyo Tatil'de harika bir şekilde salıverdik, bir test gibi ve gerçekten iyi oldu.

Siz şimdi onun bazı etkilerini hissedeceksiniz. O geri gelip sizi yakalamaya çalışacak ama biz şöyle yapacağız (Adamus iki orta parmağını çıkarır)... kitle bilincine. (izleyiciler, "Huu!" diye bağırır ve tezahürat ederler) Eeh, ona sadece orta parmağını çıkarırsın! (orta parmaklar) Evet, şöyle (parmağını ağzına sokup çıkarır) ve sonra. (orta parmaklar) (kahkahalar) Ben şeyleri basit tutmaya ve çok fazla sözcüklere yer vermemeye çalışıyorum ama biliyorsunuz zaman geldi. "Kitle bilinci sen güzelsin ama sen o taraftasın. Ben artık senin esirin değilim." (birisi, "Evet!" der) Artık senin esirin değilim. (kadın yine Evet!" der) Yeter, yeter. (izleyenler alkışlarlar ve ıslık çalarlar ve bazıları "Yeter" diye bağırır. Kendimi pazar günü bir kilisede bir rahip gibi hissediyorum. (kahkahalar) Koro nerede, ona ihtiyacın varken koro nerede?! (birisi "Bana amin de" der) Amin! Amin! (izleyiciler "Huu" diye bağırırlar ve yoğun kahkaha ve o yeniden, "Amin!" diye bağırır)

Yani bu önemli ve çok zor ve siz bazı günler kitle bilinci yüzünden bitkin de düşeceksiniz. O bir kütle çekimi.

Şimdi, tamam, biraz sabredin. Keşke çayım gelmiş olsaydı. Yani Tesla, Musk ile çalışıyor. Tesla'nın arkadaşı Mark Twain ve onlar çeşitli yollarla iletişim kuruyorlar.

Tesla şimdi Kırmızı Çember ile ilgileniyor, bunun nedeni benim onun hakkında konuşmam değil onun büyülenmiş olması - o, enerji alanında bir yenilikçi ve o bu meydana gelmekte olan yeni enerji değişikliğine hayran olmuş. O aslında sizin enerji ile kişisel ilişkinizi değiştirebileceğinizi hiç anlamadı. Bu onun hiç aklına gelmedi. o... (Linda ona çay getirir) Ahhh, işte geldi. Teşekkür ederim. Bu kadar seçici olmaktan gerçekten nefret ediyorum.

LINDA: Evet, doğru.

ADAMUS: Ama sen gitmeden bırak bir tadına bakayım. (çayından yudum alırken bazı kıkırdamalar) Eh, güzel. Güzel. (izleyiciler, "Oley" diye bağırır ve bazıları alkışlar; Linda ona yeniden kurabiye ikram eder) Eh, hayır. Onları dağıt. Lütfen. Lütfen.

Yani şimdi ilgili bir Tesla var. O ve ben bazı güzel konuşmalar yaptık. O, Kırmızı Çember'e sizin saçma spriritüel şeyleriniz için ilgi duymuyor, bunu hala yapmıyor. Ama şöyle diyor, "Tamam, burada fiziğe, enerjinin gerçek fiziğine gerçekten derinlemesine giren birileri var, bu konu onu daima büyülemiştir. Yani bu onun için ilgi duymaktan daha fazlası demek ve o şimdi başka bir varlıkla birlikte kitle bilincini salıvermeye gerçekten yardımcı olan bir iletişim yazılımı üzerinde çalışıyor - bu gerçekte bir yazılım değil, sadece bir iletişim kalıbı. Bu bir frekans.

Şimdi, onun çalıştığı kişi - bu size sürpriz olmayacak - bizim sevgili John Kuderkamız, kesinlikle. (izleyenler tezahürat yapıp alkışlarlar) Kesinlikle. Yani onlar... siz ikisini görmelisiniz. Ah. (bazı kıkırdamalar) Onlar bunun nasıl - onlar bu kelimeden hoşlanmasalar da ben onu frekans diye adlandırmak durumundayım - onlar bu iletişimin nasıl geliştirileceği üzerinde çalışıyorlar. Ve ben daha önce enerjiden önce sadece iletişim olduğunu söylemiştim. Hepsi bu kadar. Birinin gerçekten kitle bilincini salıvermesine gerçekten yardımcı olan incelikli bir iletişim nasıl geliştirilir? Ve kitle bilincini salıvermekle ilgili başlayan iş muhtemelen eski hipnotik programlar ve bunun gibi şeylere kadar genişleyebilir.Ama Nikola ve John bunun üzerinde çalışıyorlar. Ve onların kendilerine ait bir laboratuvarları var, ben öyle adlandırıyorum. Yani aslında fiziksel araçları var, bir nevi fiziksel araçları. Onlar gecelerini ve gündüzlerini böyle geçiriyorlar. Ben onlar bunu tartışmaya ne zaman hazır olurlar bilmiyorum ama sizi bundan haberdar edeceğim. (birisi "Vay" der) Evet, evet. (birisi "Huu!" diye bağırır ve alkışlar artar) Yani evet. Slaytlardan hoşlanırsınız sanıyorum.

Yeter

O nedenle ben nereye gidersek gidelim ne yaparsak yapalım yeter diyorum. Siz basitçe eski savaşları, eski davalarınızı aşmalısınız. Onlar anlamsız. Gerçekten öyleler. Bu İsis için savaşmak da olsa, ormanlar için savaşmak da olsa artık sizin savaşınız değil. Değil. Siz bunun çok ötesine geçtiniz. Siz mezun oldunuz. Bunu yapan başkaları var. Sizin geçmişte yaptığınız işler yok olmayacak, kaybolmayacak. Başkaları var. Sizin onlara yer açmak için yoldan çekilmeniz gerekiyor ki onlar da kendi evrimlerini, kendi genişlemelerini gerçekleştirsinler. Siz şimdi farklı bir yerdesiniz. Siz bilincin Teslalarısınız. Ben o nedenle "Yeter!" diyorum. İlerleyebilmemiz için bizim bu konuyu aşmamız gerekiyor.

Siz bunların hepsini insanlık yeni evrimini geçirirken yapıyorsunuz. Siz insan biyolojisinde ve zihinde meydana gelen değişiklikler konusunda sadece benden değil başkalarından da çok şey duyacaksınız. İnsanlar milyonlarca yıldır ortalıktalar. Pek fazla değişmediler. Şu anda çok hızlı bir şekilde değişiyorlar, bu, o kadar hızlı ki iş daha önce anlattığım yapay zeka ve nano teknolojiye kadar geldi.

Bunların hepsi benim öngördüğüm ve çok yakında yazılacak olan - Makinelerin Zamanı - adlı kitapta yer alıyor, insanlığın gittiği yön ve kitle bilinci ve onun sizi içine çekmeye çalışması ve bizim başka bir yöne gitmemize izin vermemiz. Kötü ve iyi günler yaşanmasına şaşırmamak lazım. Sizin bedeninizin, sizin zihninizin, her şeyin, sizin rüyalarınızın alt üst olmuş gibi gözükmesine şaşırmamak gerek ve bu sizin tam da bulunmanız gereken nokta.

Ataların Kökenleri & Basitlik

Bu bizim burada birlikte yaptığımız yepyeni bir şey değil. Bunun kökeni yıllar öncesine dayanıyor ve bu iyi bir şey çünkü siz böylece bizim konuştuğumuz şeye, bizim anlaştığımız konuya, bizim Üstat için tohumlarını, tanrısallık tohumlarını ektiğimiz Atlantis'teki Tien Tapınakları'ndaki hayale ve bizim Gizem Okulları'nda yaptığımız işe dönmeye devam etmiş oluyorsunuz. O nedenle bunlar yepyeni konular değil. Bu bir biliş gerektiri ve siz kendinize devamlı, "Ben doğrusunu mu yapıyorum. Ben hedefime doğru mu gidiyorum?" diye soruyorsunuz. Bunu bir anlığına hissedin. En büyük sorun sizin tüm o şüpheleriniz.

Onlar nasıl aşılır? Şey, oldukça basit bir şekilde. Her şeyden önce yaptığımız şeyi anlayın ve biz bugün bu nedenle bu konuyu konuşuyoruz. Siz bir anlayışa, zihinsel bir anlayışa sahip olunca her şey çok daha kolay olur. Zihin karışınca ve siz net bir resme sahip olmadığınızda gerçekten zora girersiniz. Sonra doğal olana, her ne olursa olsun gelene izin verin.

Ve tabii bu hiç korkaklara göre bir şey değil. Ben sizin şimdiye kadar ölmüş olmanız gerektiğini söylerken yarı ciddiydim. Bunlar metafizikle öylesine uğraşanlara göre şeyler değil. Bunlar Yeni Çağ aktivizmleri ile dünyayı kurtarmaya çalışanlara göre şeyler değil. Bunlar sadece gemilerine açılan delikleri onarmaya ihtiyaçları olanlara göre şeyler değil. Bunlar mutlak olarak adanmış olanlar için, bu onlar için en önemli şey, bunlar onu gerçekleştirmeden bu yaşamın sona ermesine izin vermeyenler için. Bunlar, "Şey, belki bir sonraki yaşamda, belki başka bir yaşamda." diye düşünenler için değil. Basitçe öyle değil. Bu onlara çok aşırı. Biliyorsunuz, ben sizin o zor günlerden birinden geçerken, özellikle zihinde yönelim bozukluğu olduğunda bazen sızlandığınızı biliyorum ama siz gerçekten neler yaşadığınızı idrak edin. Her şeyi gözönünde bulundurunca küçük şeyler bunlar. Her şeyi düşününce.

Ama bunlar amatörler için değil. Bunu hobi için yapanlara burada yer yok ve ben en baştan itibaren onları çıkarmaya çalıştım. Ben her şeyi yaptım. Ben iğrençleştim. Eh, ben bunu bir şekilde yapacaktım (bazı kıkırdamalar) ama ben şunları diyebilmek için her şeyi yaptım, "Burası hobi için gelenlere göre bir yer değil çünkü ben enerji ve bilinç ile ilişkilerini gerçekten değiştirmek isteyenler için buradaki enerjinin berrak olmasını istiyorum."

Etkiler

Sizin bedeninizde işte böyle yoğun değişimler var, düşüncenizde çözülme var, siz delireceğinizi sanıyorsunuz. Ah, bunlar en kötüleri. Düşünmeyi bile beceremediğiniz o uzun geceler. Yani siz düşünceyi durduramıyorsunuz ama net bir şekilde de düşünemiyorsunuz demek istiyorum. Bunlar en kötüleri. Siz arkadaşlarınızla, ailenizle, eski karmik bağlantılarınızla çözülme yaşıyorsunuz ve sizi devamlı siken, enerjinizi çalan ailenizi terkediyorsunuz diye tarikata girmekle suçlanıyorsunuz ve sonra biliyorsunuz işte siz, “Yeter. Artık o eski karmaya yeter.” dediğiniz için sizde yanlış giden bir şeyler olmuş oluyor.

Bunların çoğu iyi ilişkiler değiller. Gerçekten iyi değiller ve siz bunu biliyorsunuz ama sanki geçmişte onlara yakalanmış gibisiniz. Birçoğunuz bu tip şeyleri salıverdi, onlar gerçekten size iyi gelmiyordu. Siz aile ve eski arkadaşlar ve eşler ve bunun gibi şeylerle ilgili kalıpları tamamen değiştirirken sadece kendinizi değil diğer kişiyi de özgür bırakıyorsunuz ki sonra eski insan karmasına karşı eski insan karması yerine ruh ruha olabilesiniz. Siz kendinizi özgür rakıyorsunuz.

Meydan Okumalar

Yani bunların hiçbiri kolay değil. Siz birçok zorlukla karşılaşıyorsunuz ama bir açıdan da siz bu zorluklarla karşılaşmadan önce bu çok azdı. Bazı günler meydan okumaların başa çıkılmaz olduğunu ben biliyorum ama yine de öyle değiller. Hadi buna bir bakalım.

Eski programlama ve hipnoz ve kitle bilincinin neden olduğu şüphenin şu anda size en çok meydan okuyan şey olduğunu söyleyebilirim. Ve işte bu nedenle Nikola ve John saatleri olmamasına ragmen tam saat çalışıyorlar, onlar çalışıyorlar çünkü o eski hipnozun ve kitle bilincinin şüphe yarattığını anlıyorlar ve şüphe sizi kesinlikle tüketecektir.

Ama söyledğim gibi Tesla ve Musk’ın çok şüpheleri vardı ama onlar bunu kabul ettiler. Onlar, “Bu bir şüphe.” diyorlar. Onlar o zihinsel konuşmayı kabul ediyorlar ve “Bu şüphe ve ben bir parça şüphe duymayacağım. Yeter.” diyorlar. Evet, şüphe size bağıracaktır, “Evet ama sen…” her neyse. Siz, “Yeter. Ben kendi vizyonuma, bilişime gireceğim ve şüphelerin ötesine geçeceğim.” deyin. Şüpheler şu anda size en çok meydan okuyan şeyler.

Sonra sabırsızlık. Sizin benimle kurduğunuz gece iletişimlerinde muhtemelen en çok duyduğum şey, “Ne zaman olacak? Nasıl olur da hala burada olmaz?” Ve siz benim buna yönelik cevabımı biliyorsunuz. (birisi, “Sadece izin ver” der) Sadece izin ver, “Ve.” Ben size, “Aslında zaten oldu. Siz neden bahsediyorsunuz? dedim. “Ehhh ama olma-…” (ağlamaklı bir sesle ve izleyiciler gülerler) Zaten oldu. “Evet, ama, ama biliyorsun işte, bana olmadı, başkasına oldu.” ama işte siz bir gün fark edeceksiniz, siz bir gün aniden farkına varacaksınız ve şöyle diyeceksiniz, “Tanrım bu çok kolay. Bu zaten oldu. Yapmam gereken tek şey onunla karşılaşmakmış. Yapmam gereken tek şey buymuş. Bunu bana neden söylemedin Adamus?” (Adamus yeniden kötü bir bakış atar; kahkahalar) Çay için teşekkürler Linda.

Sabırsızlık, “Neden bu kadar uzun sürüyor?” Bildiğiniz gibi bir sürü enerjisel ayarlamalar oluyor – bedensel, zihinsel, her konuda. Hepsi aynı anda olmuş olsaydı siz burada olamazdınız. Sizin bedeniniz tarih olurdu – siz nasıl diyorsunuz – kendiliğinden yanardı – pafff! siz buranın dışında olurdunuz. Gideceğiniz yer kötü bir yer olmazdı ama siz kalmak yönünde bir seçim yaptınız o nedenle değişimin birçok düzeyde meydana gelen birçok, birçok, birçok, birçok katmanı var ve ben günlerin gerçekten zor geçtiğini biliyorum. Güzel, sıcak bir banyo yapın, gerçekten. Deniz tuzu. Gerçekten güzel bir şarap için. Normalde içtiğiniz o ucuz olanlarından değil ama kendinize iyi bakın. Şimdi kendinize bakım yapma ve “Ben bunu yapıyorum. Ben izin veriyorum.” deme zamanı. Ama işte sabırsızlık.

Ben size yükseliş tarihinizin veya Farkındalığınızın zaten ayarlandığını söylediğimde siz belli ki o tarihi bilmek istiyorsunuz. Hayır. Kendinize şu anda yaşadıklaınızı deneyimleme izni verin. Tarih konusunda endişelenmeyin. O gün gelecek.

O halde hadi derin bir nefes alalım. Hepsi halloluyor. Kırmızı Konsey şu anda tamamen sizin patlamamanızı sağlamak için çalışmaya odaklanmış halde. (birisi, "Teşekkürler millet" der ve bazı kıkırdamalar) Teşekkürler, evet. Ne kadar hoş.

Önemli bir şey daha. Önemli bir şey düşük enerji. Bu arada siz bizim yarattığımız bu belgeye enerjinizi kattığınızda bunun sizden sonra gelenlere çok yardımı olacaktır. Bu, genel anlamda, "Tamam, farkındalığın bu aşamada" diyen yolda buldukları küçük bir kitap olacak.

O halde hadi derin bir nefes alın ve enerjinizi buna gerçekten katın. Peki, güzel.

Düşük enerji. Bu konuda çok şikayet var ve siz sık sık bunun yaşlandığınız için böyle olduğunu düşünüyorsunuz. Nedeni gerçekten bu değil. Aslında beden ilginç ve doktor ve bilim insanı olanlarınız bu konuda bana kesinlikle itiraz edecektir. Beden yaşlandıkça daha etkin hale geliyor. Beden enerji bakımından daha verimli olmak için tasarlanmıştır. Sizin çağdaş bakışınıza göre beden yaşlanıyor ve sonra hastalanıyor ve sonra yoruluyor ve sonra da ölüyor. O, aslında o şekilde tasarlanmamıştır.

Kısmen sizin tarafınızdan yaratılan bedenin orijinal tasarımına göre beden olgunlaştıkça ve deneyim kazandıkça nasıl ayarlanacağını öğreniyor. O kendini nasıl daha hızlı bir şekilde iyileştireceğini öğreniyor. O, enerjiyi nasıl daha verimli bir şekilde kullanacağını öğreniyor. O, sizin ölüm süreci dediğiniz şeyi nasıl yavaşlatacağını öğreniyor. O, kendisiyle çok daha fazla rahat etmeyi öğreniyor. Sizin buna bakışınız şöyle, sizin gençken çok enerjiniz var ve siz yaşlanıyorsunuz ve sanki her şey darmadağın oluyor. Aslında bedenin orijinal tasarımı böyle değil, hadi o zaman aslına geri dönelim. Biyolojinizin bilgeliğine dönelim. O aslında giderek daha bilge ve daha bilge olmalı, enerjiyi nasıl kullanacağını anlamalı, hizmet etmesi için ölümü kullanmamalı. Bu bizim enerji ile yapacağımız uyarlamalardan birisi. Biz başta gerçekten asla yerleştirilmemiş olan ve size hizmet etmeyen bu eski kavramlardan bazılarını atacağız.

O halde derin bir nefes alalım.

Sizin biyolojiniz, sizin normal biyolojiniz ışık bedeni getirirken bile enerjiyi çok daha verimli kullanmak konusunda bilgedir. Yaşlanmak konusunda denilenlere inanmayın. Bunlara inanmayın. İlanlar ve reklamlar ve kitle bilinci var. Bu doğru değil. Beden yaşlandıkça bilgeleşir. (izleyiciler alkışlarlar) Teşekkür ederim. Yaşlı insanlar alkışlıyorlar. (kıkırdar)

Bolluk ve Enerji

Listede sırada olana geçiyoruz ve bu beni gerçekten rahatsız ediyor. Bana sorun olan sizin sorunlarınız. Hala bolluk sorunları olanlar. Neden? Neden? Ah, bana sefil hayatınızdan bahsetmeyin. Hayır, ne zaman sorsam aynı cevabı alıyorum. Ben, “Neden hala bolluk sorununuz var?” diye sorduğumda sanki programlanmış gibi şöyle deniyor, “Çünkü ben bundan fayda sağlıyorum ve ben bir kurbanım ve kimse benden hoşlanmıyor ve erkekler ve komünistler ve hükümet ve uzaylılar bunların hepsi bir komplo.” Vay, böyle çok eğleniyor olmalısın (bazı kıkırdamalar) yani rolünü çok iyi oynuyorsun demek istiyorum. Cümbüş yapıyor olmalısın.

Burada bulunan herkes, izleyen herkes her an bolluk içinde olabilir. Ticaretten anlamanız gerekmez. Süper zeki olmanız gerekmez. Aslında aptal olabilirsiniz. Aslında bunun yardımı olur. Bolluk sadece bir enerji akışıdır ve bırakın o size hizmet etsin. O kadar. Bunun bankalarla veya kredi kartlarıyla veya yeni para biriminiz – evet Bitcoin – veya siber para birimleri ile bir alakası yok. Bunların hiçbirisi ile alakası yok. Bunların sizin lanet değer sorununuz ile alakası var. Siz enerjinin size hizmet etmesine izin verecek misiniz vermeyecek misiniz? O kadar. O kadar. Siz, “Ah, evet ama ben…” diyorsunuz. Bu değer sorununu aşın. Ya bizimle gemiye çıkıp bizimle denize açılın ya da defolup gidin. Biz ölüm ağırlığı istemiyoruz. Böyle yapmaktan nefret ediyorum – hayır etmiyorum. Aslında böyle yapmak hoşuma gidiyor. (kahkahalar)

Gittiğimiz yerde sizin bolluk yoksunluğu sorunlarınıza yer yok. Eğer bolluk yoksunluğu sorununuz varsa, eğer siz para konusunda ve sahip olmadıklarınız konusunda hala şikayet ediyor ve gökten ne zaman külçe altın düşecek, ne zaman başınıza talih kuşu konacak diye sızlanıyorsanız bunu şimdi aşın. Bu kadar. Bitti. Bitti. Gittiğimiz yerde bunun için hiç alan yok çünkü orası odağınızı, enerjiyle ilişkinizi değiştirmenizle ilgili bir yer. Ama siz hala değerli değilseniz, siz hala bir kurbansanız, siz hala fakir olmaktan hoşlanıyorsanız - bunu hepinizin kafasına kazıyacağım, eğer sizin hala bolluk sorunlarınız varsa siz hala fakir olmaktan hoşlanıyorsunuz demektir - orada buna yer yok. Biz bilinci ve enerjiyi ve bunları yaşamımızda kullanmayı öğrenirken bunlara yer olmuyor.

Şimdi, şüpheler içeri atlarlar ve “Evet, ama, ama…” derler. Tamam, hadi Tesla gibi yapalım. Hadi şüphelerin ötesine geçelim. Hadi buların dışına genişleyelim. Sizi bekleyen bir enerji dünyası var. Onun size hizmet etmesine hazır mısınız? Bu kadar. Hayır, siz zengin olmayacaksınız ve siz fakir olamayacaksınız çünkü bunların bir önemi yok. Bu kelimeler sözlükten çıkacak. Siz basitçe bolluktasınız, enerjinin size hizmet etmesine izin veriyorsunuz.

Bu bir zengin ol planı değil. Bu bir sürü parayla jetlere ve her şeye sahip olmakla alakalı bir şey değil. Belli bir noktada bunların hiçbirisinin bir anlamı yok ama bunlar ancak bu şekilde size gelebilirler.

Bu sanırım tuhaf bir çelişki veya ironi. Siz ancak bunların bir önemi kalmadığında, siz enerjinin 7/24 ulaşılabilir olduğunu bildiğinizde ve gerçekten umursamadığınızda, bankada yüklü bir hesap, büyük bir şey gerekli olmadığında bunlara sahip olabilirsiniz. Ve o şu anda burada. Ama siz öyle yaparsanız, siz çok para istediğiniz için bunu yaparsanız yanlış yere geldiniz demektir ve bu sizi öldürür. Ben bunu sadece mecazi anlamda değil kelimenin tam anlamıyla söylüyorum. Bu sizi öldürecektir çünkü enerjiler çok yoğun olacak. Siz enerji ile olan yeni ilişkimize gerçekten izin vermek için yanlış yerdesiniz demektir.

Yani siz hala o güç şeyindeyseniz… burası sizin için bir yer değildir. Ben sizi samimiyetle lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen diğerlerinin hatırına ayrılmanız için davet ediyorum. Siz hala güce tutunuyorsanız, bu sizin hala yaşam şeklinizse, mesele hala her sabah giyindiğiniz gömlek ve kıyafetse burası sizin için bir yer değil. Ve bu insanların hepsi gerçekten kibarlar. Onlar size defolup gitmenizi söylemezler ama ben söyleyeceğim. Bu sadece, biliyorsunuz işte… hayır, bu çok acımasızca değil. Bu, “Artık saçmalık yok.” demek. Bu beni yordu. Şambra çalışmasını aşağı çeken tek şey gerçekten fakir olmakta ısrar edenler çünkü onlar enerji mucitleri değiller. Onlar enerji Teslaları değiller.

Biz para ya da herhangi bir şey yapmaya çalışmıyoruz. Biz enerji sizin için çalışsın diye dinamikleri değiştiriyoruz. Biz dinamikleri çeviriyoruz. Biz herhangi bir şeyin kölesi olmaktansa Ben’im’e çevriliyoruz – “Ben izin veriyorum, ben bolluk içindeyim” – ve eğer siz güç oyunu oynayacaksanız buna basitçe yer yok. Bunu şimdi aşın. Salıverin. İçinizde bu seçimi yapın ve daha sonra bolluğun yaşamınıza nasıl aktığını izleyin. Ve ben bazılarının şu anda bana gerçekten küfür ettiğini biliyorum ama ben çoğunuzun benim neden bunları söylemek zorunda olduğumu anladığını düşünüyorum. Eğer hala bolluk sorunlarınız varsa ve bunun sizin suçunuz olmadığını söylüyorsanız bunlar acıtır, böyle bazılarınızı biliyorum ben. Hala keyif aldığınıza göre bu sizin suçunuz. Siz hala keyif alıyorsunuz. Bunu aşın. Bizim gidecek yerlerimiz var.

Güzel. Ah! Ben damara basmayı seviyorum. Peki, hadi devam edelim. (kahkahalar)

LINDA: Bunu iyi beceriyorsun!

ADAMUS: Teşekkür ederim.

Bizim şu andaki odağımızı, şu anda bulunduğumuz noktayı uzay-zamanda işaret edecek olursak; bizim şu anda odaklandığımız şey oldukça basit, ben bu konuda birçok kez konuştum: Biz enerji ile olankişisel ilişkimizi değiştiriyoruz. O kadar. Kişisel ilişkimizi değiştiriyoruz. Biz tüm dünyayı değiştirmeye çalışmıyoruz, biz tüm dünyayı ve onun enerjiyi kullanma biçimini değiştirmeye çalışmıyoruz ama siz bunu kendi yaşamınızda değiştiriyorsunuz, siz onun yaşamınıza akmasına izin veriyorsunuz. Enerji sadece para demek değildir.

Enerji her şeydir. Beden için enerji. Yaratımlarınızı meydana getirmek için enerji. Bu, yaratımlarınız için var olan enerjidir. Enerji her şeydir. Biz bu ilişkiyi değiştiriyoruz. Biz – nasıl denir – siz paradigmayı ya da onun gibi bir şeyi değiştiriyorsunuz ama bizim şu anda yaptığımız en önemli şey bu. Ve ben o nedenle eğer siz burada fakir oyununu oynayacaksanız buna burada yer olmadığını söylüyorum." Bu durum aslında size karşı işler. Siz fakir oyununu oynayacaksınız ve aynı zamanda enerjinin sizin için çalışmasına izin vermeye çalışacaksınız. O size tıpkı bir bumerang gibi geri döner, o doğrudan dik bir şekilde ensenize isabet eder ve ondan sonra ne olduğunuzu biliyorsunuz.

Eğer siz bizim gittiğimiz düzeydeki enerji ile oynuyorsanız ve sizin altında yatan şeyiniz fakir olmanız ise ve bolluk sorunlarınız varsa, siz hala bunlarla geziyorsanız, o enerji size geri dönüp sizin asla hayal edemeyeceğiniz kadar fakir hizmet edecektir çünkü biz sadece fakire enerji vermiş oluyoruz. Biz bolluktan yoksunluğa enerji veriyoruz. Siz gerçekten açılmaya ve pozitif bolluk diye adlandırdığınız bolluğa hazırsanız, onun hayatınıza nasıl girdiğini ve şeyleri nasıl değiştirdiğini izleyin. İşte biz buradayız. Bu birinci sorun.

Çekimden Yaratıma

Biz insanların Çekim Yasası dediği şeyden uzaklaşıyoruz çünkü o çok zihinsel kökenli, çok insanlaştırılmış. Biz ondan Yaratımın Merkezi olmak için uzaklaşıyoruz ve o sizsiniz. Merkez sizsiniz, yaratıcı sizsiniz ve biz o kaynaktan geliyoruz. Biz şöyle diyerek zihin aldatmacası yapmıyoruz, "Ben iyi birisiyim, bırakın bana iyi şeyler olsun. Ben iyi birisiyim, iyi şeyleri kendime çekiyorum." Bu, boktan. Bu, makyo. Siz buna inanmıyorsunuz. Siz kelimeleri söylüyorsunuz ama inanmıyorsunuz. Siz bunu her seferinde sanki, "Ben salağın tekiyim. (kahkahalar) Ben değersizim. Kimse beni sevmiyor. Ben iyi biriyim. Ben iyi enerji getiriyorum." der gibi diyorsunuz. Siz enerji getireceksiniz ama bu sizi daha öncekinden daha salak yapacak. Hepsi bu. Yani biz ondan uzaklaşarak Yaratımın Merkezine gireceğiz. Şimdi, bu önemli çünkü siz normalde yaratımı Tanrı'ya bırakıyorsunuz. (Adamus izleyicilere başka bir kötü bakış daha atar) ve siz de Tanrısınız. Gerçekten basit.

Siz insan hayatınıza Üstadın bilgeliğinin girmesine izin veriyorsunuz. Uzun bir uyumlanma dönemi var. Üstat rahatsızlık veren biri diye değil ama siz bu beden ve bu zihinde milyonlarca yıl geçirdiniz, bu şekilde varoldunuz ve aniden öteki varlık çıkıyor ve siz onu bir gün can sıkıcı, bir gün lütuf olarak algılayabilirsiniz. Bu, bilgeliktir. Bu, bilgeliktir ve bilgelik bazen gerçekten can sıkıcı olabilir, tıpkı benim size gerçekten bilgece bir şey dediğim zamandaki gibi ve ben sizin bazen canınızın sıkıldığını biliyorum. Tamam. Kötü bir örnek. (kıkırdamalar)

şünceden Bilince

Ben bizim bulunduğumuz ve odağımızın bulunduğu yere Yeni Düşünce diyorum. Tobias bunu yıllar önce gündeme getirdi ve tohumlarını ekti. Biz şimdi onun çiçek açmasına izin vereceğiz. Yeni Düşünce bizim düşünmek için sadece beyni kullanmamız değil bilince girmemizdir. Biz ona giriyoruz. Ben sizinle bunu daha önce çok konuştum ve biliyorsunuz ki size enerjinin beyinde sıkışmasına izin vermeyin dedim. Beyinde sorun yok ama o çok sınırlı. Biz daha ileri gidiyoruz. Biz bilince gidiyoruz, gnosta ve bu biraz korkutucu. Ama siz aniden bunun düşünmenin harika yeni bir yolu olduğunu fark edeceksiniz. O, deneyimlemenin harika yeni bir yolu. Yani yaşayacağımız şeylerden biri de bu. Karmakarışık olduğunuz günler yaşamanıza şaşırmamak gerek.

Bu Gerçek Mİ?

Bu bir soru doğuruyor şimdi, ne yapabilirsin, ne yapmalısın? Çünkü ben devamlı bunu sorduğunuzu işitiyorum. Şey, temelde birkaç şey var. Farkındalığın ya da Aydınlanmanın sizin için gerçek olduğunu anlayın ve bu naturel bir oluş. Yani siz bazen, "Bu gerçek mi? diye merak ediyorsunuz ve sonra da bununla oynuyorsunuz ve sonra karanlığı getiriyorsunuz ve sonra... tüm oyunu böyle oynuyorsunuz.

Bu gerçek mi? Kesinlikle. Kesinlikle ve bu naturel bir olay. Bu aslında insanın üzerinde çalışabileceği bir şey değil. İnsana düşen izin vermek ve Ahmyo'da anlattığım gibi ben aydınlanma için Üstat tarafında daha çok tutku olduğunu düşünüyorum. Siz bunun insan olduğunu düşünüyorsunuz, "Ah, lütfen, lütfen beni bu yerden kurtarın." Doğrusu bir anlığına hissedin. Üstadın bilgeliğinde benim onun insandan bile daha büyük bir tutkusunun ve arzusunun bulunduğuna inandığım bir tutku var. Eğer bunu hissederseniz ve bunun Üstat için ne kadar anlamlı, ne kadar tutkulu olduğunu fark ederseniz bu sizin biraz tutkunuza dönmenizde sorun olmadığını düşünmenizi sağlar.

Farkındalık sizin için çok gerçek ve işte o kitle bilinci şeyi Tesla ve John'ın şu anda üzerinde özellikle çalıştıkları şey. Bunlar sizi geri çekiyorlar ve siz, "Bu gerçek mi? Bana mı olacak? Bunların hepsi sadece büyük bir oyun mu?" diye merak ediyorsunuz. Bu çok gerçek.

Ve sonra siz geri çekilirsiniz ve zor günler başlar. O çok gerçek ve sizin bilişiniz bunu biliyor ve ertesi gün kitle bilinci sizi ayak bileğinizden yakalar, sonra belinizden sonrada buradan (burun) yakalar. Bunlar zor günlerdir.

Ne yapmalı? Şey, neler olduğunu anlayın. Bizim burada yarattığımız şeye dönün - bu belgeye. Neler olduğunu anlayın ve aniden hiç panik ve karışıklık kalmaz. Siz, "Tanrım, hayatımda neler olacak?" gibisiniz. O nedenle neler olduğunu anlamaya çalışın ve buna dönün. Sadece kelimeler değil, siz, hepiniz buraya enerji katıyorsunuz. Buna dönün.

Ve sonra tabii, ben bunu sizi kusturana kadar söyledim ama direnç göstermek ya da kontrol etmek yerine izin vermek. Neye izin veriyorsunuz? Farkındalığınıza, Üstadınıza adına ne derseniz deyin. Tamamlanmanıza. Ve sonra endişe ortaya çıkar, "Eğer izin verirsem kendimi karanlık enerjilere açarım."Karanlık enerjiler diye bir şey yok. Gerçekten yok. O eski bir kitle bilinci oyunu.

İzin verdiğiniz şey, bu arada, biz İzin vermekten bahsederken sadece sizi kastediyoruz. Ben İzin vermek konusunda referans olarak dış dünyayı göstermiyorum. Ben sizin Özünüze, Ben'ime izin vermenizden bahsediyorum. Sana izin vermekten. O kadar. Özünüzün size gelmesine izin verin. O kadar. Bunun dış dünya ile bir ilgisi yok. Bu Gary'ye (Tad'in arkadaşı) izin vermekle alakalı değil. Şey, yapabilirsiniz. Yaptınız! (bazı kıkırdamalar) Bu başka birisine izin vermekle ilgili değil. Bu kendinizle ilişki kurmakla ilgili. Yani o kadar. Oldukça basit ama ben tutana kadar söylemeye devam edeceğim.

Bu Farkındalık, başta insan bakış açısıyla düşündüğünüz şey değil. Bu bir tür şaka gibi. Size yapılan bir şaka. Sizin kafanızda onun nasıl bir şey olacağına dair bir kavram veya bir düşünce var. Öyle değil o yüzden onları bırakın. Ancak bu farkındalık onu seçenler ve sonra da izin verenler için çok gerçek. Onun üzerinde çalışmayın. Onun için çaba göstermeyin. Onu kontrol etmeye çalışmayın çünkü her şey insanın düşündüğünden çok farklı olacak.

Bu güç arayanlara ve insanın durumunu mükemmelleştirmeyi isteyenlere göre bir şey değil. O aslında kelimenin tam anlamıyla bunlara karşıt çalışan bir şey. Bizim gittiğimiz yer böyle, ben o nedenle bollukları için ısrar edenleri ve güç için ısrar edenleri ayrılma zamanı diye davet ederken çok net oldum. Bakın Kırmızı Çember aslında biraz küçüldü, bu şimdi oluyor çünkü ben herkesten gitmesini istiyorum. (Adamus kıkırdar) Bizim arada bir evi temizlememiz gerekiyor. Öhöm.

Biliyorsunuz... (duyulamayan bir yorum; kahkahalar) Bunu sizin için yapması için bir robot edinin.

LINDA: Evet!

ADAMUS: Biliyorsunuz Kırmızı Çember'e bazıları geliyor ve gidiyor ve bu doğru ya da yanlış bir şey değil. Bazılarınız birkaç yıl ayrı kaldı ve sonra döndü, bir gruba dahil olmak için değil ama farkındalığa enerjisini katmak için. Bunlar ders değil. Bu bir teknik metot değil. Biz basitçe ayda bir kez güvenli bir alanda bir nefes almak ve size neden burada olduğunuzu hatırlatmak için bir araya geliyoruz.

Ama bazıları geliyor ve gidiyor. Biliyorsunuz başkaları da buraya arada bir sadece gündelik yaşamlarındaki dikkatlerini dağıtmak için geliyorlar. Onlar biraz kalıp gidiyorlar ve bu iyi. Ama gerçekten çok adanmış bir grup var, gerçekten izin veren ve kendilerine değerli olma izni veren birkaç kişi. Ve layık olmak şu anda önemli bir şey. Siz biz tüm enerjide değişim yaparken kendinize değerli olma izni verecek misiniz? Şunu demek istiyorum biz şeyi değiştiriyoruz... fizik için, enerji için, her şey için bir insan kalıbı var. İnsanların gündelik yaşamında enerji elde etmesi için özel bir kalıp var. Bu bir yapı ve bu bilimsel olarak araştırılmış ve herkes onun doğru olduğuna inanıyor.

Biz doğru olmadığı için onu değiştiriyoruz. İnsan ve enerji arasındaki eski ilişki vardı ve şimdi Üstat, insan ve enerji var, biz bunu değiştiriyoruz. Bu önemli. Bu gerçekten önemli.

Yani Kırmız Konsey gerçekten Şambra'nın ihtiyaçlarını karşılamak için burada. Birçokları geçenlerde yaratımı öğrenenlere hizmet etmek için ayrıldılar ama Kırmızı Konsey temelde kendini sizle çalışmak için yönlendirdi. Siz, "Peki nasıl oluyor da benim için bir şey yapmıyorlar?" diye soruyorsunuz. Bunu siz yapmalısınız ama sizin patlamanızı engellemek için tasarlanmış enerjisel bir destek var. Bu iyi haber değil mi? Evet. (bazı kıkırdamalar)

Ve şimdi Kırmızı Konsey sadece Şambra'ya hizmette. Onlar başka bir iş yapmıyorlar. Kırmızı

Konsey sadece Şambra'ya hizmette ve biz şimdi gerçekten enerjiye giriş yapmak için John ve Nikola gibi şeyler yapacağız... bunu en iyi enerji ile iletişimin yeni bir formu ya da enerji yönlendirmesi şeklinde ifade edebiliriz. Enerji sadece iletişimdir. Peki biz onu nasıl yönlendiririz? Biz onun sizin daha önce hayal bile edemeyeceğiniz bir şekilde size gerçekten hizmet etmesini nasıl sağlarız?

Rüyalar (alemi) Nasıl Olacak (Shakespeare)

Peki hangi hayaller gerçek olacak? Ah! Hangi hayaller gerçek olacak? Farkındalık için burada olmak bir Atlantis rüyasıydı. Bu, havada asılı kaldığınız ve havada süzüldüğünüz ve beyaz elbise giydiğiniz Yeshua tarzı bir Farkındalık değil. Bu çok, çok farklı. Bu gerçekten enerji ve bilinç arasındaki ilişki ile ilgili bir şey. Farkındalık sizin için gerçekten böyle bir şey olacak. Bu bazı guruların dağın tepesinde oturması değil. Bunların hiçbirisi değil. Bu, diğerlerine sihirli gösteriler yapmak değil ya da taşları altına çevirmek veya bunlara benzeyen bir şey değil. Bu çok farklı ve ben bu noktada insandan derin bir nefes almasını istiyorum - biz birazdan bir merabh yapacağız - ama hangi hayalleri kuracağımıza gelince ben onları yeni baştan yazdım:

Uyanış için, rüya görmek için - ay bir engel var, o uyanışta biz hayata gözlerimizi yumduğumuzda nasıl rüyalar göreceğiz, onlar bizi dinlendirmeli. (Ç:n: Shakespeare'in Hamlet'inden)

Burada sizin uyanıştan geçmeniz ve onunla ilgili bir ölüm sürecinin olması anlatılıyor. Tüm uyanış boyunca bir ölüm süreci var ama biz şimdi hayalleri, Farkındalığı gerçeğe dönüştürüyoruz. Biz şimdi hayata gözlerini yummayı salıverme noktasına geldik. Böylece hangi hayaller gerçek olacak? Bu oldukça ilginç.

İşte bizim bugünümüzün küçük tartışma konusu buydu. Hadi güzel, derin bir nefes alalım. (izleyiciler alkışlarlar) Teşekkür ederim.

Merabh

Hadi bunların hepsini bir merabhla bir araya getirelim ama biz şunu yapmayacağız - biz bunu sadece şimdi için yapmayacağız. (prodüksiyon ekibine)

Uzun bir gün oldu ve biz bilge enerji açısından güzel yerdeyiz, o halde hadi müzik çalalım. Ve evet, bunu kaldırabilirsiniz. (sahne platformunu)

Hadi güzel, derin bir nefes alalım.

(müzik başlar)

Hadi her şeyi bir araya getirelim. Ben küçük bir şey daha planlamıştım ama bunun için beklemeye karar verdim.

Hadi güzel, derin bir nefes alalım.

İşte biz bugün birlikte gerçekten yaşayan bir belge oluşturduk. Biz nerede bulunduğumuz konusunda konuştuk. Ben bizim bugün gerçekten yeni bir şeyler konuştuğumuzu sanmıyorum; bu sadece şeylerin bir perspektif kazanmasına yaradı.

Hadi güzel, derin bir nefes alalım ve sizin insan yanınızı kabul edelim, insana dair unsurlar gerçekten birçok şey yaşadı. Sanırım bir sürü dert ve sıkıntı arasında en kötüsü şüphe olmalı. Siz aslında fiziksel acının üstesinden gelmek konusunda oldukça iyisiniz ama şüphe ortaya çıktığında sizi kökten sarsar.

Kırmızı Konsey sizinle gerçekte böyle bir çalışma yapacak. Çalışma yapacak derken onlar bir anda ortaya çıkıp size artık şüphelenmemenizi söylemeyecekler. Onlar kelimesi kelimesine şüphe ile bağı bulunan enerjilerin yönlendirilmesi üzerinde çalışıyorlar. Şüphenin nasıl bir enerji formu, nasıl bir iletişim olduğu ve bu enerjilerle nasıl çalışmaya başlayabilecekleri ve bu enerjileri nasıl değiştirebilecekleri üzerinde çalışıyorlar.

Biz bunu şimdi yapabiliriz çünkü bakın çoğunuz gerçekten de yaşamınızda bilgeliğe izin veriyorsunuz. Biz bunu daha önce yapamazdık. Siz bilgelik olmadan gerçek enerji ile haşır neşir olursanız bu size oldukça sert bir şekilde geri dönebilir. Verdiğim örnekte güç oyunları oynayan ve daha sonra enerjiyi anlamaya başlayan biri var. Bu gerçekten onların canını yakabilir ve onları daha derin güç oyunlarına itebilir.

Siz hayatınıza bilgelik getirmeye başladığınız zaman biz gerçekten bazı şeylere bakabiliriz. Biz enerjinin insanlara hizmet etme şeklini yeniden yönlendirmeye başlayabiliriz. Eski insanlar Eski enerji yolunda gideceklerdir ve bu kötü bir şey değil. Yani bu onların seçtiği bir şey demek istiyorum – biraz için çok çalışmak.

Biz tüm dinamiği değiştirip enerjinin insana hizmet etmesine veriyoruz. Nasıl bir hayal. Nasıl bir hayal. Para veya güç veya bunun gibi şeyleri aşan enerjiler. Ben saf enerjilerden bahsediyorum. Ama insana dönenlerden.

Yaşadıklarınız için çok fazla empati duyuluyır ve anlayış var. Nasıl katlandığınıza dair gerçekten büyük bir hayranlık var.

(duraklama)

Bunun üzerinde çalışmanın senin işin olmadığını sadece hatırla sevgili insan. Bunu yapamazsın. Bu kelimenin tam anlamıyla imkansız. Ama sen buna izin verebilirsin.

(duraklama)

Ben sizin çağrınızı duyup kaç gecenin, kaç gecenin ortasında sizin yanınıza geldim, ben sizin yanınıza geliyorum ve sizinle bir süre konuşuyorum, her şeyin ne kadar zor olduğunu biliyorum.

(duraklama)

Ben geceleri artık o kadar fazla uğramayacağım çünkü siz benim yerime Üstadın geldiğini keşfedeceksiniz. Sizin için kolay olan önce… benim size gelmem daha kolay gelirdi. Siz muhtemelen benim varlığıma aşinasınız ve benim varlığım kendinizinki kadar yakın olmadığı için hissetmek aslında daha kolaydır.

Ama sizin gece saat ikide deneyimlemeye başlayacağınız Üstat, Ben’imin bilgeliği olacaktır. Ve siz yarı uyanık, yarı uykudayken – siz bazen nasıl olur bilirsiniz, siz salondaki o büyük rahat koltukta uyuyakalırsınız – ve siz her şeyi merak edersiniz, hayatınızı, yeterince başarılı olup olmadığınızı, yaptıklarınızın yeterli olup olmadığını, elektronik aletlerinizin neden kırıldığını merak edersiniz ve neden aniden büyük bir fatura geldiğini merak edersiniz ve “Ben bunu yanlış mı yapıyorum?” dersiniz.

Ben bunu yanlış mı yapıyorum?” Ve sonra beni artık çok fazla değil dha çok Üstadın varlığını hissedeceksiniz.

Üstadın varlığı size gelir… onu kalbinizde, kalbinizin içindeki o iyilikte hissedersiniz.

Üstat gözünüzdeki yaşları silmek istiyor.

Ah, ben ve diğer melekler artık çok fazla olmayacağız. Onlar yoldan çekildiler, onlar Üstadın gelmesi için ve sizin yanınızda olmak için yer açtılar.

Ben sabaha karşı iki örneğini verdim çünkü şey, her şeyden önce bildiğiniz gibi siz en kötü zamanlarınızı o saatlerde geçiriyorsunuz. Bu vakitler aynı zamanda sizin en çok açık olduğunuz vakitler. Enerji gürültüsü biraz kesiliyor. O vakitlerde, eğer izin verirseniz, siz bir anlığına zihninizden çıkıp Üstadın elini (eril ifade kullanır) omuzunuzda hissedebilirsiniz, onun eli (dişil ifade kullanır) omuzunuzda olur… elinizi bir anlığına tutar… "Hangi rüyaları göreceğiz" (Ç.n: Shakespeare'in Hamlet'te ölümden sonra olacaklar konusunda endişelenip, acaba oradaki rüyalar nasıl olacak diye sorduğu dizisindeki anlamıyla)

"Hangi rüyaları göreceğiz?"

"Biz insan deneyiminin ve bilgeliğin bir araya geldiği bu zamanın hayalini kurduk."

"Biz çok eskiden kalma bir sistemin değiştiği bu zamanın hayalini kurduk."

"Biz gezegende enerjinin salt hizmette bulunduğu bir zamanın hayalini kurduk, Tien Tapınaklarını bile aşan bir zaman, hayalini kurduğumuz bir zaman, bizim meleksi ailelerden ayrıldığımız çok uzun bir zaman önce.

"Biz, evrenin her şeyin hareketsiz, durağan kaldığı bir noktaya geleceği şeklinde bir fikrin olduğu çok uzun bir zaman önce ayrıldık ve biz - insan ve Üstat - biz meleksi ailelerimizi terk ederken enerjiyi daha derin bir şekilde anlamak üzere ayrıldık, ne olduğunu, neden orada olduğunu ve bize nasıl hizmet ettiğini anlamak için ayrıldık.

"Şimdi bize bak sevgili insan. Ben, Üstat, sen, insan biz birlikte gerçekten bir gibiyiz ama şimdi bize bak. Hangi rüyaları göreceğiz?

"Biz yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapıyoruz. Biz enerjinin Farkına varıyoruz. Çok uzun zaman önce meleksi ailelerleydik - o kadar uzun zaman önce ki her tür hafızadan silinmiştir - işte biz o zamanlar bir enerji havuzunda yüzen çocuklar gibiydik ama bunun ne olduğunu, onunla ne yapılacağını bilmeden.

"Biz o zamanlar o enerji havuzunun bizim bilincimizin tutkusu olduğunu bilmiyorduk."

"Bu büyük havuzda yüzerken, "Hadi bunun ne olduğunu bulalım." dedik ve işte buradayız, nasıl rüyalar göreceğiz?

"Sen ve ben, insan, Üstat ve insan. Biliyorum gece iki. Biliyorum yorgunsun. Biliyorum hayal kırıklığına uğradın ve biliyorum çok ağladın ama ne rüyalar göreceğiz, biz şimdi tam olarak çok uzun zaman önce yapmayı planladığımız şeyi yapıyoruz. Hepsi enerjiyi anlamak ve enerjiye izin vermekle ilgili. Biz bunu yapıyoruz sevgili insan."

"Ve ben biliyorum ki senin en büyük düşüncen benim sevgili insan arkadaşım, en büyük düşüncen Farkındalık için yeterince enerjinin olup olmayacağı? Sizin gideceğiniz yer için otomobilinizde yeterince benzin olacak mı?"

"Ben o nedenle buradayım - bilgelik - çünkü aniden tüm enerji dinamikleri değişir. Ve sevgili insan biliyorum bunlar sadece kelimeler ve bunlar insana göre somut şeyler, cepte para veya tankınızda benzin üretmiyor. Ama biz zaten oradayız."

"Senden o büyük, cesur, olağanüstü adımı atıp onu fark etmeni isteyebilir miyim, evet, Farkındalık için yeterinceden çok, çok daha fazla enerji olacak."

"Sen oraya ulaşmadan ölüp ölmeyeceğini merak ediyorsun. Sen oraya ulaşmadan kiranı ödeyebilecek misin ve yemek yiyebilecek misin merak ediyorsun. Sen oraya ulaşmadan yalnızlığın sana aşırı gelip gelmeyeceğini merak ediyorsun. Ben senin bu şüphelere sahip olduğunu biliyorum ama ben bu nedenden dolayı buradayım zaten - Üstat, çağların bilgeliği."

"Yani sevgili insan bırak gece ikide sana geleyim. Bırak sana öğlen ikide geleyim. Bırak sana ne zaman istersen o zaman geleyim ama benim şimdi senden yapmanı istediğim şey: Yarın sabah uyandığında beni hatırla. Beni işittiğini hatırlaa. Konuştuğumuzu hatırla. Ellerimin omuzlarında olduğunu hatırla."

"Sen kendine de unutturdun ama yeter. Beni duymana izin ver ve beni hatırla ve sonra seninle uyanık halinle yürüdüğüm gibi benle yürü."

"Sevgili insan, bir anlığına benim varlığımı hisset ve sabah uyanınca basitçe beni hatırla."

Hadi birlikte derin bir nefes alalım...

(duraklama)

... senin yanında duran, seninle birlikte olan, senin parçan Üstat, şu andan itibaren, seninle birlikte yaratılışın güzelliğini ve enerjilerin senin için nasıl işlediğini keşfedecek."

Bunların yanı sıra ben bugün sizlerden ayrılırken Linda'yla biraz nazikçe nefes alın ve bir hatırlatma, tüm yaratımda her şey yolunda.

Ben Adamus, naçizane hizmetinizde. Teşekkür ederim.

İngilizceden çeviren: Meltem Taban