• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    

ŞAUD 10: “Keşif 10”


KIRMIZI ÇEMBER MATERYELLERİ

Keşif Dizisi

ŞAUD 10: “Keşif 10” – Geoffrey Hoppe kanallığıyla14.Haziran.2014 de Kırmızı Çembere ADAMUS tarafından sunulmuştur.

 

FERAGATNAME-LÜTFEN OKUYUN

Yükselmiş Üstat Adamus Saint-Germain’ e göre olan ruhsal iç görü ve bilgiler içeren ve Geoffrey Hope kanallığıyla aktarılmış olan aşağıdaki sunum, tıbbi ya da psikolojik tavsiye ya da öğüt vermek veya yapılması gerekli olanları bildirmek niyetinde değildir. Sağlınıza dair olumsuz herhangi bir durumda veya herhangi bir reçeteli ilacınız değiştirmek için tıp doktoruna danışınız.

 

Ben o benim, egemen alandan Adamus.

(Derin bir nefes alır ve gözlerini açar) Hımmm. Hımmm. (dinleyiciler alkışlarlar) Hımmm. Hımm.

(Adamus her şeyi incelemeye başlayıp, hayran olurken, duraklama; kürsüsündeki logoyu parlatırken güler ) ( Adamus yeni toplantı merkezini gezmektedir. ç.n) Hımm.

LINDA: Ohhh! ( Sahne arkası panellerinin üzerinde ellerini gezdirir)

(Her şeyi inceleyerek gezinmeye devam eder, hiçbir şey söylemez, şimdi de odanın arka tarafında etrafa bakmaktadır)

ADAMUS: Hım. Hım. (Erkek tuvaletlerine doğru gider, sifonu çeker ve pantolonunu düzelterek dışarı çıkarken, dinleyiciler gülerler)

ADAMUS: (Kadınlar tuvaletinin kapısını açar ve çabucak kapatır) Eh!

LINDA:  Sahiden mi?

(Bir kapının kilidini açar ve Geoff ve Linda’nın “yeşil oda” sına girer; daha önce (şovun başında)hediye edilmiş olan bir şişe konyakla geri gelir ve daha fazla gülüşmeler olur. Şişeyi bırakır ve dışarı çıkar, binanın önünde gezinir, orada bulunan tabelaya bakar ve tekrar içeri döner.)

ADAMUS: Hım.

( Prodüksiyon bölümüne geçer ve tüm ekipmana bakar)

LINDA: Yayın durmadı. Adamus yeni yerini teftiş ederek, çevreyi geziyor.

(Adamus kameraya el sallarken güler ve Joseph Collins’den ayağa kalkmasını isteyerek, onu selamlar– dinleyiciler alkışlarlar; sonra çeviri kabinine gider ve herkese el sallar; güler)

Dinleyenler için, Adamus hala teftişi sürdürmektedir.(daha fazla güler; sonunda sahneye geri gelir.)

ADAMUS: Şimdi, Kırmızı Çember Bağlantı Merkezinin aydınlanma için açılışını duyuruyorum. ( dinleyicilerden sevinç sesleri ve alkışlar)

LINDA: Teşekkürler tanrım! Oh, teşekkürler Adamus.

ADAMUS: Evet, anladığıma göre burası için ruhsat işlemleri gerekiyordu ve biz enerji dinamiklerini sonlandırana kadar da, burası henüz resmiyet kazanmamıştı. Ama şimdi halloldu.

Evet, sevgili Şambra, yuvanız, belki de daha sonra geleceklerin ilki. Ahh, evet.

Evet, bu gece Yükselmiş Üstatlar Klübüne gittiğim zaman( bazıları kıkırdar),  gururlu bir baba gibi olacağım. Bütün zamanların bazı büyük Yükselmiş Üstatları ile konuşuyor olacağım ve onlara “ Sizin grubun Bağlantı Merkezi nasıl gidiyor? “ diyeceğim.(güler)  Teknolojileri nasıl? Sahne aydınlatmaları nasıl?  Bu güzel sahne seti nasıl ?” Ahh,  ve çok gururlanacağım çünkü onlar çok uğraşmak zorunda kalacaklar. Kendi gruplarını buna eşit güzellikte bir şey için, bir araya getirmeye çabalamak zorunda kalacaklar. Evet, Şambra, aferin. Helal size. Teşekkür ederim. (dinleyiciler alkışlarlar) Aferin.

Evet, bu güzel yer için derin bir nefes alalım, Cauldre ve Linda’nın dediği gibi, gerçekten Yeni Enerji yeri olan bu yer için. Onun gerçekleşmesine, onun bundan sonraki çalışma biçimine nefes alalım, enerjiler tam da burada bezenmiş durumda. Cauldre dünkü Keehak toplantısında  gözlerimi açmadığımı anlatmamı istiyor. Çünkü bunu bu ana saklamak istemiştim.

Biliyorsunuz, biz meleksi varlıklar, şeyleri biraz farklı görürüz. Biz enerjiyi ve kalıpları (patern) ve dönen renkleri ve kaosu ve de bunun gibi şeyleri görürüz. Ama insan gözleriyle görmek, burada Cauldre’nin gözleri aracılığıyla görmek farklıdır. Bu nedenle, sonunda gözlerimi açıp, bu yerin güzelliğini görmeyi bu ana sakladım.

Ben sadece duvarları pencereleri ve de ekipmanı görmüyorum. Potansiyelleri de görüyorum, burada gerçekleşecek dönüşüm potansiyellerini de görüyorum. Ve ister şimdi burada bu stüdyo da olun, ister canlı yayını izliyor olun, fark etmez. Hepsi aynıdır. Özellikle işin içinde olan her birinizin katkısı, koyduğu enerjiyle böylesine tutkuyla, böylesine adanma ile inşa edilmiş olan bir yerde, hiçbir kaybımız olamaz. Oh ve Cauldre’ de köpükle kabartılmış bu güzel halıyı pek seviyor.

Ama böyle yapıldığında, enerji bütün bu ekipmanla doğrudan doğruya, canlı yayını izleyen herkese akar. Evet, hatta isterseniz dünyanın öbür ucunda olun, bu bağlantı merkezine, burada hazır bulunanlar gibi bağlantıda olursunuz.

Burada meydana gelebilecek potansiyelleri görüyorum. Yalnız benim değil, sadece benim sahnem değil; bu bir Şambra sahnesi. Yalnızca benim kürsümü kullanmayın.(bazıları kıkırdar)Burası, paylaşacak bir şeyleri olan, bir şeyler öğretmek, Yeni Enerjiyle ilgili diğerlerine bir şeyler getirmek isteyen herkes için.

Ama “Oh evet, bu sahnede olmak istiyorum, bu göz kamaştıran ışıkların altında olmak istiyorum.” Demeden önce, bunu söylemeden önce bir dakika durun. Çünkü buradan yalnızca, yalnızca Yeni Enerjiye, aydınlanmaya ilişkin olan şeyler- güç, kontrol ya da manipülasyon hakkında olmayan şeyler- yalnızca Yeni Enerji ve aydınlanma için olan şeyler sunulabilir.

Bu inşaata benim değil, sizin koyduğunuz dinamikti. Bu sizin kesin kararlılığınızdı, hepiniz, “ İstediğimiz bu. Bunun için hazırız.” Dediniz.

Ocak ayına dönersek, “Sevgili arkadaşlarım, bırakın. Bu yeri terk edin,” dediğim zaman, bu kadar ileri gideceğinizi düşünmemiştim! (güler) “ Coal Creek Canyon’u bırakın; bu salonu terk edin ve bir Üstat olmadıkça geri dönmeyin ve de siz gerçekten bu sorumluluğa, bu zarafete ve kolaylığa hazırsınız. Hazır olmadıkça geri gelmeyin.” demiştim.

Sevgili arkadaşlarım, bu sihirli bir andı. Bu gerçekten sihirli bir andı. Söylediklerim sadece bazı kelimeler değildi. Bu sizin istediğiniz şeydi.  – “Biz hazırız. Haydi ilerleyelim. Bunun için konuşmayı bırakıp, yapmaya bakalım. Bu Yeni Enerji şeyine girelim artık. Lanet olsun bütün eski yollara. Lanet olsun bütün şüphelere ve korkulara. Haydi, işimize bakalım.”  Diyordunuz, doğru mu? Böyle dediğinizi duyduğumu zannediyorum.


Aydınlanma

Evet, hala düalite dünyasıyla çevrilmiş durumdayken, Yeni Enerjideyiz. Dün Keahakçılarla buna ilişkin konuştum. Şimdi hala düalite dünyasıyla çevrelenmiş bir durumdayken,  Yeni enerjide bir Üstat olarak yürüyor ve konuşuyor olmak. Bu gerçekten bir meydan okuma ama aynı zamanda inanılmaz bir deneyim. Diğer Üstatların yapmadığı bir şey. Onlar gittiler. Fiziksel bedenlerini bıraktılar. Fiziksel bedenlerinde bu zordu. Fiziksel bedeni hazırlamamışlardı.

İşin doğrusu, fiziksel bedene karşı bir reddetme durumu vardı. Böylece aydınlandıklarında, bunu takiben kısa bir süre sonra bırakıp gittiler. Ama siz “Biz kalacağız.”  Dediniz. Siz aydınlanmanın zihni bir şey olmadığını anladınız. Hayır, hayır, hayır. Dünyadaki tüm felsefeyi okursunuz ve onların hiç biri size, sizin kendinize vereceğiniz aydınlanma deneyimini veremez.

Aydınlanma her şeyi bilmekle ilgili değildir. Cauldre’nin geçenlerde yazdığı gibi, doğru şeyi tam o anda bileceğinizi bilmedir. Bütün olguları, düşünceleri, bütün bilgileri yüklenmek, yanında taşımak değildir. Ama bilmeniz gereken anda bileceğinize tam olarak, kesinlikle, doğrudan doğruya bileceğinize güvenmektir. Ve bu bilme başka bir yerden gelmez. Sizden gelir.

Aydınlanma, çok az kişinin kendisine verdiği içten bir deneyimdir. Cesur ve korkusuzca diyebilirim. Bazılarınız çılgınca diyecekler. O bir deneyimdir. Bütünlenme diyebilirsiniz. Kendinizin tamamen bütünlenişidir. O, teslimiyettir, kabuldür. (Linda başka bir yere oturmak üzere ayağa kalkar) Şimdi gitmek zorunda değilsin, canım. Ama lütfen …

LINDA: Bana kusur mu bulacaksın?

ADAMUS:  Kendinizi sevecen bir biçimde kabul etmektir. Güce gereksinim olmadığının farkında olunması, kabulüdür ve bu zordur. Ve yineleyelim, toplantılarımızda defalarca konuştuk. Bu zihinsel ya da entelektüel bir kavram olarak başlar. Ama kendinize bunu deneyimlemeye izin verene kadar. Güce ihtiyaç yoktur  çünkü gereksinimiz olan enerji buradadır.

Sevgili arkadaşlarım, zaman zaman bana bazılarınıza karşı biraz sert olduğum söylendi.

LINDA: Ohh hayırrr!

ADAMUS: Oh, bunu bana söyleyenlerden biri de sensin! (güler) Ama böyle olmasının nedeni sizin kararlılığınızdı, sanırım, siz bu bedende bu yaşamda şu aydınlanma denilen şeyi isteyerek kendinize karşı serttiniz, diyebilirsiniz. Daha fazla beklemek istemediniz. Onu hemen istediniz. Böylece ona doğru ilerliyoruz. Ona doğru gidiyoruz.

Ve belki de…..bunu özetlemenin bir yolu da, bunun için çalışmak zorunda olmayışınız. Aydınlanma doğaldır. Sadece onun içinde olursunuz. Ona izin vermek durumundasınızdır. Ama çalışacağınız bir şey değildir. Kendinize stres yapacağınız bir şey değildir. Ona izin verebilirsiniz.  Onunla rahat olursunuz ve sonra deneyimlersiniz.

Sizinle ele almak istediğim en büyük zorluklardan biri de şu biyolojiniz denen şey. Biyolojiniz. Çoğu zaman, aydınlanma ile ilgili her şey bir nevi zihinsel olmaya meyleder.- çok düşünmek, çok fazla düşünce gibi–  ama bu noktaya geldiniz ve biyolojinizi ele alacağız.

Bugün yapmak istediğim şey bu. Biyoloji ile ilgili bazı deneyimler yaşayacağız.


Biyoloji içinde olmak

Odadaki her birinizin, canlı yayında dinleyen her birinizin biyolojiyle bazı meseleleriniz var. Bu çok anlaşılabilir bir şey, çünkü bu biyolojik kap, çok uzun bir süre size yabancı gelmişti. Meleksi bedeninizle, fiziksel olmayan varlığınızla ilk defa buraya dünyaya geldiğinizde, birdenbire biyolojiye sahip olmak çok garip ve çok rahatsızlık vericiydi.

Bakın, ona uyum sağlamak için nice nice yaşamlar geçirdiniz. Ama her şeyden öte olarak, biyoloji sırtınızda bir maymun gibiydi. –  durmaksızın kafanıza şaplak atan, durmadan kulağınızda vızıldayan, durmadan  sırtınızda pisleyen bir maymun – ve buna tahammül ettiniz. Ona tahammül ettiniz ve tam sırtınızdaki bu maymuna alıştınız ki, içinizde sezgisel bir şey bunun yabancı bir şey olduğunu söylüyordu. Gerçekten orada olmaması gerekiyordu. Bedeninize uyum sağladınız ama hala bir biçimde yabancı bir nesne,  onunla rahat olacağınız biçimde gerçekten sizin değil. Daha önce atalara ait biyolojiyi de konuştuk. Ailenizin, büyük ana babalarınızın, onların büyük büyük ana babalarının biyolojisini de taşıyorsunuz.

Bir dereceye kadar bu biyolojiyi aldınız ama fiziksel bedeninizle hala çelişkili,  bazen mücadeleli ve daima da yabancılaşmış bir ilişki var. Ama gerçek Üstatlığınıza, aydınlanmaya adım atacaksanız, bu beden sizinle gelecek. Sizden önceki Üstatların yapmadığı şeylerden biri olarak beden bütünleştirilecek. İşin aslı, onlar bedeni reddettikleri, hatta manipüle ettikleri, zihinle bedeni kontrol ettikleri nice nice yaşamlar geçirdiler. Bu hiç de işe yaramaz. Ama eğer gerçek bir aydınlanmaya ulaşacaksanız, yürüyen bir Üstat gibi olacaksanız, bedenin sağlığı esastır. Şimdi aslında iki büyük mesele var. Biri beden, diğeri de bolluk; bolluğa bir başka gün bakacağız. Bedeninizi görmezden gelmeye eğiliminiz var ama sonra o çığlıklar atıyor. Bedeniniz, sırtınızda bir maymun gibi, sizi aydınlanmanızda izleyecek gibi bir eğiliminiz var. Ama sonra ağrılar ve acılar geliyor. Beden hastalanıyor. Buna kaygılanıyorsunuz. Nasıl anlatayım, daha yüksek düzeyde bilinç biçiminde buna üzülüyorsunuz. Yıpranmaya başlıyorsunuz. Çok eski kalıplara dönmeye başlıyorsunuz.

Bu beden bir Üstadı tam orada durdurabilir –birebir olarak tam da orada, sadece durdurabilir de-  –çünkü eğer bedeniniz ağrı ve acılar içindeyse ya da hastalıklar içindeyse ya da kolu kanadı kırılmışsa ya da sadece bu bedeni sevmiyorsanız, hayattan nasıl zevk alabilirsiniz,?

Sizden bir dakika fiziksel varlığınızı sadece hissetmenizi istiyorum.  

(duraklama)

Birçoğunuz hayatınızda kitle bilincine göre değerlendirme yaptığınız bir noktadasınız; 50, 60, 70 yaşındasınız ve “Pekala, Geriye X sayıda yılım kaldı– 10, 20, 30 yıl kaldı,”  diyor ve buna tahammül ediyorsunuz. Bunu tolerans gösteriyorsunuz. Yol boyunca öğrendiklerinize rağmen, aydınlanmanıza rağmen. Bu beden zaman zaman bir gemi çapası gibidir.  “ Geriye 20, 30 yılım kaldı. Acaba kanser mi olacağım. Acaba  Alzheimer’ mı yoksa Parkinson’ mu ya da bir diğer başka hastalığa mı yakalanacağım.” diyorsunuz.

Ve bakın, bu şekilde düşünmeye başlar başlamaz, Ben-im’inizi, Bilinç bedeninizi fiziksel bedeninizden ayırıyorsunuz. Fiziksel bedeninizin bilinç bedeni kavramına yerleşmesine izin vermiyorsunuz. O, peşinde sürüklendiğiniz oldukça kaba yabancı bir kap gibi.

* Bilinç bedeni için daha fazla bilgiyi Adamus’ un Bilinç Bedenine ilişkin açıklamaları olan Şaudda bulabilirsiniz.

Bir an için bedenin yenilendiğini, etkin bir ağ olduğunu ve ölmediğini hayata geldiğini hayal edin, hissedin. Bu beden sizin en sevgili arkadaşınız.

Birçoğunuz için hayal etmek çok zor. Beden en iyi arkadaş mı? Beden mi? Şu bize ihanet eden şey mi? Diğer insanların öldüğünü, hastalandığını ve öldüğünü gördünüz, bunların pek çoğu yakınlarınızdı. Ah. Ve bu durum “Bu benim de DNA ‘m mı?”  konusunu ortaya getirdi. Doktorlar bile size sorarlar “Aile geçmişiniz nedir? Evet, işte yakalandınız, aynı şey siz de olacak. Ebeveynler 71 de öldü; siz belki 72 olursunuz.”

Böylece bununla ilişkili sayısız katman ve korkular vardır. Bu sizi alıkoyan iki şeyden biri– evet, üç şeyden biri –

Sizi bu engellenmiş hali aşmaktan alıkoyan öncelikli konulardan biri budur. Bazılarınızın “Ama Adamus, ben Üstatlığımı istedim. Aydınlanmayı istedim, peki nerede o?”  dediğini duyuyorum. Evet, işte orada, ama derdin bir kısmı fiziksel bedenden geliyor.

Bunun hakkında konuşmak her zaman eğlenceli değil. Fizikselliği konuşmaktan aydınlanma ile ilgili çok daha fazla konuşacak başka konular var – Çok daha hafif – Ama  ne olup bittiğine ilişkin olarak tek tek her birinizle çalışırken, enerjileri hissederken, biyolojiden konuşmamızın önemini hissettim.


Biyolojiyi bütünlemek

Bu biyoloji, sizin biyolojiniz, sevgili arkadaşlarım, onu bütünleme zamanı. Onu kazanmak zamanı. Bu onu düzeltmek ya da onarmayla ilgili değil. Birçoğunuzun bunu burada ya da başka bir yerde yapma, doktorlara gitme ya da birçok farklı ilaçlar alma çabaları canına tak etti. Bütün bunları bırakalım. Şimdi onu bütünleme zamanı.

Şimdi ben böyle söyleyince, bazılarınız, “ Buna bütünlenmemi mi istiyorsun? Buna bilinç bedenini getirmemi mi istiyorsun?  Önce onu düzeltmem gerekmez mi? Onu iyileştirmem ya da gençleştirmem ya da her neyse gerekmez mi ?” Hayır, hiç de öyle değil. Bu tamamen bütünlemekle, nefeslemekle, doğrudan doğruya bilincin bedenine  nefeslemekle ilgilidir. Tam da burada olan  ve zihninizi, ruhunuzu(spirit) Ben-im’inizi içeren bu güzel çorbaya.

Geçmişte bunu yapmaya büyük gönülsüzlük vardı, ama bugün –bunu yapmak için ne güzel bir gün. Bütünlemek için ne güzel bir gün.

Şimdi, birazdan bir merabh yapacağız. Ama sizden nasıl yapacağınızı düşünmemenizi hatırlatmak istiyorum. Onu nasıl yapacağınızı düşünmeyeceksiniz. Bu izin vermektir.

Biraz direnç hissedebilirsiniz çünkü “Evet, bu beden? Ben mi? Gerçekten bu atalardan kalma DNA ‘dan kurtulabilir miyim? Buna gerçekten hazır mıyım?”  diyeceksiniz. Kesinlikle hazırsınız. Kesinlikle.

Merabh’dan hemen sonra birdenbire aynaya bakıp, kendinizi 30 yaş genç göreceğinize dair bir beklenti olacak.(bazıları kıkırdar)

SART: Evet!

ADAMUS: Ama bu görünüşle ilgili değil. (Adamus kıkırdar) …………ilgili değil. (bazı dinleyiciler “Vooo!” derler)  Daha genç görünmekle ilgili değil, bakın, bir sürü sorunun belirdiği yer burası. “Oh, nefes alacağım ve daha genç görüneceğim .” diyorsunuz.(birkaç kişi kıkırdar)  Hayır. Ya da “ nefes alacağım ve böylece çok daha güzel olacağım ya da daha fazla enerjim olacak.”  Daha fazla enerji. Bununla ilgili değil.

Bütün bunlar belki de sonuçlar ya da tamamen bütünlenmeye izin vermenizden sonra olacak şeyler, kilo vermek, dizler, kalçalar ya da bedeninizin diğer kısımları ile ilgili şeyler. Bugün biz özel bir şeyi, bir hastalığı ya da bir deformasyonu ya da herhangi bir şeyi şifalandırmaya odaklanmayacağız. Bugün yapacağımız şey, basit bir biçimde fiziksel varlığınızı olduğu haliyle bütünlemeye ilişkin olacak. Tam şimdi olduğu haliyle.

Şimdi burada küçük bir sır var. Aslında şimdi olduğu hal çok güzel. Biliyorum şimdi bazılarınız, özellikle çok hasta olanlar ya da çok fazla acısı olanlar  “ Öyle olduğunu sanmıyorum.” Diyecekler. Ama potansiyel ve gerçeklik olarak olarak  bu bütünlenmiş, enerjik, sağlıklı fiziksel varlık tam burada. Onu başka bir yerden çekip de almayacağız. Bazı alıştırmalar yapacağız, bugün yapacağımız ikinci ya da üçüncü alıştırmada onu çekiyormuşuz gibi gözükecek, ama aslında öyle değil. Biz onu meydana getiriyor olacağız.

Sizin bedeniniz, biyolojiniz, etkin enerjiyle zarafet içinde olmak için tüm potansiyele sahiptir. Sizin ışık bedeniniz olmak için tüm potansiyele sahiptir.

Bugünün merabh’ını yaparken, yapacağımız da tam olarak budur. Şimdi bildiğiniz fiziksel varlığınızın dönüşümüne izin vereceğiz. Dengesiz, kusurlu ya da güzel oluşuna bakmaksızın, bugünkü hali hazırdaki fiziksel durumunuzdan ışık bedene dönüşmesine izin vereceğiz.

Dönüşümün ne kadar zaman alacağını sormayın bana. Farklı, çeşitli faktörler var ve bu aslında mesele de değil. Çünkü bu Merkezde geçmişte de zamanın oldukça konu dışı olduğunu işittiniz. Yol boyunca komik şeyler olur. Sadece olur. Bunu detaylandırmamıza gerek yok. Bunun için bir zaman belirlememize gerek yok. O sadece olur. O, buradadır. Yapacağınız en iyi şey sadece olmasına izin vermek,  güvenmektir.

Onunla savaşabilirsiniz. Ona direnebilirsiniz ve “ Pek ala, bu merabh sırasında bu gerçekten oluyor mu? Gerçekten ben …” (Tükürür!) Derin bir nefes alın, rahatlayın, çünkü bugün gerçekten, biyolojiyi bilinç bedenine bütünleyeceğiz, biyolojiyi ışık bedeninize dönüştüreceğiz.

Evet, derin bir nefes alalım. Merabh ışıklarımızı ayarlayalım.( Yeni Merkezde ışıklar bu şekilde düzenlenmiş. Ç.N) ( ışıklar azaltılır)Şimdi bunu yapabiliyoruz, anlıyorum. Ah!  Sanki sihir. Hah! Hımmm.

Aklımdayken, bazı alıştırmalar yapacağız ve lütfen düşünmeyin. Anladınız mı? Ben size düşünmeyin dediğim zaman,  “Bu merabhı yapıyorum. Işık bedenimi getiriyorum.” demeye odaklanmak zorunda değilsiniz, anlayın. Bu aslında dikkat dağıtıcıdır ve de bazı engellere neden olur. Bu sadece fiziksel bedeninizin bilinç bedeninize bütünlenmesine izin vermeye ilişkin.  Düzeltmeye çabaladığınız, onarmaya, toparlamaya çabaladığınız, peşinde  sürüklenip durduğunuz bu gemi çapası, bugün bunu hallediyoruz.

Öyleyse derin güzel bir nefes alalım ve değişim için hoş bir hafif klasik müzik koyalım.

(müzik başlar;  Bernward Koch’un” Gentle Spirit”   “ Zarif Ruh” albümünden parçalar )


Biyoloji  Merabh’ı

Derin güzel bir nefes alın.

İşte yeni Kırmızı Çember Bağlantı Merkezindeyiz. Ne kadar da uygun, çünkü burası da bir bakıma yeni bedeniniz değil mi? Sembolik olarak? Bu fiziksellik deneyimini bugün yapmak istememin nedeni de bu.

Derin güzel bir nefes alın ve fiziksel bedeninizi hissedin.

Fiziksel bir beden– etten kemikten ve organlardan, kandan, hücreler ve DNA,  malzemesinden oluşan fiziksel beden, aslında bu dönüşümden geçmek için bütün bunları bilmeniz bile gerekmiyor. Aslında, bilim ve fiziğe ilişkin olarak çok fazla şey bilmiyorsanız, bu dönüşümden geçmenin daha kolay olduğunu söyleyebilirim, aksi halde biraz zihinselliğe yakalanma eğiliminiz oluyor.

Bedeninizi hissedin. Evet, tanındığınız isminiz kadar sizin olan bedeniniz. Sizin değil, aslında. Başka birisi tarafından verildi, size.

Bu dünyaya geldiğinizden ve beden aldığınızdan, fizikseli aldığınızdan beri, içinizde bir yerde bu bedenin dönüşeceğini biliyordunuz. Bu bedenin artık sadece biyoloji olmayacağı zaman gelecekti. Bir gün gerçek bedenlenmenin olacağını biliyordunuz. Etrafta sadece fiziksel olarak dolaşmak değil, gerçek bedenlenme ve bütünlenme. İşte o gün, bugün. İşte bütünlenme günü tam şimdi ve burada. Ve tekraren, güzel olan da, olmasına izin vermekten başka yapacağınız hiçbir şey yok.

Bir fiziksel bedenin fikri, düalite elementlerini, zamanı, uzayı, yoğunluğu deneyimleyebilmeniz içindir. Böylece yerde yürümenin ve havayı solumanın nasıl olduğunu deneyimleyebilirsiniz.

Beden size bir gün batımını görmenizi sağlar. Bugün başlarken söylediğim gibi, ben  bugüne kadar gözlerimi kapalı tuttum – ya da  Cauldre’nin gözlerini –çünkü insan gözleriyle, bu görme duyusuyla  bu güzel fiziksel parçanızla  – gözlerinizle– dünyada olabilirsiniz. Dünyayı görebilirsiniz.

Fiziksel bedende duyumsal deneyim yapmanız için farklı duyulara sahipsiniz. Oh, bazı melekler buna sahip olmak için neler vermezlerdi  – dokunma yeteneği, güzel  bir yemek  yeme yeteneği, çiçeklerin kokularını almak.

Beden size bu gezegende duyumsal deneyimi sağlar. Ama beden aynı zamanda dehşetin, korkuların, tehdit altında olmanın, hayal kırıklığının da kaynağıdır. Sonunda beden eskir ve ölüm diye bildiğiniz şeye neden olur. İlginçtir, insanlar ölümden korkar çünkü ölümün biyolojinin ölümünden daha fazla bir şey olduğunu düşünürler. Kimliğin ölümü olduğunu düşünürler. Gerçekte sadece beden gitmektedir.

Beden size ağrılar ve acılar verdi. Hasta olduğunuz zaman neye benzediğini biliyorsunuz, grip, soğuk algınlığı olduğunuzda. Aydınlanmayı düşünmeyi bırakın, yüzünüzün gülmesi bile çok zor oluyor. Ve yaşlanmaya başladığınızda kırışıkları, beyazlayan saçlarınızı görmeye başlıyorsunuz, her çeşit kremi satın alarak umutsuzca onları onarmaya çabalıyorsunuz. Bu merkezde bir daha seferki toplantımızda hepiniz ilaç dolaplarınızdaki, depolarınızdaki, kiralık kasalardaki, garajlarınızdaki tüm ilaçları, merhemleri getirin ve sadece hepsini def edin. Onlara ne kadar para harcadınız? Kaçı işe yaradı? Küçük çapta işe yarayabilirler ama nihayetinde işe yaramazlar.

Evet, aynaya bakarsınız ve hayal kırıklığına uğrarsınız –  yaşlandığınız için, biyolojinizden dolayı hayal kırıklığı. Atalardan kalma biyolojinizden söz ettiğimi duydunuz ve size bu bedeni veren annelerinize- babalarınıza lanet okursunuz. “ Bu lanet olası atalarımın soyunu niye bitiremedim?” dersiniz. Evet, çok zaman önce başlamıştınız. Ve şimdi bitirmek üzeresiniz. (güler ve Adamus kıkırdar)

Evet, bedeniniz size duyumsal deneyim sağlar. Size zevkler sağlar. Sizin bu realitede olmanızı sağlar. Birçok sorunun da kaynağıdır. Sizi Üstatlığa ilerlerken zorlayan üç ana şeyden biri de bedeniniz oldu. Bazılarınızın gerçekten sorunları var. Geri kalanlarınızın da bazı gerçek sorunlar için potansiyelleri var.

Bu ruhsal insanların, gerçekten ruhsal yolda olan insanların, istatistiki olarak diğerlerinden daha fazla mı sağlık sorunları var? Bu nerdeyse sağlık fanatiği diyebileceklerimiz neden daha fazla soruna eğilim gösteriyorlar? Çünkü hem bunlara kafayı takıyorlar, hem de bu konuda daha fazla hassaslar. Bilinçlendiğinizde bu beden meselesinin zor bir şey olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. O değişmeli. Bu beden denen şey sizi gerçekten geri tutuyor.

Oh, diğer Üstatlarda aynı şeyden geçtiler– “ Bu lanet beden olmasaydı, aydınlanabilirdim.” Bu bedenin şeylere bağımlı olma eğilimi var, az biraz zevk-merkezli ya da dağılmaya meyilli. Böylece fizikselle ilgili gerçekten ilginç bir dinamik var.

Onu düzeltmeye çabalarsınız; onu onarmaya çabalarsınız. Her çeşit terapiste, doktora, alternatif tedavicilere gitmeyi denersiniz. Bunlar onun üstüne bir yara bandı koyarlar, ama nihayetinde asıl-öz enerji hala oradadır.

Evet, daha fazla sözler ya da hokus pokusun olmaksızın şimdi yapmak istediğim şey; şöyle diyelim, yeni fizikselliğe, yeni biyolojiye girelim. Şimdi sahip olduğunuz bedeni bütünleyelim. Bu bedeni Bilinç Bedenine bütünleyelim.

Bunu nasıl yaparsınız? Derin güzel bir nefes alarak ve izin vererek.

(duraklama)

Bir derin güzel nefes daha alın ve yeni bedeninizde rahatlayın.

(duraklama)

Beden aslında özdür.( essence- asıl) Başka bir anlatımla  bilimin gördüğü dokular, organlar ve kemiklerdir. Ama merkezinde beden özdür (essence).Ben-im’in, bilinç bedeninin parçasıdır.

Ben-im’in derin deneyiminde olmanın yoludur.

Kemiklere ve dokulara sahip olmak zorunda değil. Saçları, göz bebekleri, parmakları, dili olmak zorunda değil. Bütün bunlar onun bir nevi sona erme biçimi. Ama o gerçekten öz (essence) gerçekten güzel.

Ben-im in  bir kısmı eski ataların kalıplarını izlemek zorunda değil. Hatta diğer insanların bakış açılarına da uyum sağlamak zorunda değil. Beden kendi yaratımınızın içinden yaratımınızı deneyimlemenizi sağlayan öz. (essence)

Ve şimdi ben şimdi konuşurken ya da gerçekten dikkatinizi dağıtırken, müzik çalarken, bu oluyor, çünkü bunu siz yarattınız, bu yaşlı biyolojiyi- yaşınız anlamında değil- ama biyolojinin eski kalıpları  tam şimdi değişiyor.

İnanılmaz olan bunu zorlamak zorunda olmamanız. Ben bunu zorlamıyorum. Ben bunu yapmıyorum. Siz yapıyorsunuz.

Sonunda derin bir nefes alıyorsunuz, bedenle savaşmayı bırakıyorsunuz, “ Bu benim- benim özüm (essence), kendimi ifade biçimim.” diyorsunuz.

Bugün bu güzel yeni Merkezin açılışında otururken, bu oluyor. Oluyor. Gerçekten eski kalıplar salıveriliyor, çok eski biyolojik yapı ışık bedeniniz diye adlandırabileceğimize dönüşüyor.

Işık bedeniniz bir diğer boyutta başka bir yerde bulunmuyordu. O hep oradaydı. O hep oradaydı. Işık beden cennetten ya da meleksi bir depodan gelmiyor.- Işık beden özdü- bedenlemenin özü, duyumların özü, diğer boyutların ve elementlerin içinde bulunma yeteneğiydi. O hep oradaydı, o öz. (essence) Ona bedenin tutkusu ya da alevi diyebilirsiniz.

Yaşı, kiloyu, ölçüleri unutun. Bir an için sadece bu özü hissedin- tutkuyu, bedende olmanın duyumsal tutkusu. Bu ışık beden, sevgili arkadaşlarım. İşte bu ışık beden.

Derin bir nefes alın, hiç bir çaba ya da benzeri bir şey olmadan, bu çok çok çok eski kalıpların dönüşümüne, simyaya izin verin.

(duraklama)

Bunu çok sevdim, çünkü bu benim için bir biçimde kolay, çünkü siz istediniz. Onun hakkında düşündünüz, onun için endişelendiniz, strese girdiniz- bu ışık bedene sahip olmak için öylesine bir arzunuz vardı.

Tıpkı bu Bağlantı Merkezini yarattığınız enerji gibi, şimdi de bu potansiyeli, ışık bedeni getirmeyi yaratıyorsunuz.

Ayrıntıları bırakın. Ne kadar genç göstereceğinizi boş verin. Kanserin sisteminizden nasıl salıverileceğini boş verin. Kalp krizleriyle ilgili aile geçmişinizi boş verin. Diyetleri boş verin. Bütün bunları unutun gitsin. Bütün bunların hepsi bir demet makyo. Hatta bu merabh’da sizden anayatronunuzu bile hemen şimdi unutmanızı isteyeceğim. Tobias ve ben  anayatron,-bedeninizin ışık ağı- hakkında konuşmuştuk, ama bilin bakalım ne oldu? O da gidiyor. O gerçek ışık bedeniniz için eski bir yer tutucuydu. O oradaydı. O gerçekti. Ama ışık bedeninizi, özünüzü kabul etmeye hazır olana kadar  sadece bir yer tutucuydu. O da dönüşecek. Artık ona ihtiyacınız olmayacak.

Fizikselliğinizi tam olarak Bilinç Bedeninize bütünlediğinizde artık  bütün bedeninizde hücreden hücreye ileri-geri iletişim yapan bazı ağlara, sistemlere  ihtiyaç için bir neden yok. Buna gerek yok, çünkü her hücre daima içinde bulunduğu ışık bedendedir.

Biz bu engin ve kutsanmış yerde otururken, bedeninizin Ben-İm le bütünleşmesine izin verirken, sizden yapmakta olduğunuz, yapmakta olduğunuz bütün bu diyet ve rejimleri de bırakmaya başlamanızı da isteyeceğim. Işık bedeniniz için tavsiye edebileceğim herhangi bir şey olacaksa o da-biraz nefes, biraz hafif egzersiz, biraz da su- olacaktır. Nemlenmiş halde kalın. (su ile ) Bu kadar basit.

Soruları duydum bile-aklıma gelmişken, soruları daha sonra alacağım – “ Bütün gün çikolatalı kurabiyeler yiyebilir miyim?” Sizin yerinize olsam yerdim. (güler) Başka soruları da duyabiliyorum ve yine söyleyeyim, soruları sonra alacağım, “Ama Adamus, Belli yiyeceklere alerjim var. Artık yok. Artık yok.

Sonra şöyle dediğinizi işitiyorum, “Adamus, hayatım boyunca şu biyoloijiyle uğraşıp, durdum. Bu kadar kolay olabilir mi? Bu, sadece bugün biraz iyi hissetmek için yaptığımız bir şey mi?” Bu size kalmış. Ben aldırmam. İster hemen şimdi bütün dönüşümü tamamlarsınız, isterseniz yapmakta olduklarınızı sürdürebilirsiniz. Bu size bağlı.

Evet, şimdi derin güzel bir nefes alalım. Mecburen şu soru geliyor. – “ Bu kadar kolay olabilir mi?”

Evet, siz Üstatsınız. Neden olmasın? Neden olmasın?

Toplantıdan çıkıp gittikten sonra şöyle deme eğiliminiz olacak. “Oh, Ben bunu anlamadım. Benden başka herkes anladı. Ama ben anlamadım. ” Evet, her şeyden önce siz bu kadar özel değilsiniz.(bazıları kıkırdar)

SART:  Kesinlikle.

ADAMUS:  Kusura bakma, Sart. (güler)

Her şeyden önce, siz bu kadar özel değilsiniz ve evet, anladınız. Anladınız. Sadece bırakın, şimdi olsun. Oh, şüphelenme oyunu oynayabilirsiniz. “Pek ala, hiçbir şey olmadı,” demeyi oynayabilirsiniz ya da sadece onu alabilirsiniz.

Evet, tekrar edelim. Derin güzel bir nefes alalım. 

Ahmyo çalışmamızda bolluktan söz ederken harikulade bir deneyimimiz olmuştu. Ohhh, ilk defasında duvara çarpmak gibi oldu. İkincisinde kendini ateşe atmak gibiydi. Ama üçüncü defada oldu.

Öyleyse yeniden yapalım. Derin güzel bir nefes alalım. Ve ne yapacaksınız? Evet, yaptığımız şey aslında hiçbir şey yapmamak. İzin vermek. Sanırım, izin veriyoruz.


Bioloji Merabh ‘ı– 2.Kez

Derin güzel bir nefes alalım. Olgulara bir bakalım.

Siz bilinçsiniz. Sizin bilinciniz enerjiyi getirir. Sizin bilinciniz gerçekten duyumsal bir deneyim istedi ve “Bu beden denen şeyin enerjisini getir.”  Dedi. Ve onu yarattınız. Onunla bin ya da çok daha fazla yaşamdır, yaşıyordunuz.

Bir biçimde son derece diğer herkesle, özelliklede kendi kan bağınızla karışmış bir biyoloji ile yaşıyordunuz. Yani, nihayetinde bu biyoloji sizin değildi.

Ama birdenbire uyandınız. “ Vayyy! Ben bedenimi istiyorum. Ben enerjimi istiyorum, bedenimi getirmek istiyorum. Güle güle aile. Güle güle kitle bilinci. Fizikselliğin eski nitelikleri güle güle. Bugünden başlayarak ışık bedenime ilerliyorum.

Evet, güzel bir derin nefes alın…ve sonra sadece izin verin. Bu kadar basit.

Bir Üstat olduğunuzu düşünün ve beden tutkunuzla akıyor. Bir Üstat olarak yorgunluk ve ağrı hissetmediğinizi düşünün, bu Üstat bedeniniz kendini hızlıca ve  kolayca yeniliyor. Evet, bugün başparmağınıza bir tuğla düşürseniz ve parmağınız kırsanız bile, sorun yok. Yine de hemen bunu denemeyin. Bir iki gün bekleyin.( bazıları kıkırdar) Parmağınıza bir tuğla düşürdünüz ve onu kırdınız.“ Sorun yok, ben ışık bedenim. Fiziksel beden değilim. Ben kendi öz-ümüm.(essence) Bu zavallı parmağın iyileşmesi için iki, üç ay beklemek zorunda değilim.”  Hayır. Şimdi hemen hallolur.

Güzel derin bir nefes alın., sevgili arkadaşlarım, bedeninize. Bilinç Bedeninize.

(duraklama)

Hala gevezelik sürüp duruyor.“ Ama ama, ama Adamus, anlamıyorsun.”  Normalde, size kapayın çenenizi derdim, ama bugün demeyeceğim. Çünkü bu hassas  konu. Ehh, bunu diyeceğim. Kapayın çenenizi! (güler) Hala çok gevezelik var.  “Ama Adamus, sen benim durumumu anlamıyorsun.” Anlıyorum.. “Adamus, bunun ne kadar zor olduğunu anlamıyorsun.” Gerçekten mi? “Adamus, eğer bu işe yaramazsa, mahvolurum. ” Hayır, zaten mahvolmuş haldesiniz. Bu işe yarayacak. (daha fazla kıkırdamalar)

Evet, tekrar edelim. Derin… John müziği biraz durdurur musun? Geri döneceğiz.

Güzel bir nefes alalım, tamam mı? Ana hatlara geri döneceğim.

Şimdi bu bedendesiniz değil mi? Ve ben sizin bedeni bırakmak istemediğinizi var sayıyorum. Bedeni bırakmak isteyen kimse var mı? ( birkaç kişi “Hayır” der)  Tamam. Öyleyse bedende kalmak istediğinizi ama bedenin kendinizin olmasını istediğinizi var sayıyorum. Onun enerjili olmasını istiyorsunuz. Onun sağlıklı, duyarlı olmasını istiyorsunuz. Gerçekten istediğiniz şey, bedeninizin duyumsal olması- şeyleri hissetmesi, duyumsaması.

Asırlar boyunca bilincinizin bir nevi köreldiği kadar, bedeninizde gerçekten köreldi. İşitmeniz azalıyor, artık koku alamıyor- hayır, koklamıyorsunuz değil, ama koku duyumunuz ve görmeniz azalıyor. Bütün bunlar! Oh, çok depresif. Gerçekten depresif.

EDITH: Biliyorum.

ADAMUS: Evet. Kesinlikle. Burada bir poster çocuğu olmak ister misin?

EDITH: Hayır, teşekkürler.

ADAMUS:  Gerçekten mi? Çünkü, yenilenmiş sağlıklı bir bedenle ?

EDITH: Oh evet!

ADAMUS: Bu Edith’in bedeni! (Adamus kıkırdar)  Ve aklımdayken, ben sizi başkalarıyla kıyas ederek, ya da biçiminizle ilgili olarak konuşmuyorum. Sizinle, sizin bedeninizle ilgili olarak konuşuyorum. Sizin bedeninizle ilişkinizle ilgili olarak konuşuyorum.

 Evet, bedeniniz yalnızca bir hissetme ve ifade biçimi. Yaşlanmak zorunda değil. Eskimek zorunda değil. Hastalanmak zorunda değil. Değil.  Bütün bunları hepiniz için geride bırakmak istiyorum. Bazılarınız burada canlı yayında uyuya kaldınız.( Dosdoğru kameraya doğru bakarken güler)

Siz, burada uyuya kaldınız. Bedeninizle ilgili olarak çok endişelendiniz.( ışıklar açılır) Uyanın. Orada ki başka bir kameraya gideceğim. Siz. Buradan Asya’ya gidiyoruz. Güzel.(bazıları kıkırdar)  Uyanın! Uyanın! Biz yenileyeceğiz şu…..şu…..… (Adamus bir öpücük kondurur) size de….şu bedeni.

Tamam, ışıklar yine sönebilir. Haydi, yeniden yapalım,  gerçekten onu aşıp geçtiğimizi ben hissedene kadar yapmayı sürdüreceğiz. Tamam.

Çok zihinsel oluyorsunuz. Burada ne halt oluyor diye merak ediyorsunuz. Ben de ediyorum. (Adamus kıkırdar; müzik başlar)


Bioloji Merabh ‘ı– 3.kez

Tamam. Güzel derin bir nefes alın. Müzik için teşekkürler.

Bu beden sadece ruhun(spirit) bir uzantısı. Bu gezegende deneyimleme biçimi. Bedenin hastalanmasına gerek yok. Onun yaralanmasına gerek yok. Enerjisinin düşmesine gerek yok.

Bugün, fizikseli, Bilinç Bedenine, Ben-im’e bütünlüyoruz. Bunu yaparken, buna sadece izin verirken, onunla ilgili olarak düşünmeyin, siz izin verirken dönüşüm gerçekleşir. Sizi atalardan kalma biyolojiden kurtaran simyasal süreç meydana gelir. Bu sizi kitle bilincinin yaşlanmaya ilişkin kavramlarından özgür kılar. Bu sizi çok Eski bir enerji yapısından özgürleştirir.

Ve bu özgürleşme, bu simya, öz(essence) bedene, bazılarınız ona ışık beden diyorsunuz, ama öz bedene izin verir.

Evet, derin bir nefes alın…ve yalnızca izin veriyorsunuz.

(duraklama)

İnanılmaz küçük bir şey olur. Dönüşüm  olmaya başlayıverir.  Yaşınıza, hali hazır sağlık durumunuza bakmaksızın, ruhsal olarak ne kadar akıllı ya da aptal olduğunuza bakmaksızın olur. Fark etmez.

Evet, derin bir nefes alın….ve sadece bırakın olsun .

(duraklama)

Özür dilerim. Müziği tekrar durdurmak zorundayım. Hala direncimiz var, çok fazla direnç. İtalya’da yaptığımız bolluk çalışmasından çok daha fazla direnç.

Evet, burada ne olduğundan  emin değilim- sadece burada değil, orada da ( canlı yayında izleyenlere)- pek emin olmamakla birlikte oh, bu gerçekten olacak mı diye güven eksikliği ya da hımm- bunu şimdiye kadar niye düşünmedim gibi- gerçekten bu bedene yatırımınız vardı. Gerçekten yatırımınız vardı. Her ne kadar bedeninizin daha sağlıklı olmasını, ışık bedeni olmasını istediğinizi söyleseniz de, bu bedene oldukça derin bir yatırımı sezmekteyim.

Bir çeşit tuhaf bir sevgi-nefret ilişkisi, neredeyse bırakmaktan korkmak gibi, bazı parçalarına tutunmak, diğer parçalarını bırakmak istiyorsunuz. Bu neden böyle?

Belki de sonrası ne olacak korkusu. Muhtemelen. Belki de garip bir biçimde, burada psikologluk oynamıyorum ama garip bir biçimde bedendeki bu deneyimi aslında seviyorsunuz. Gerçekten seviyorsunuz. Ve aslında ona artık sahip olamamayı düşünmek biraz da hüzün veriyor.

Böylece bir nevi, arada kalmış gibisiniz. Düşük enerjiyi, duyularınızın çalışmamasını ve yaşlanmanızı sevmeniz ve de ayrıca bir başka dinamik olarak da “Ben aslında gerçekten bu bedene sahip olmayı seviyorum. Bu bütün fiziksel şeyi seviyorum. Ve ışık bedende sadece bir melek olmak bir biçimde sıkıcı gözüküyor.” var.

Peki, öyleyse ne yapalım? Evet, başa döneceğim ve biraz daha müzik çalacağız. Bunu tekrar yapacağız. (müzik yeniden başlar)

Lütfen anlayın, biz sadece bütünleme yapıyoruz, fizikseli Bilinç bedenine getiriyoruz. Biz bedeni def etmiyoruz, arkadaşlarım. Sadece biz onu bilincinize bütünlüyoruz ya da bilincinizin tam da içine emiyoruz. (güler; Adamus kıkırdar) Burada ki yoğun enerjiyi bozmak için bir şey yapmam lazım, ama görsel olarak güzeldi. (daha fazla güler) Bunun için benden alıntı yapıp, tişört bile yapabilirsiniz.

Bilincinizin derinliklerine emin onu. Bunu yapalım. Müzik sürsün. Biraz – Belki daha neşeli bir şeyiniz vardır? (John’ a; bazıları kıkırdar) Ehhh, biraz daha keyiflisi?

John bir şeyler bulmaya çalışırken, derin bir nefes alın. Rahat olun, rahat, rahat. Burada bir sürü şey sürüp gidiyor, evet, aynı zamanda sizi donduruyor da. ( oda oldukça serindir) Sanki buzhane gibi.(güler) Sevgili teknikerler, acaba biraz burayı ısıtabilir miyiz? ( Dinleyiciler bu fikre tutkuyla katılırlar)  Aydınlanmış bedenlerimiz olmadan önce donmuş bedenlerimiz olacak! (güler)

 

Bioloji Merabh’ı – 4. kez

Tamam, gerçekten güzel derin bir nefes alalım. Gerçekten derin bir nefes.( yeni müzik başlar)

Biraz sıcak belki de daha heyecanlı bir müzikle yapalım. Ve burada gülüyoruz da. Tamam, yeniden yapacağız ve bu kez sadece fizikselin bütünlenmesine izin veriyoruz– tamamının Bilinç Bedenine bütünlenmesine.

Bu ne demek? Bilmiyorum, ama bırakın olsun. Bırakın olsun, tamam mı?

Fizikseli bütünüyle yeni bir düzeye getiriyoruz.

Evet, güzel derin bir nefes alın. Bu elimizde olanların en iyisi mi John? Bu…. Bu kulağa cenaze odasındaymışız gibi geliyor. Donuyor insanlar. Mosmor oldular. İnsanlar…(güler) Bedenlerden söz etmeye çalışıyorum ve mavi parmaklar görüyorum. Oh, bunlar senin ojelerin.

Burada birazdan bazı alıştırmalar yapmak zorundayız. (Adamus kıkırdar)

Tamam. Güzel derin bir nefes.

( Adamus müziği eleştirirken, duraklama ) Biraz daha neşeli. Biraz sesini yükseltir misin, John? (müziğin sesi artar) Hayatınızın geri kalanında bu müziği mi dinlemek istiyorsunuz? (dinleyiciler  “Hayır” derler) Kapat müziği!! (güler)

Tamam, başlıyoruz. Müzik yok, müziksiz. Şimdi olduğu gibi yapacağız. Bunun için cesur olacağız. Tam şimdi biraz en derinlere emme yapacağız.(güler)

İşin komik yanı, bunu söylerken ve de şakasını yaparken, bazılarınızın sandalyede, sandalyede olduğunu görüyorum…..(yüzünü komikleştirerek hareket ederken güler) görüyorum. Bunlar yeni marka sandalyeler. (sandalyeler yeni yer için yapılmış yeni sandalyeler, amerikan esprisi yapıyor. ç.n) bunları getirmeniz beklenmiyor.

Güzel derin bir nefes alalım ve ışıkları biraz söndürelim.

Tamam. Şimdi, biz enerjiyi kırdık Güzel. Sanırım, artık yapabiliriz.

Derin güzel bir nefes alın. Eski biyolojiden, gerçekten hantal eski sistemden, öz(essence) bedene, ışık bedene dönüşüm. Enerji ile çok daha verimli çalışan, kendini yenileyen, toksinleri ve dengesizlikleri çabucak, kolayca salıveren bir beden. Elementleri ya da kanser potansiyelleri gibi şeyleri alabilen ama onları aktive etmeyen, tetiklemeyen bir beden. Duyumsal ve hassas bir beden ama midesindeki biraz glüteni ya da burnundaki birazcık tozu halledemeyecek kadar da hassas olmayan bir beden. Uyum sağlayabilen, esnek bir beden. Bu dünyada rahat olan bir beden. Bilinç bedeninde rahat olan bir beden.

Bilincinizin, Ben-im liğinizin, -sizin- bedeninizin gerçek temsilcisi. Siz.

Derin bir nefes alın ve getirin onu. Etrafında dolanıp durduğunuz eski bedenin onunla buluşmasına izin verin.

Ve şimdi bırakın bu simya, bu güzel dönüşüm meydana gelsin-eski beden şimdi yeni bedene bütünleniyor ve yeni beden Ben-im bilincine bütünleniyor.

Ve bununla bir an kalın. Kendinizi bununla rahat olmaya bırakın.

(duraklama)

Kendinizi bedende rahat olmaya bırakın.

Düşünüp bulacağınız bir fizik (bilimi) yok. Sahip olmanız gereken bir odak yok. Bu sadece ona izin vermek ve sonra –o olur-

(duraklama)

Bugün eve gittiğinizde takvimlerinizi işaretleyin. O gün, bugündü Bu Üstatların kendi biyolojilerini aldığı gündü. O gün dönüşümün başladığı gündü.

Ve lütfen bugün şifa yaptığımızı söylemeye başlamayın. Bunu yapmadık. Yaptığımız ışık bedene, öz bedene, Bilincin bedenine girmeye izin vermekti. Bugün yaptığımız şey, biyolojiyi ruha (spirit) bütünlemekti.

Sonuç belki şifa olabilir. Belki daha genç bir görünüm olabilir. Biz bütünleme yapmak için yola çıktık ve işte şimdi o burada. Şimdi güzel bir derin nefes alın ve ışık bedeninizde rahatlayın.

(duraklama)

Bir güzel derin nefes daha alın ve öz(essence) bedeninizde rahatlayın.

(duraklama)

Bir güzel derin nefes daha alın ve bırakın bu ışık beden, bu öz beden aktive olsun, tam şimdi, tam burada aktive olsun. Zihninizde değil, eski fiziksel bedeninizde dahi değil, tam şimdi ve tam burada aktive olsun.

Bugün burada ışık bedeni bütünlediğimizi ve aktive ettiğimizi söyleyebilirsiniz.

Derin güzel bir nefes alın ve onunla gevşeyin. Ona izin verin.

(duraklama)

Ve bu kez oldu. Güzel.

Derin nefes. Güzel.

Şimdi…Biraz ışıkları açabilir miyiz.


Matematik ve bir Deney

Şimdi, biraz tuhaf bir şey yapacağız.(bazıları güler) “ Apaçıklık Üstadı.” gibi bir şey. Yaptığımız her şey tuhaf!

Şimdi, biraz ilginç, tuhaf derecede ilginç bir şey yapacağız ve bu şimdiye kadar yaptığımız bir çok şeyle tam olarak paralel değil…….gözükebilir. Işıkları da yakalım, çünkü herkesi görmek istiyorum.( ışıklar yanar) Teşekkür ederim.

Bu benim daha önce size anlattığım egemenlik kavramına ilişkin olan bazı şeylere biraz uymuyor gibi görünebilir.  Ama birazdan yapacağımız şeyin, aslında ne kadar çok egemence olduğunu görebilip, anlayabileceğinizi umut ediyorum.

Matematiğe bir göz atarsanız, basit matematik..Gerçekten tahtam olmalıydı, neyse şimdilik gerekmiyor. Bir daha ki sefere, yazı tahtam olsun. Matematikte bir, bir daha normal olarak iki eder. Bununla birlikte, insan enerji dinamiklerinde bir ,bir daha 2.0001 eder. Bu ne demek?

İki insanı bir araya koyun, enerjilerini birleştirsinler, birbirlerinden enerji beslenmesi yapmadıkça- o zaman olumsuz etki alınır-bir insanın tek başına olduğundan mini, mini, minicik daha fazla bir enerji çıkışı alırsınız. Ama genel olarak, iki insanın bir şey yapmak için bir fikri varsa ve enerji, tutku ve bilinçlerini birleştirirlerse, iki kişiden biraz daha fazla çıkış (outcome) alırsınız.

Üstatların durumunda, Şambranın durumunda, bir, bir daha beşe eşittir, belki de altıya, yediye. Başka bir anlatımla, başka hiçbir şeyle derdi olmayan gerçek bir Üstat olduğunda ise-ve bu bir bakıma  Üstat olmanın nasıl bir şey olduğuna işaret eder, saçmalıklara kapılmazsınız- ama iki yada daha fazla Üstat tutkularını, enerjilerini, bilinçlerini , isteklerini berber olarak birleştirirlerse, bir artı birden beş alırsınız.

İşte, bir bakıma, burada olan budur. Finansal olsun, bizzat çalışmak olsun ya da sadece enerjinizi koymak olsun, siz burada enerjinizi birleştirdiniz ve birdenbire bu harika yeni yuvanız oluştu.

Evet, biz daha biraz önce bedeni, ışık bedene, Bilinç Bedenine bütünleme alıştırması yaptık, ama ben burada bir deney yapmak istiyorum ve bu içtenlikle sadece bir deney. Daha önce yaptığımız değildi. O sadece çocuk oyuncağıydı.

Ama ben bu odada bir deney yapmak istiyorum ve canlı yayında izleyenleri de işin içine katacağız. Ve birazcık kendi Kumbaya anımızı yaşayacağız. (birkaç kişi kıkırdar) Ama burada bazı ilginç enerji dinamikleri var.

Soruyu soruyorum-ve birazdan yanıtını alacağız–  Eğer biz odada bulunan 70 civarı Üstat ilaveten canlı yayında izleyen binlerce ve binlerce Şambra Üstat, Üstatlar olarak enerjilerimizi birleştirirsek ne olur? İhtiyaç sahibi varlıklar olarak değil ama Üstatlar olarak hep birlikte enerjilerimizi birleştirirsek ne olur? Bunun sizin bütünlemenize ve diğerlerinin bütünlemesine nasıl bir etkisi olur?

Ve ben şimdi bunu öğrenmek istiyorum, teorik olarak hepimizin bağlandığını düşünürsek, diyelim ki el ele tutuşuyoruz ve bağlanıyoruz ve de canlı yayında izleyenlerle bağlanıyoruz, evet birisi kamerayı tutuyor olacak ve biriside kameramanın elini tutacak.( birkaç kişi  “Oooo” der.) Ne tatlı. Ve odanın arka tarafındaki herkes, her teknik adam ve siz çeviri kabininin camının önünden biraz çekilir misiniz ve yalnızca…(bazıları kıkırdar) Evet, ellerinizi cama dayayın. Bu gayet iyi. Tamam, ben başlıyoruz, diyeceğim.

Fizikselin çok hızlı olarak ve zarif bir biçimde ışık bedene bütünlenmesi bu şekilde bir Şambra potansiyelinde, Şambra bilincinde nasıl olur? Yanıtı bilmiyorum ama sanırım öğreneceğiz.

Şimdi ana hatları söyleyeceğim. Siz sadece kendi ışık bedeniniz için izin verdiniz. Bu şimdi oluyor. Bu Bilinç bedenine bütünlenme. Böylece beden peşinde sürüklendiğiniz bir şey değil. Evet, böylelikle tümü bütünlendi-bilinç, enerji, zihin, gnost, beden- hepsi birden.

Şimdi hepiniz ayağa kalksanız, biraz güzel müzikle  ne olur acaba –  John ne seçerse; müzik çalmaya devam etsin, çünkü el ele tutuşup, katılıyor olacaksınız – ne olur acaba- … hepiniz katılsanız. Eh, eh. Kahve yok, şimdi çişe gitmek yok ve kahve içerken de çişe gitmek yok.( birkaç kişi kıkırdar) İçeri gelin. Herkes bunun bir parçası olmalı.

Evet, biraz müzik koyalım……ve….(müzik başlar) Kameraları nasıl isterseniz o şekilde  yerleştirin ve sonra herkes katılsın. Kameraları düzenleyin. Tamam. Müzik çalıyor, derin güzel bir nefes alalım.

Siz bir Üstatsınız. Bir diğer Üstatla bağlantıdasınız. Biz, dünyanın dört bir yanından canlı yayını izleyen Üstatlarla ve bu paylaştığımız ana, bir ay, bir yıl, on yıl sonra gelecek Üstatlarla bağlantıdayız. Sizler, biyolojik beden sınırını geçerek, ışık bedeninizi Bilinç bedeninizin içine almaya izin veren bir egemen varlıksınız. Hayatı yeni, sağlıklı, dengeli ve enerjik bir biçimde deneyimlemek için, ışık bedeninizi dünya denilen bu fiziksel realiteye getiriyorsunuz.

Ve sen, sevgili egemen Üstat, tutkunu, isteğini paylaşan, elini tutan diğer Üstatlarla bağlantıda olduğunda, ne olur? Bu birçok Üstat, bu bilinçli Üstatlar bu anı paylaştığında bu nereye kadar uzanır?  Enerji, sadece -Bir Üstatla olduğundan daha da - daha fazla ne kadar genişleyebilir?

Bu kendinize bütün ve egemen olma iznini verdiğinizde, sizler-Bir- olduğunuzda gerçekleşebilir. Yarım değil, üç çeyrek değil, -Bir- Sizler –Bir- olduğunuzda, siz burada daha henüz ışık bedenlerine izin verdiniz ve ayaktasınız, siz-Bir- olduğunuzda ve bunu bir diğer-Bir-le ve diğer –Bir-lerle paylaştığınızda, bütünleme ve dönüşüm potansiyelinde neler olur?

Derin güzel bir nefes alalım ve bunun sınırsızca genişlemesine sadece izin verelim.

Bunun genişlemesine, tüm eski fiziği, eski protokolleri aşıp geçen Yeni  Enerji yoluyla izin verin. –Bir- diğer –Bir-ler ile  yan yana dururken bu nereye kadar genişleyebilir?

(duraklama)

Biz bedenlenmiş Üstatlığın  “Ben bedenim. Bu BENİM bedenim. Benim ışık bedenim, deme noktasına geldik. Bu şekilde hayatımı yeni bir biçimde, sağlıklı bir biçimde deneyimleyeceğim. Beden beni şimdiye kadar birçok şekilde mahpus etti. Ama şimdi “beden benim özgürlük biçimim, dünya denilen duyumsal realiteyi  özgürce deneyimleme biçimim. Ben bedenim. Ben Bilinç bedeniyim. Ben o Ben-im.”

Diğer –Bir-ler ile bağlanarak ve sizde –Bir- olarak  derin bir nefes alın.

(duraklama)

Ne kadar ışık gelebilir? Bu anda ne kadar bütünleme yapılabilir? (şimşeklerle gök gürlemektedir; bazıları kıkırdar) Oh, sizler güzelsiniz, Şambra. Oh, siz güzelsiniz. ( daha büyük bir şimşek ve gök gürültüsü olur; Adamus ve dinleyiciler daha çok neşeyle alkışlar ve alkışlarlar.) Teşekkür ederim. Teşekkür ederim.

Lütfen yerlerinizde kalın. El ele tutuşmayı bırakın.(teknik ekibe) Komik görünüyor.( daha fazla kıkırdamalar))

Çok güzel. Mükemmel. Bakın, gerçekten bu kadar kolay.


Sorular & Yanıtlar

Evet, şimdi bazı sorulara yanıt vermek için zaman ayırmak istiyorum. Linda mikrofonu tutacak. Bazılarınızın birkaç soru sormaya can attığını farkındayım ama soru sorarken  çok zihinsel olmayalım. Evet. Ve şimdi- lütfen el kaldırın-Evet.

SHAUMBRA 1 (kadın): Merhaba, Adamus. Etrafta şu yeniçağ denilen şey dönüp duruyor, hani sanki niye hastayım diye soracak olsanız, uygun olmayan ya da yanlış- bu sözcüğü kullanmaktan nefret ediyorum- bir şey yaptığınızı size anlatıyorlar.

ADAMUS: Evet. Evet.

SHAUMBRA 1:  Ama ben bunun senin hatan olduğunu biliyorum. Ve şimdi gerçekten bütünlendiğimize göre, bu bir daha asla hasta olmayacağız, anlamına mı geliyor?

ADAMUS: Oh, hayır, hayır. Hasta olacaksınız.

SHAUMBRA 1: Tamam, hasta olacağız, ama…tamam.

ADAMUS: Ama bunun farklı bir hastalık biçimi olduğunu anlayacaksınız. Her şeyden önce, o kadar acı vermeyecek. İkincisi, bir anda tam olarak bileceksiniz….bedeniniz artık sizden ayrılıp da çekip gitmeyecek. Bu peşinde sürüklendiğiniz   tuhaf şey (eski bedeniniz) gibi olmayacak. Bir dakika içinde anlayacaksınız, “Oh, şimdi hasta olma zamanı,” diyeceksiniz, bu da temelde birkaç gün uzaklaşmak ve kendinizle olmak anlamına geliyor. Ama artık kusmak, istifra etmek, ağrılı olmak gibi biçimlerde olmayacak. Sadece, “Oh, Biraz şey gibi hissediyorum…Bir nevi enerjimde vitesim düştü, yorulmuşum. Yıllık ya da yarı-altı aylık temizliğimi yapma zamanımdayım sanki.” gibi olacak Doğal temizlik. Birçoğunuzun yaptığı gibi değil. Lütfen bunu yapmayı bırakın…lütfen ve…pekala. Benim yapacağım…..Benim yapacağım…. Cauldre ile küçük bir tartışmam var.

Bu tıbbi bir tavsiye değil. Bu bilgelik-zeka.( güler) Ne ben ne de Cauldre doktor değiliz. Biz onlardan daha akıllıyız.( bazıları alkışlarlar)

LINDA: Ohhh!

ADAMUS: Evet, yani, kesinlikle tıbbi tavsiye değil, teşekkürler tanrım.

Evet, birçoklarınızın bedenlerinizle takıntısı var. Ve onu bir takım şeylerle kirletip duruyorsunuz, bunlara da doğal alternatifler diyorsunuz. Ama bedeninize yaptığınız bu şeyler doğal değil.  Hatta ….deniz yosunu özü alıyorsunuz ve onu tuhaf yerlere yapıştırıyorsunuz.(bazıları güler) Bu sadece acayiplik. Acayiplik timsali. Korkutucu derecede tuhaf. Gerçekten tuhaf.

Şifa, dönüşüm adı her neyse, son derece doğaldır, nerdeyse komiktir. Evet, arada bir hastalanacaksınız ama bu eski hastalandığınız şekilde olmayacak. Yalnızca, biraz  dermanınız düşecek. Öylece oturup, biraz güzel  sakin müzik  dinlemek isteyeceksiniz. Güzel bir bardak çayla keyif yapıp, bir iki gün kimseyi görmeyeceksiniz. İşte bu kadar. Hepsi bu. İşte bu yeni hastalık. (birkaç kişi kıkırdar)

SHAUMBRA 1: Tamam.

ADAMUS:  Ciddiyim. Ve bakın, elinize bir jilet alırda elinizi keserseniz, kanayacak mı ? Kesinlikle, biraz kanar. Cauldre “ Bunu evde denemeyin,” diyor. Ama…pekala, bir kaza geçirebilirsiniz ve kanama olur. Ama şimdi bütünlenmiş olduğunuz için, çok hızlı iyileştiğini fark edeceksiniz. O artık eski tuhaf biyoloji değil. Çok daha hızlı iyileşir ve çok da büyük bir yara izi kalmaz

SHAUMBRA 1: Ya ağrı içindeyseniz ve sadece ondan kurtulmak istiyorsanız, ne olacak?

ADAMUS: Acı için şöyle diyebiliriz,  acı sizin içsel benliğinizin bir şeylerin dengeden çıktığını söyleme biçimidir. Ve eğer siz bir Üstatsanız ve ışık bedeninizi bütünlediyseniz, acı temelde size uğramayacaktır. Ama bu bir gecede de olabilir; biraz daha uzun zaman alabilir. Ama tüm acı kavramı bedeninizle bütünlenmeyişinizin, bedeninizi sevmeyişinizin, fiziksel bedeninizde rahat olmayışınızın bir nevi metaforudur. Ama temelde acı gidecektir.

Şimdi, biraz rahatsızlık olabilir – bu dipnotu koyayım – eski fiziksel bedeninizi ışık bedene dönüştürme sürecinde biraz rahatsızlık olabilir, çünkü biraz  zorluk, karışıklık veren bir şeydir. Ama çok da uzun sürmez.

SHAUMBRA 1: Teşekkür ederim.

ADAMUS: Evet. Sorular. Evet.

SHAUMBRA 2 (kadın): Benim bir sorunum var. Sağ gözümde görüş kaybı oluyor. Yaklaşımım doktora gitmek ve operasyon geçirmek mi yoksa beklemek mi olmalı? Ve bunun medikal tavsiye olacağını farkındayım.

ADAMUS: Evet, tabii. Ben tavsiye vermeye aldırm… (bazıları kıkırdar)

SHAUMBRA 2: Ama ihtiyacım olan da bu.

ADAMUS: Pekala, buna kamuoyunun gözleriyle bir bakalım. İstediğin zaman doktora gidersin. Ama bir kez gittin mi, bu bir nevi bedenine mesaj vermektir.

Öyleyse ne yapman lazım? Evet, Buna sadece birazcık şans verebilir misin?  Sadece görüşünün geri gelmesine izin verebilir  misin………yok, öyle bildiğin gibi geri gelmeyecek. Olacak olan…görüş kendisini yeniden tanımlayacak ya da kendini çok faklı bir biçimde yeniden bağlantıya sokacak. Yani, buna bir 3 ay şans verebilir misin?

SHAUMBRA 2: Tamam.

ADAMUS: Güzel.

SHAUMBRA 2: Yapacağım.

ADAMUS: Güzel. Bu tamamen sana bağlı. Ve bunun bir mesele haline geleceğini biliyorum ve sizin sosyal medya sitelerinizde bir sürü soru ortaya atılacak ve …

LINDA;  Sadece Facebook

ADAMUS: … bununla ilgili tüm sorularla. Acaba, hepiniz, sadece birazcık şans verebilir misiniz? Biliyorum, endişeleneceksiniz, biliyorum merak içinde olacaksınız.  Böyle yapmakla doğru yapıp yapmadığınız merak edeceksiniz. Ve eğer doktora gitmek ve operasyon geçirmek ihtiyacı hissederseniz, bunda bir şey yok. Ameliyat, bütünleşmenin olmasını engellemeyecektir ama onu geciktirecektir.

SHAUMBRA 2: Tamam, teşekkür ederim.

ADAMUS: Ve biliyorum ki Linda….çok zarif ve her şeyi yapmaya hazır biçimde  davranıyor.

LINDA: Elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

ADAMUS: Sonra Cauldre ile  ya da benimle öyleeeeeeee bir konuşmaya yapacak ki.

LINDA: (  kendi etrafında döner) Bu etek yardımcı oluyor. (Adamus kıkırdar) Bu etek yardımcı oluyor. İşte böyle yapıyorum. (biraz daha döner )

ADAMUS: Evet, sorular. Biyoloji hakkında sorular.

LINDA:  Sorular? Haydi başlıyoruz.

ADAMUS: Evet.

SHAUMBRA 3 (kadın): Merhaba Adamus. Benim epilepsim var. Ve 48 saat ilaç almazsam, krize girebiliyorum.

ADAMUS: Evet.

SHAUMBRA 3: Yani, öyle bir üç ay gibi bir süre bekleyebilir miyim, bilmiyorum. Bana ne tavsiye edersin?

ADAMUS: Evet, her şeyden önce, epilepsin yok. (Linda gelir ve Adamus’ a gözlerini diker; dinleyiciler “Oh-oh!” derler)

SHAUMBRA 3: (kıkırdayarak) Tamam.

ADAMUS: Her şeyden önce, sen aslında…… ( Linda’ya) Güle güle. Güle güle. (bazıları kıkırdar)

Sen onu benimsedin. Epilepsi bir nevi….bazı diğer şeylerden dikkati saptırmak için güzel bir yol. Evet, öyle ya da böyle, bir biçimde fark etmez. Sen ilaç almaya devam edebilirsin, çünkü bunu bir süredir yapıyordun. Ama çok geçmeden, şunu anlayacaksın, “ Pek ala, belki de biraz bekleyebilirim, iki ilaç arasındaki süreyi birazcık uzatabilirim…” ve birdenbire bunun çok eski bir dert( hastalık) olduğunu anlayacaksın, aslında çok, çok eski. Aslında artık ona ihtiyacın yok. Ders almaya ona ihtiyacın yok. Ona, her ne dersek, anlıyorsun, her ne ise ihtiyacın yok. Ve sadece bırakırsın, gitsin. Ne zaman gitmesi için bırakacağını bilivereceksin.

Ama bu arada, bütün bunları çok uzun süredir yapıyorsanız, bunları yapma kalıplarınız varsa, devam edebilirsiniz ve sonra artık bunlara hiç de ihtiyacınız olmadığını anlayıverir siniz. Bu epilepsi eski bedenden. Yeni ışık bedenin bir parçası değil.

SHAUMBRA 3: Tamam, benim özgün sorum, sigara içmeye ne diyorsun?

ADAMUS: Ne derim? Bir tane var mı?

SHAUMBRA 3: Ya da marijuana?

ADAMUS:  Paylaşırsan bu harika olur. (güler)

Size şunu söyleyeyim. Işık bedende, bütün bunlar, bütün bu eski kurallar uygulanabilir değildir. Başvurabilecek olan tek şey, “ Bunu yapmak istiyor muyum? Bu benim yapmak istediğim bir şey mi?” dir. Ama ışık bedende sorun değildir. O …

LINDA:  Seninle tanrımı konuşuyor? (bazıları kıkırdar ve Linda da kıkırdamaktadır.)

ADAMUS: Bu…..bu – bu … bu doğrudan temizliktir, eski fiziksel bedenin tamamen yıkanıp temizlenmesi. Evet.

Işık şey gibi…..değildir. Anlıyor musunuz, “ Bu iyimi? Bu kötü mü? ” gibi şeyleri sevmez. O aldırış etmez. Işık beden için, o sadece deneyimdir. Ve siz acaba bir şey ışık bedene zarar verebilir şeklinde düşünüyor sanız, veremez. Veremez. Siz belli şeylerin dengeden çıkarttığı eski düalistik fiziksel bedene ilişkin kavramlarla düşünüyorsunuz.

Sağlıklı, çevreci, doğal ve holistik varsayılan şeylerle ilgili de çok fazla kontrol, güç, manipulasyon ve oyunlar var. Komplo kurucular, karanlık hükümetler ve benzerleri kadar bunlarda güç, manipulasyon ve kontrolle dolmuş, yüklenmiş vaziyette. Bunlar da güç ve kontrolün bir diğer biçimi. Bütün bunları, herkesin ne yemeniz, ne içmeniz, sigaranız ve dansınız hakkında ne söylediklerini bırakalım gitsin. Beden, ruh ve zihinde özgür olun. Evet. Teşekkür ederim.

SHAUMBRA 3: Evet! (dinleyiciler alkışlarlar)

ADAMUS: Teşekkür ederim.

SHAUMBRA 3: Teşekkür ederim.

LINDA: (başka sorusu olan var mı diye bakınır) Uyuşturdun onları.(birisi “ Korktuk” der.) Evet, korktular‼ (güler)

ADAMUS: Hayır, tartışma güzel. Çünkü çok, çok fazla soru var. Bazılarınız, Jane, ellerini kaldırmıyorlar. (bazıları güler)  Hepinizin sormaya can attığı……….çokkkkkkk .Evet.

SHAUMBRA 4 (kadın): Adamus,  EvciI hayvanlarımızdan, Şambra evcil hayvanlarından söz edebilir misin?

ADAMUS: Evet.

SHAUMBRA 4: Şöyle bir hissim vardı. Onların değişimini gördüm. Onların                   ………….Onların ayna lama yaptığını gördüm. Ve onlara hayat üflemeyi-nefesle meyi biliyorum. Onların ruha(soul) sahip varlıklar olmadığını biliyorum.

ADAMUS: Doğru.

SHAUMBRA 4: Ve acaba bununla ilgili olarak konuşabilir misin?

ADAMUS: Pek ala, evet. Aslında, siz ışık bedeninize girerken onlar daha uzun yaşayacak, bunun nedeni de onların sizin toksinlerinizi, çerçöpünüzü gayet sevecen, şefkatli bir biçimde emmeleridir. Bunları sizden almak için, böylesine sevgiyle oradadırlar. Ama bu birçoklarının hayatını kısaltır. Onlar şimdi daha uzun yaşayacaklar. Bir köpeğin  60, 70 yaşına kadar yaşaması lazım. Rahatlıkla. Köpekler niye dokuz, on, on iki yaşında ölüyorlar? Çünkü sizin çerçöpünüzü alıyorlar.

SHAUMBRA 4: Ve ben de, biliyorsun, besin takviyeleri ( solgar vs gibi destekleyici vitaminleri kastediyor) almayı bıraktım ve ben olan değişikliği ve daha bir sürü şeyi de fark ettim. Çok, çok daha fazla fiziksel rahatlık ve esneklik oldu.

ADAMUS: Evet, hem de sahip çıkma. Sahip çıkma da.

SHAUMBRA 4:  Ve ben şimdi evcil hayvanlarıma armağanım olduğunu hissediyorum, anlıyorsun,  bende ki çerçöpü toplandıklarında, enerjilerine aldıklarında ne gibi besinler onları dengeler, ya da bedenlerine ne iyi gelir, ne gibi şeyler onlara iyi gelir?

ADAMUS: Evet.

SHAUMBRA 4: Ve bende bu şifa oyunu anlayayım ama dengelenmelerine de yardımcı olayım …

ADAMUS:  Ve bu kavram onlar için de iyi – ‘iyileşme oyunu’ – İnsanların bunu niye istediğini anlayabiliyorum ama bir süre sonra oyuna dönüyor. Kendimizi ne kadar daha iyileştirebiliriz? Ve sonunda da bu bir şifa meselesi değil. Fizikseli Bilinç bedenine bütünleme meselesi.

Bunu şöyle farklı biçimde anlatayım. Ya eski bedeninizi iyileştirmeyi sürdürürsünüz ya da yalnızca ışık bedeninizi alırsınız. Güzel. Ve ben hala evcil hayvanlarınızla ilgili sorunuza yanıt vermedim.

SHAUMBRA 4: Evet, evcil hayvanlarla ilgili olarak söyleyeceğim diğer bir şeyde, onların kitle bilincine aynalama yaptıklarını düşünüyorum. Ve ben evcil hayvanlarımın….

LINDA: Soru neydi?

SHAUMBRA 4:  Yani, ben evcil hayvanlarım için meraktayım. Onları da bırakıp, sadece güveneyim mi, onlarla ne yapayım gibi…

ADAMUS: Siz ışık bedeninizi getirirken, onların sizin fizikselliğinizi dengelemeleri sorumluluğu da daha az olur. Onlar daha mutlu evcil hayvanlar olacaklar.

SHAUMBRA 4: Tamam.

ADAMUS: Evet.

SHAUMBRA 4: Teşekkür ederim.

ADAMUS: Evet. Güzel. Merhaba.

JANE: Merhaba. Benim o kadar çok sorum var ki, ancak son üç, dört yıldır çok fazla şeyden geçtim ve şimdi daha önce hiç hissetmediğim kadar iyi hissediyorum demekten başka, ne soracağımı bilemiyorum. Anladığıma göre, içinden geçtiğim şeyler de, yaptıklarımın bir kısmı bu bütünleme işiymiş, bir yandan da daha sağlıklı yemek ve de bazı besin tamamlayıcıları aldım ve bunlar da gerçekten çok fark yarattı, diye düşünüyorum. Ve böylece…..

ADAMUS:  Onlar niye fark yarattı, biliyor musun?

JANE: Onlara inandığım için.

ADAMUS: Kesinlikle, çok zekice.

JANE: Evet.

ADAMUS: Çünkü buna inandın. Birisi sana bunların iyi geldiğini söyledi ve sen de bu takviyelere enerji yükledin. Hershey’nin öpücüklerini de–Bunlar her neyse bilmiyorum ama Cauldre böyle diyor –  yeseydin ya da top şekerler ( jeli bom ) yiyebilirdin ve de sana tavsiye edilmiş olan bir uzman da bunların iyi olduğunu söylemiş olsaydı, aynı biçimde onlara da enerji yüklerdin. Ve de bu fikir bana it değil, bu plasebo etkisi. Bu inanç.

JANE: Buna inanıyorum.

ADAMUS: Sen kendine yanlış bir şey olduğuna inanıyorsun. Sen bir şeyin sana bir yere kadar yardım edeceğine inanıyorsun ve hemen ona dalıyorsun- sizin sözcükleriniz seviyorum –  şifa oyununa dalıveriyorsun. Bu bir süre oynamak için harika bir oyun. Pahalı olmasına rağmen! Benim yolum daha ucuz. Elli Dolar ve şifalandın. (güler) Hayır, bunu sevmedin mi? Elli Dolara iyileşiyorsun.

JANE: Tabii!

ADAMUS: Sana elli dolar vereceğim. (  Adamus Cauldre’nin cebinden para alırken Linda sahneye atlayıp, parayı ondan almaya çabalarken, birçok gülüşmeler ) Aslında altmış dolar. Bana on dolar borçlusun.

JANE: Tamam.

ADAMUS: Bana on dolar borçlusun. (güler ve alkışlarlar) Ama bir şartım var. Bu parayı alıp da bir şifacıya gidemezsin ya da Besin Tamamlayıcısı dükkanına gidip, bir takım zırvalar satın alamazsın. Bunu istediğin her şeyi yiyebileceğin bir akşam yemeğinde harca.

JANE: Dün akşam öyle yaptım ve bugün hiç halim yok.

ADAMUS: Öyledir mutlaka, çünkü sana kötü geldiğine inandın.

JANE: Hayır!

ADAMUS: Evet!

JANE: Hayır!

ADAMUS: Evet!

JANE: Çok hoşuma gitti. Dün akşam çok eğlendik.

ADAMUS: Evet!

JANE: Ve çok da yedik…

ADAMUS:  Ama hala içinde bir şeyler dönüyor. Daha ne kadar açık konuşmamı istersin?

JANE: Devam et.

ADAMUS: Gerçekten mi?

LINDA: Oooh!

ADAMUS: Önce bana on papel borcunu ver.

LINDA: Oooh! (güler)

ADAMUS: Çünkü …

JANE: Hayır, hayır!

ADAMUS: … Asla bundan sonra geri vermeyebilirim!

JANE: Hayır, yapmazsın.

ADAMUS: İşin içinde oyun var, sadece senin için değil, hepiniz için. Hepiniz şifa oyunu oynuyorsunuz, fiziksel oyun, en sonunda, “ Hayattan yalnızca tat alalım.” diyene kadar “Bende doğru gitmeyen bir şey var” oyunu. Ama her şeye rağmen, birçok uzun tartışmalara rağmen, kendinizde iyi gitmeyen bir şey var- da ısrar etmeyi sürdürüyorsunuz. O zaman olacak. Sizde henüz bilmediğiniz bir şey olduğunda ısrarı sürdürüyorsunuz ya da…..bakın, bana da bunu yaptıracaksınız nerdeyse ve ben yapmayacağım …

JANE:  Hayır. Artık öyle hissetmiyorum. Uzun zaman öyle yaptım, ama artık yapmıyorum. Bir hayli bütünlendiğim ve bu yolculukla ilgili paylaşacak da çok şeyim olduğu duygusu içindeyim.

ADAMUS: Öylesin. Kesinlikle öyle yapıyorsun ama hala pek azda olsa kalan bir şeyler olduğuna inanıyorsun.

JANE: Pot kırıyorum.

ADAMUS: Ve ben senden hala tutunduğun o kalan azıcık şeyi de bugün bırakmanı isteyeceğim. Ben müziği ve grubu durdurmadan önce demiştim, “ Ne oluyor?  Hala direnç var. Hala…” Evet, fiziksele olan şu yatırım. Şöyle bir şeyiniz var,– “Evet, şu eski fizikselliğe takılıp kalmakta bir bakıma hoşluk var.”  Böylece hala sende biraz tutunma var ve de buradaki herkeste de hala biraz tutunma var.

Şimdi buradan çıkıp gideceksiniz ve çoğunuz  “ Evet, bugün çok şey öğrendim” ya da  “ Biraz bir şeyler deneyimledim. Bilirsin işte; hoştu, güzeldi.” Diyeceksiniz. Ama hala, buradan “ Ama lanet olsun, kolum ya da sırtım hala ağrıyor” ya da  “ Hala midem bulanıyor sanki” diyerek gideceksiniz, çünkü oyun hala orada.

Ama sizin dikkatinizi tekrar geriye, söylediğimiz ve yaptığımız şeye döndürmek istiyorum, “O ışık beden. Hepsi ışık bedenle ilgili.” Evet.

JANE: Teşekkür ederim.

LINDA: Adamus, benim bir sorum var. Neden odanın bu tarafından, diğer tarafa nazaran daha fazla soru geliyor?

ADAMUS: Bu tarafta daha fazla insan var.(güler) Tavuk mu yumurtadan yumurtamı tavuktan çıkar?

LINDA: Dahiyane!

ADAMUS:  Yumurta ile tavuk mu?

LINDA: Dahiyane!

ADAMUS: Güzel. İki soru daha.

ADAMUS: Merhaba Edith.

EDITH: Eğer herkesin yararına olmayacaksa, yanıtlamana gerek yok.

LINDA: Başla. Ayağa kalk. İnsanlar hayal kırıklığına uğrayacak.

ADAMUS: Edith, sana söylemiş miydim?  Hayır, yerinde kalabilirsin, ben de oturacağım. Edith, dünyanın her yerinde çok seviliyorsun. Her yerde bir Edith faktörü var. Evet. Devam et.

EDITH: Teşekkür ederim, canım. Bugün henüz beni öpmedin. Ama ne yapalım.

ADAMUS:  Gün bitmedi daha.(bazıları kıkırdar) Seni özelimizde öpeceğim, canım!

EDITH: Pek ala. Eğer uygun değilse, üstünde durmana gerek yok, ama benim sevgili oğlum şimdi 47 yaşında ve 12 yaşından beri şeker hastası. Ve evimizde  çıkıp gitmesini istediğim, çok fazla makyo dram dönüyor.

ADAMUS: Tamam.

EDITH: Ve evimizde olanlara biraz yardım edecek gibi harikulade bir önerin olup olmadığını merak ediyorum……

ADAMUS: Hayır!

EDITH: Tamam.

ADAMUS: Hayır, çünkü ben ev ahalisi ile ilgili konuşmuyorum. Ben bugün Edith ile ilgili konuşuyorum ve her birinizle bireysel olarak konuşuyorum. Ben gerçekten … Çocuklarınızla ilgili konuşmuyorum.

EDITH: Hayır.

ADAMUS: Köpeklerinizle de ilgili olarak konuşmuyorum. Ebeveynleriniz ya da bir başkası için konuşmuyorum. Bugün konuştuklarım sizin için.

EDITH: Tamam.

ADAMUS: Ve yalnız senin için.

EDITH: Evet, bu kalbimi acıtıyor gibi de yani… (biraz kıkırdar)

ADAMUS: Oh kesinlikle. Kesinlikle. Anlaşılabilir bir şey. Ve eğer  – özetlersek– oğlunun hayatında sevgiyi kabul meselesi var (Linda’ya, Edith’den kim mikrofonu alıyor ) – hayatına sevgiyi kabul etmek. Ama Edith – ve tam gözünün içine bakacağım– Ben senin Edith üzerinde çalışmanı istiyorum. Senin Edith için izin vermeni istiyorum. Oğlun için değil. Bunu anlıyor musun?

EDITH: Evet, anlıyorum.

ADAMUS: Tamam. Ve ben senin kendin için izin vermeni istiyorum. Ben senin Üstat olmanı istiyorum. Başkaları için endişelenmeyi bırak. Oğlun kaç yaşında?

EDITH: Kırk yedi.

ADAMUS:  Sen bütün bu programda 40 yıl geç kalmışsın.( birkaç kişi kıkırdar) Çok uzun zaman önce bunu bırakman gerekirdi. Bu bir anlam ifade ediyor mu?

EDITH: Ben mi bırakmalıydım yoksa o neyi bırakmalıydı, anlamadım?

ADAMUS: Oğlun kaç yaşında?

EDITH: Kırk yedi. Evet, benimle aynı evde yaşıyor, böyle olmasaydı ölürdü. Çünkü insülin şokuna girdiğinde, ona yardım çağıracak, ya da şoktan çıkaracak biri yanında değilse ölür. Bu nedenle hala benimle aynı evde yaşıyor.

ADAMUS: Bu ilginç bir oyun, ilginç bir oyun, öyle değil mi? Evet. Senden kendine dikkat etmeni istiyorum.

EDITH: Evet, ediyorum. Ediyorum. Çoğunlukla ediyorum. (Adamus kafasını sallar gibi bir şey yapar, Edith kıkırdar)

ADAMUS: Makyo.

EDITH: Dikkat ettiğimi, zannediyordum. (kıkırdarlar)

ADAMUS: Edith, kendine dikkat et t.

EDITH: Tamam.

ADAMUS:  Sonra da, bak bakalım ona ne olacak.

EDITH: Tamam.

ADAMUS: Bu bir anlam ifade etti mi?

EDITH: Evet, onu şeye gönderdim…

ADAMUS: Eh, hayır. Sadece evet ya da hayır.

EDITH: Tamam. Teşekkür ederim.

ADAMUS: Hayır, evet mi hayır mı?  Tamam, olmaz.” Tamam, zırva. Evet ya da hayır. Bu bir anlam ifade etti mi? Kendine dikkat et, Edith.

EDITH: Evet.

ADAMUS: Bunu yapabilir misin?

EDITH: Evet, yapabilirim.

ADAMUS: Ehhh, sen bir nevi  …

EDITH: Evet, Ben – şey var …

ADAMUS: Haydi, Edith. Edith’e özen gösterebilir misin? Edith …

EDITH: Gösterebilirim.

ADAMUS: …  gösterebilir misin …

EDITH: Sanırım, daha fazla özen göstermem lazım. Başka biri daha var, sanırım o da …………

ADAMUS: Edith. Edith. Mikrofonunu kapatın.

LINDA: Ohhhh!

EDITH: Tamam.

LINDA: Ohhh!

ADAMUS: Edith, basit. Ya evet ya hayır. Başka bir şey değil.

EDITH: Evet … (duyulmaz*mikrofonu olmadığı için*)

ADAMUS: Hayır, devam ediyorsun –konuşmaya devam ediy- … Ya evet ya hayır. Edith, sen hala konuşuyorsun. Mikrofonun bile yok. Edith, Evet mi hayır mı?

EDITH: Evet.

ADAMUS: Teşekkür ederim!  Burada dur. Güzel. Teşekkür ederim. Tamam. Edith’e özen göster. Oğluna ne olacağını gör.

Süren…bana yanıt verme, ama süren bir dinamik var, sebebi ise Edith’in kendine dikkat etmemesi. Sürüp giden tuhaf bir dinamik, enerji dinamiği var. Sen kendin söyledin, evin içinde bir sürü Makyo var, dedin. İşte tam burada (Edith’i işaret ederek), şu evde ki şey. Kendini sev, Edith. Birdenbire oğlundaki farklılığı göreceksin. Çok şeyi üstüne alıyor. Şey gibi, evet bir köpek gibi değil ama sana ait şeyleri bir biçimde üstüne alıyor. Evet, artık böyle olmasın. Edith’ e dikkat et.

EDITH: Tamam …

ADAMUS:  Bunu düşünmen gerekmiyor.

EDITH: Ben sadece  benden negibi şeyler üstüne aIıyor, diye merak ediyordum ya da … (işitilmez)

LINDA: Ya evet ya da hayır değil miydi.

ADAMUS: Evet.  Yalnızca kendini sevmeyen Edith’i çok üstüne alıyor. Vooo! Fiyuuu!

Tamam. Bir tane daha. Son soru. Merhaba.

MARY BETH: Merhaba. Yani, bize bir şeyin yardım edeceğini biliyorsak, bunu yapmayın mı diyorsun, çünkü biraz menopozdan konuşmak istiyorum da. (kıkırdar)

ADAMUS: Tabii.

MARY BETH:  Ben biraz dengeleyici hormon alınca, daha iyi hissettiğimi biliyorum. Hayatım daha iyi oluyor. Fikrin? Önerilerin?

ADAMUS:  Asla…….asla bu konuyu getirme! (çok fazla gülüşmeler)

MARY BETH: Sadece söylüyorum. İşte oradaki hanımlarda biliyorlar, değil mi? Bir şey almadan, menopozdan geçmek zor değil mi? Belki de sadece ben öyleyim. (birkaç kadın “Hayır” derler)

ADAMUS: Bedenin herşeyi var …

MARY BETH: Çok şey var.

ADAMUS: … her türlü vitamin, enzim ve gereken diğer şeyleri sağlamak için tüm potansiyel enerji veya dinamikler halihazırda  bedende var – her şey bedende var. Evet, bunları alabilirsiniz, çünkü inanıyorsunuz, çünkü birileri size bunun yardımcı olacağını söyledi ve tavsiye etti. Bir arkadaşınız öyle söyledi ya da gece yarısı birde ya da ikide bir menopoz reklamı gördünüz.   (Mary Beth kıkırdar)  Çünkü menopozlu kadınlar böyle yaparlar, sabaha karşı ikide televizyon izlerler.

Böylece buna inandınız ve bunun yardımcı olacağını düşündünüz. Böylece onu alıp, kullandınız ve bir biçimde yararlı oldu.

MARY BETH: Doğru.

ADAMUS: Peki, biraz tutkunuz olsaydı da “ Cehennem olsun, benim bedenim buna ihtimam göstermeyi bilir.” Deseydiniz. Üstelik ışık beden bu menopoz denen şeyi bilmez bile. Menopoz-oh, buna bir ara zaman ayırırız- aslında seksüel İsis enerjisi ile ilişkilidir ve onu şöyle denilebilir, daha ziyade büyük anne enerjisine dönüştürme ile iş görmek durumundadır. Artık seksüel olmaya gereksinimi yoktur ve de sadece anne gibi bir enerji olur.

Ve beden biraz değişikliğe girer ve bu geçen çağda ya da nesillerde  gerçekten bir hayli, bir hayli zordu. Çünkü kadının artık seksi mi, seksi değil mi ya da kadın mı erkek mi olması gerektiği ile ilgili bir fikri yoktu. Böylece menopoz çok fazla sorun oldu ve sonra da bütün bu zırva şeyleri aldılar, siz de bütün bu şeyleri seksi mi, anne mi ya da zeki mi ya da erkek mi olmalısınız artık bilemediğiniz için alıyorsunuz.

MARY BETH: Ben her ikisi de olacağım. (kıkırdar)

ADAMUS: Çok kafa karıştırıcı.

LINDA: Sen son kez ne zaman dişiydin?!

MARY BETH: (kıkırdayarak) İşte bu doğru!

LINDA: Tanrı aşkına!

ADAMUS: Şey, aslında bir hafta kadar önce …

LINDA: Ohhh! (çok fazla gülüşmeler)

ADAMUS: Şimdi bu sorunuzla, bu kadar kişisel ve kaba olmak zorunda mısınız? (daha fazla kıkırdamalar)  Ve ben birçoğunuzdan daha iyi giyinirim.(daha fazla güler) Ooooh. Ooooh! (dinleyicilerde“Ooooh” der)

MARY BETH: Peki sen seksi miydin anne gibi miydin?

ADAMUS: Evet, Öyle, evet, ama …..benim dediğim. Buradan çıkıp gideceksiniz……bir çoğunuz buradan çıkıp gidecek ve, “Evet, ama ben falan filanı almaya devam edeceğim.” Diyeceksiniz. Beni ilgilendirmez. Ben size ışık bedeninizde olmanın bütün temelini anlattım. Derin bir nefes almak kadar kolay olduğunu ve dönüşme izin vermek olduğunu söyledim. Ama siz bu kapıdan çıkacak ve doğru yakındaki eczaneye koşacaksınız ve, “ Pekala, evet, neredeyse şeyim bitiy…” o her neyse, diyeceksiniz.

İsterseniz böyle yapabilirsiniz, ama“ Biliyorsun, ben bu Eski Enerji biyolojisinden çıkacağım, ben ışık bedenime gireceğim ve zarafet ve rahatlık içinde olacağım ve de böyle yapmakla bir sürü paramı tasarruf etmiş olacağım,” diyenlerde olacak ki … sen bana hala on papel borçlusun ( Jane’ e ). Yani ben bunu zarafetle yapacağım. Ve böyle dediğinizde, bunu deneyimleyeceksiniz. Öyle olacak.

Bu doğal bir evrim. Diğer her şey biraz yapay. Ve insanlar bu şeyleri almak zorunda olduklarına dair koşullanmış durumdalar.

Bazı zamanlar, bazılarınızla beraber oturup siz televizyon izlerken ben de izliyorum da, -özellikle Kuzey Amerika da- Anlatılanların sisteminize ne kadar çok zırva soktuğunu idrak edebiliyor musunuz?  İnanılır gibi değil. Yasa dışı olmalı bu, çünkü – Buna girmeyeceğim –ama nihayetinde, bir Üstat bedeninin bütün bu eski şeylerden, eski biyolojik kalıplardan özgür olduğunu anlar. Üstatlar ışık bedenlerinde olabilirler ve bu doğallıkla olur. Kolayca olur.

Bunu şöyle anlatayım. Hepiniz için, canlı yayında izleyenlerin hepsi için de, hepinize, bir Üstat olarak fiziksel olarak attığınız her adım, attığınız her adım ışık bedeninize attığınız adımdır. Bir Üstat gibi yürüyen, ışık bedeni içinde yürüyen bir Üstat.

Sonra biraz endişelenir ve “Evet, ama ya ?” dersiniz. O zaman derin bir nefes alın ve deyin ki …

ADAMUS VE DİNLEYİCİLER:  Tüm yaratımda her şey yolunda.

ADAMUS: Ben on papelimi geri istiyorum.(güler)

Teşekkür ederim, sevgili Şambra. Teşekkür ederim.(dinleyiciler alkışlarlar)